Vatan ŞAŞMAZ bir otel odasında görüştüğü manken tarafından
öldürüldü. Ardından kadın kendine de sıkarak hayatına son verdi. Vatan
ŞAŞMAZ'ın cenazesi bugün yakın akrabası ve sevenleri tarafından gözyaşlarıyla
defnedildi. Ölen ve öldürülen kim olursa olsun mutlaka herkesi üzer. Hiçbir
haklı neden adam öldürmeyi gerektirmez ama burası Türkiye. Alıştık artık
böylesi haber ve havadislere. Beterini korusun diyoruz sadece.
Ölen
ve öldüren her ikisi de gitti, üzüntüsü tarafların ailesine kaldı. Üçüncü şahıs
olarak bizler ölüm ve öldürme üzerine günlerce basın ve medyayı meşgul edecek
şekilde yorumlar yapıyor, boy boy fotoğraflarını yayımlıyor, geçmişte hangisi
ne demiş, ne paylaşmış onları çıkarıp geliyoruz. Kah sevgiliydi, kah platonik
aşkla seviyordu, kah borcu vardı, ödemedi, eşinden ayrılıp benimle evlenecek
dedi gibi senaryoları yazıp çiziyoruz. Gazete köşelerinde konu ele alınıyor.
Herkes olay yeri polisi gibi cinayeti çözmeye çalışıyor.
Türkiye'de
günde mutlaka bir cinayet vakası olur, bu kadar yer kaplamaz haberlerde. Çünkü
adı-sanı belli olmayan birileridir ölen ve öldüren. Mevzubahis olan sanatçı
ise, ünlü biriyse artık günlerce onlarla yatar, onlarla kalkarız. Çünkü
sanatçıdır bunlar, podyumlarda mankenlik yapmıştır, sunuculuk yapmıştır ve
dizilerde oynamıştır. Nedense sanatçıların yaşantıları da hep gündemimizde,
gördüğünüz gibi ölümleri de. Bu da bizim bilinçaltımızı, neye önem ve değer
verdiğimizi göstermektedir.
Konu
enine boyuna konuşulsun, iyice irdelensin, haklı-haksız tespit edilsin.
Kimsenin buna bir itirazı yoktur. Bu olay hakkında enine boyuna yorumlar
yapılırken nedense kimsenin aklına "Evli barklı adamın kendi başına kalan
bir bayanın oteldeki odasında ne işi var? Onun oraya gitmesi doğru mudur? Bu
aile yapımıza uygun mudur?" gelmiyor. Sanatçı olması her şeyi mübah mı
kılıyor? Onlar sanatçıdır, ne yapsa yeridir mi diyoruz. Eğer böyle diyorsak
tarafların aileleri bunu makul görüyorsa gelin o zaman aile yapımızı,
değerlerimizi, örf ve adetlerimizi yeniden gözden geçirelim. İslam
hukukunda “halvet” denen konuyu nereye
koyacağız?
Sanatçılarımızın
çoğu maalesef giyim-kuşamlarıyla, aile yapılarıyla bize örnek olmuyor. Kimi
soyunuyor, kimi yeğeni ile ensest ilişkiye giriyor, kimi nikahsız aynı evi
paylaşıyor yıllarca. Adına da biz sadece arkadaşız diyor. Akşam bulduğu
sevgilisini sabahleyin bir başkasıyla değiştiriyor. Harcadıkları paranın zaten
haddi hesabı yok. Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkasında. Modernliği de
kimseye bırakmıyorlar, konuştukları zaman vatanı sevmede üstlerine yoktur.
Birbirleriyle evlenip boşanmaları bir oluyor, evli iken eşini aldatıyor, kimi
eşine şiddet uyguluyor ve hepsi sayısız kanalımızda kimi şarkı söyleyerek, kimi
podyumlarda boy göstererek, kimi denizde bikinili fotoğrafını paylaşarak
televizyon ve magazin vasıtasıyla evimize misafir oluyor.
Günümüz yeni yetme sanatçılarını görünce eski sinema ve ses
sanatçılarımızı mumla arıyorum. Onlar sadece rollerinde kendilerini gösterir,
özel hayatlarını kimse bilmezdi. Onların da bizim aile yapımıza uygun bir aile
ortamları vardı. Gerçek sanatçılarımız onlarmış meğer. Bu yenilerin çoğu
hormonlu sanatçı dense yeridir. Nasılsa nereden, ne kazandın, nereye harcadın, bu
giyimin kuşamın ne? Boy boy fotoğraflarınızı sanat adına teşhir ederken aslında
siz vücudunuzu teşhir ediyorsunuz, bu ne iş? Sanat bunun neresinde? Aile
yapınızla bu millete kötü örnek oluyorsunuz, diyen ne devlet var, ne Aile
Bakanlığı var, ne de millet sesini çıkarıyor. Zaten kazara söyleyen çıkarsa
özgürlüğümüze karışıyorlar, bu ülkede sanatımı icra etmemize izin vermiyorlar
diyerek kıyameti koparırlar.
Hasılı bizim ülkemizde, bize benzemeden, bize ait olmayan,
bize yabancı icraatlarıyla bizden kazandıkları paralarla günlerini gün
ediyorlar. Biz de hayret ve ibretle ağzımızı açıp onları dinliyor, izliyor ve
seyrediyoruz.
Büyükler! Biz geçtik de bu tipler aile yapımıza dinamit
koyuyor, gençlerimiz bunları örnek alıyor. Gelin ölen öldü, kalan sağlar
bizimdir. Yeni cenaze ve cinayetlerimiz olmadan nasıl bir tedbir alacaksak el
birliğiyle buna yönelelim. Yoksa biz böyle sessizlere oynarsak daha çok ensest
ilişkilerle, cinayetlerle, aldatmalarla karşı karşıya kalırız. Tedbir alalım ki
su testisi su yolunda kırılmasın! 30/08/2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder