Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, son yıllarda evlere
gelen su faturaları tuzlu gelmeye başladı. Her yeni ay bir öncekine göre
katmerli geliyor. Çok mu su kullanmaya başladık, yoksa suyun metre küpünde her
ay yeni bir ayarlama mı yapılıyor? Sanırım ikincisi ile karşı karşıyayız. Zira
kullandığımız su üç aşağı, beş yukarı aynı.
Zorunlu kullanımlarımızdan olan su fiyatları böyle
giderse dar gelirlinin işi kül. Çünkü ne kadar uğraşırsak uğraşalım sudan
tasarruf yapılmaz. Evin temizliği, bulaşığı, mutfağı, banyosu vb hepsi suyla
döner. Görünen o ki belediye tek gelir kaynağı olarak suyu görüyor. Hizmet
yapacaksa suya yükleniyor, borç ödeyecekse suya yükleniyor. Vatandaşın eli
mahkum kullandığı suya karşılık gelen faturayı ödemeye. Belediyeler gelir elde
edeceklerse başka yol ve yöntem bulmalı.
Suya zam nasıl yapılır bilmem. Zira belediyelerin
işleyişini bilmiyorum. Ama tek adam yönetimi olan belediyelerde öyle
zannediyorum; başkan teklif ediyor, üyeler de ellerini kaldırıp onaylıyor.
Nasıl ki tilkinin yüz planı olurmuş ya. Planının 99'u horozu haklamak üzerine
kuruluymuş. Sanırım belediyeyi yönetenler de gelirde sıkıntı varsa dokunuyor su
fiyatlarına. Aylık gelir nasılsa. Su akar gibi gelir akıyor nasılsa
belediyenin kasasına. Mübarek sanki sadakayı cariye.
Yeniden çift haneli rakamları görmeye başladığımız bu
enflasyonlu dönemde güç-bela geçim mücadelesi veren dar gelirliye bir nebze
nefes aldırmak için devletin su fiyatlarına el atmasında fayda var. Her
belediyenin istediği fiyatı koyduğu su fiyatlarına mutlaka bir sınırlandırma
getirmelidir. Yoksa bu gidişle serinlemek için dokunduğumuz su cebimizi yaktığı
gibi içimizi de yakacak ve serinletmeyecek. Zira içimiz cız edecek.
Belediye yetkilileri, "Maliyetler yükseldi, suyu
maliyetine veriyoruz" veya "Su yatırımları için fiyat ayarlaması
yapmak zorundayız" diyebilir. Ben onu, bunu bilmem elektrik, su gibi
olmazsa olmazlarımızın fiyatı bu şekilde yüksek olmamalı. Nereden kaynak
bulacaklarsa bulsunlar ama su fiyatlarını indirmenin yolunu bulmalılar.
Gerekirse diğer harcamalarını kısma yoluna gitmeliler. Bunun için belediyeler
'bedava, ücretsiz' adı altında yaptıkları hizmetleri ücretli hale
getirebilirler. Mesela önce, ücretsiz WC hizmetini ücretli hale getirebilir, 65
yaşını dolduranlara bedava yapılan toplu ulaşım paralı hale getirilebilir.
Açtığı kurslardan maliyeti karşılayacak şekilde ücret alabilir. Kamu kurum ve
kuruluşlara sponsor olmayı bırakabilir; vakıf, dernek vb. kuruluşların kitap
vb. kitap basım işlerini yapmayabilir. Ramazan akşamları sahne alsın diye
sanatçı getirmeyebilir...Birkaç tane vermiş olduğum örnek bile belediyeye fazlasıyla
gelir getirebilir.
Hâsılı, belediyenin ücretsiz iş yapmasını istemediğim gibi
verdiği hizmetlerden kâr da etmesini istemiyorum. Çünkü bedava hizmetin
faturası bize su faturası hizmeti olarak geri dönmektedir. Belediye
yetkililerini düşünmeye ve insafa davet ediyor, su fiyatlarını makul seviyede
tutmalarını istiyorum. Böyle yaparlarsa nazarımızda su gibi aziz olurlar. 30.09.2017
* 07/10/2017 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 07/10/2017 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder