30 Eylül 2017 Cumartesi

Belediyeler, Ocağımıza İncir Dikmesin! *

Dikkatinizi  çekti mi bilmiyorum, son yıllarda evlere gelen su faturaları tuzlu gelmeye başladı. Her yeni ay bir öncekine göre katmerli geliyor. Çok mu su kullanmaya başladık, yoksa suyun metre küpünde her ay yeni bir ayarlama mı yapılıyor? Sanırım ikincisi ile karşı karşıyayız. Zira kullandığımız su üç aşağı, beş yukarı aynı.

Zorunlu kullanımlarımızdan olan su fiyatları  böyle giderse dar gelirlinin işi kül. Çünkü ne kadar uğraşırsak uğraşalım sudan tasarruf yapılmaz. Evin temizliği, bulaşığı, mutfağı, banyosu vb hepsi suyla döner. Görünen o ki belediye tek gelir kaynağı olarak suyu görüyor. Hizmet yapacaksa suya yükleniyor, borç ödeyecekse suya yükleniyor. Vatandaşın eli mahkum kullandığı suya karşılık gelen faturayı ödemeye. Belediyeler gelir elde edeceklerse başka yol ve yöntem bulmalı. 

Suya zam nasıl yapılır bilmem. Zira belediyelerin işleyişini bilmiyorum. Ama tek adam yönetimi olan belediyelerde öyle zannediyorum; başkan teklif ediyor, üyeler de ellerini kaldırıp onaylıyor. Nasıl ki tilkinin yüz planı olurmuş ya. Planının 99'u horozu haklamak üzerine kuruluymuş. Sanırım belediyeyi yönetenler de gelirde sıkıntı varsa dokunuyor su fiyatlarına. Aylık gelir nasılsa. Su akar gibi gelir akıyor nasılsa belediyenin kasasına. Mübarek sanki sadakayı cariye.

Yeniden çift haneli rakamları görmeye başladığımız bu enflasyonlu dönemde güç-bela geçim mücadelesi veren dar gelirliye bir nebze nefes aldırmak için devletin su fiyatlarına el atmasında fayda var. Her belediyenin istediği fiyatı koyduğu su fiyatlarına mutlaka bir sınırlandırma getirmelidir. Yoksa bu gidişle serinlemek için dokunduğumuz su cebimizi yaktığı gibi içimizi de yakacak ve serinletmeyecek. Zira içimiz cız edecek.

Belediye yetkilileri, "Maliyetler yükseldi, suyu maliyetine veriyoruz" veya "Su yatırımları için fiyat ayarlaması yapmak zorundayız" diyebilir. Ben onu, bunu bilmem elektrik, su gibi olmazsa olmazlarımızın fiyatı bu şekilde yüksek olmamalı. Nereden kaynak bulacaklarsa bulsunlar ama su fiyatlarını indirmenin yolunu bulmalılar. Gerekirse diğer harcamalarını kısma yoluna gitmeliler. Bunun için belediyeler 'bedava, ücretsiz' adı altında yaptıkları hizmetleri ücretli hale getirebilirler. Mesela önce, ücretsiz WC hizmetini ücretli hale getirebilir, 65 yaşını dolduranlara bedava yapılan toplu ulaşım paralı hale getirilebilir. Açtığı kurslardan maliyeti karşılayacak şekilde ücret alabilir. Kamu kurum ve kuruluşlara sponsor olmayı bırakabilir; vakıf, dernek vb. kuruluşların kitap vb. kitap basım işlerini yapmayabilir. Ramazan akşamları sahne alsın diye sanatçı getirmeyebilir...Birkaç tane vermiş olduğum örnek bile belediyeye fazlasıyla gelir getirebilir. 

Hâsılı, belediyenin ücretsiz iş yapmasını istemediğim gibi verdiği hizmetlerden kâr da etmesini istemiyorum. Çünkü bedava hizmetin faturası bize su faturası hizmeti olarak geri dönmektedir. Belediye yetkililerini düşünmeye ve insafa davet ediyor, su fiyatlarını makul seviyede tutmalarını istiyorum. Böyle yaparlarsa nazarımızda su gibi aziz olurlar. 30.09.2017

* 07/10/2017 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder