Birileri seni istemiyor belli. Önünden, arkandan son vuruşu
yapmaya çalışıyor. Bunun için her yolu deniyor. Çünkü arı kovanına çomak
soktun. Yaşamaları için senin yok olman gerekiyor. Bunun için itibar kaybı
dahil her şeyi, her yolu mubah görüyorlar. Hayat hakkı tanımayacaklar sana.
Zira biletin kesildi, kalemin kırıldı. Maazallah öldürmeyi bile deneyecekler.
Bunu sağır sultan bile biliyor artık. Öyle zannediyorum, kendin de biliyorsun
bunu. Zaten bu yüzden hep 'yalnızım' diyorsun.
Şunu
bilmeni isterim ki bu dünyada iyilerin sessizliği kadar kötü bir şey yok.
Herkes senin haklı olduğunu biliyor. Buna rağmen herkes kafasını kuma gömdü,
olanları izliyor perde arkasından. Kimse kendisine sıra gelmesin istiyor. Bana
dokunmayan yılan bin yaşasın diyor. Bu yüzden suyu üfleyerek içmeyi de bıraktı.
Su bile içmiyor, ne olur ne olmaz diye.
Evet,
savunduğun fikirler doğru ve önemli. Bundan kimsenin şüphesi yok. Ama şunu bil
ki haklı olman kazanacağın anlamına gelmiyor. Çünkü ortada kurtlar sofrası var
ve bu sofrada sana ve senin değerlerine yer yok. Dünyayı aralarında paylaşanlar
hala nemalanmaya devam ediyor. Kimsenin bu sofraya ortak olmasını istemiyor.
Gerekirse binlerce kan akıtacaklar.
Durum
bu iken yeni bir yol haritası belirlemende, yoğurdu üfleyerek yemende fayda
var. Çünkü sen bu ülkeye lazımsın. Bil ki seni götürmek için gerekirse ülkeyi
de yakıp yıkacaklar. Yıllardır arkandaki halk desteğini çekmeye çalışıyorlar.
Bu yolları tamamen bitirdikten sonra sırada kan, ölüm dahil her şey var. Zaten
15 Temmuz da bunun provasıydı. Kanlı darbe teşebbüsünde de başarılı olamayınca
uluslararası arenada kıskaca alacaklar. Sana ve yönettiğin ülkeye dünyayı dar
edecekler.
Biliyorum,
bunların hepsini hatta daha fazlasını biliyorsun. O zaman ne yapıp et, ama
başka yollar bul. Haklılığını gösterecek başka yollara tevessül et.
Uluslararası ilişkileri meydanlara taşıma, ülkeleri alenen eleştiri konusu
yapma. Bu, savunduğun fikirlerden vazgeç anlamına gelmiyor. İyi bir hatipsin.
Önce üslubunu değiştir, her doğruyu her yerde söyleme, köre kör deme. Bunun
için kurulacak masalara sakla son sözünü. Masalarda konuş hep. Savaşlar,
kavgalar masalarda kazanılır, meydanlarda değil. Hep soğukkanlı ol. Zira bu
durumda olayları daha iyi analiz edebilirsin.
Herkesi muhatap alıp cevap verme. Madem sen herkese cevap
vereceksin, o zaman ne diye o kadar danışman, bakan vs kişileri
bulunduruyorsun? Birilerine cevap verilecekse elemanların yapsın bunu. Sen en
son konuş. Bil ki “Ben doğruyu, doğru adamı severim” dese de kimse kendi
aleyhine olan doğruyu sevmez. O yüzden bu dünyada doğrucu Davutlara yer yok.
Bu ülkede herkes tatil yapıyor, kimse rahatından ödün
vermiyor. Buna rağmen sen her yerdesin. Unuttum en son tatili ne zaman
yaptığını. Biliyorum dertlisin, için yanıyor, oturmak bize yakışmaz diyorsun.
Ama yaşamak için dinlenmeye ihtiyacın var. Dinlenirken yeniden enerji
depolayacaksın. Ayakların yere basarak geleceksin tekrar. Dinlenmezsen vücut
yorgun düşünce bu sefer herkesi eleştirmeye başlarsın.
Şunu bil ki senin haklılığın herkesin anladığı kadardır. O
yüzden zamana ihtiyaç var. Ne olur diplomatik dili elden bırakma, siyasi davranmayı
bil çoğu zaman, içine atmayı öğren biraz da. Her şeye dişini gösterme! Biraz daha sükunet...Allah yardımcın olsun, senin gibi dertlenen indan ve ülkelerin sayısını artırsın. 09/09/2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder