31 Ağustos 2017 Perşembe

Bu Whatsapp'ı İcat Edeni Bir Bulsam, Bu Adama Ömür Boyu Whatsapp Yasağı Koy Diyeceğim...

Değerli kardeşim! Seninle ne aynı okulda okudum, ne aynı okulda çalıştım, ne de akrabayım. Ne evine geldin, ne de gittim. İkimiz baş başa kalıp bir bardak çay içmedik. Kırk yıl hatırı olan kahve içmeye zaten gerek görmedik. Karşı karşıya geldiğimizde selam-kelâmdan, hal-hatırdan başka bir ortak noktamız olmadı. Tüm hukukumuz birkaç toplantıda aynı havayı teneffüs ettik.

Şimdilerde hiç yüz yüze gelmiyoruz. Ama her gün whatsapp marifetiyle evime misafir oluyorsun. Maşallah hiç sektirmiyorsun. Günde ikiden aşağı olmayacak şekilde bazı zamanlarda mesaj sayını beşe kadar çıkarıyorsun. Her geçen gün kendi eforunu egale ediyorsun. Başkasından gelen mesajı bana  yönlendirip  düğmeye basıyorsun. Gönderdiğin hiçbir mesajı bugüne kadar okumadım. Bugün üşenmedim, gönderdiğin mesajları saydım. 7.48, 08.26, 21.00, 21.06, 21.07 saatlerinde olmak üzere beş mesaj göndermişsin. İçeriği ayet, hadis ve teşrik tekbirleri üzerine.

Kusura bakmazsan sana bir şey soracağım. Beni adam etsin diye seni biri mi görevlendirdi? Eğer böyle ise yıllardır bu görevi yürütüyorsun, rotasyon diye bir şey var. Biraz da başka birini versinler sana. Yoksa üzerine vazife edip memleketin kurtuluşu bu adamın yola getirilmesi mi diye düşünüyorsun? Eğer öyle ise hakkın var. Memleketin en büyük sorunu benim. Toplamda yirmi yıl okudum, okuduğum okullar beni yola getiremedi. Gaziantep, Adıyaman, Adana ve şimdilerde Konya’da çalışıyorum, gördüğün gibi hala da yola geleceğim yok. Sen en iyisi yaptığın bu hayrı verim alacağın birine yap. Boşu boşuna uğraşma.

Sana bana mesaj gönderme diyemiyorum. Zira bana “Gönderdiğim ayete mi karşısın, yoksa hadise mi, ya da teşrik tekbirlerine mi? Bir de ilahiyatçı olacak, gönderdiğim ayet ve hadislerden rahatsız oluyor ” diyebilirsin. Maazallah ne Kur’ana karşılığım, ne de hadis düşmanlığım kalır. Şunu bil ki gönderdiğin ayet ve hadisler başım üstüne. Ama alasına ben ulaşabiliyorum. Yorulmana gerek yok. Biliyorum bunu iyilik adına yapıyorsun. Merakımı hoş gör, bana durmadan gönderdiklerini okuyor musun, yoksa sana gelenin yüzüne bakmadan hemen bana mı yönlendiriyorsun? Farz edelim ki okuyup benim de faydalanmam için gönderiyorsun. Keşke bu mesajları benim gibi yola gelmez, ahı gitmiş, vahı kalmış, kart bir adama göndereceğine önündeki taze dimağlara göndersen, ya da öğrencilerine her gün okusan daha iyi olmaz mı? Biliyorsun, ağaç yaş iken eğilir. Hatta tüm veli ve öğrencilerine günlük sayısız mesaj göndermek suretiyle hem çok kişiye ulaşır, hayır dualarını alırsın. Hatta bunu bir proje şekline dönüştürsen…amirlerinle bunu paylaşsan…seni denetime gelen maarif müfettişlerine göstersen senin bulduğun bu proje örnek proje olarak tüm Türkiye'ye uygulanmak üzere yaygınlaştırılır. Proje sahibi olarak projeni anlatmak için belki de tüm Türkiye'yi dolaşırsın.  

Bugüne kadar bana yaptığın tebliğ ve irşat görevinden dolayı Allah razı olsun. Yok, ben bu işleri Allah rızası için seve seve yapıyorum, 'gönder' dışında bana bir külfeti yok, whatsapp'ım da fazla internet yemiyor diyorsan kendi görüşümü söylemekten ziyade sana bir fıkra anlatayım. Belki kıssadan hisse alınır. Çünkü sen arif adamsın. "Adamın biri hiç cemaati olmayan bir camide sürekli ezan okurmuş, okuyanın sesi de hiç eğitilmemiş olduğundan köylü bundan rahatsız oluyormuş. Bir gün adama gelip 'Arkadaş! Gördüğün gibi biz namaza gelmiyoruz, üstelik sesin de çirkin mi çirkin, biz bundan rahatsızız, ne olur! Bundan sonra ezan okuma" demişler. Adam: "Ben bu işi Allah rızası için yapıyorum" deyince köylü, "Ne olur! Sen bundan sonra Allah rızası için ezan okuma" demişler. Bilmem anlatabildim mi derdimi. Fıkranın ne anlatmak istediğini düşünmekten ziyade fıkranın sonu nasıl bitmiş, adam yine okumaya devam etmiş mi dersen inan bilmiyorum fıkranın akıbetini. Ama adam yaşıyor mu yaşamıyor mu, bundan emin değilim. Umarım meramımı anlatabilmişimdir.

Yok hala anlatamadım ise o zaman şunu bil ki sen göndermeden bıkmadın, bense silmekten bıkıp usandım. Çünkü telefonumun hafızası gönderdiklerinle dolup taşıyor. Üstelik senin için bir de  yedek bellek taktırdım. Ama nedense yedeğe depolanmıyor senin gönderdiklerin. Bak Allah’ın aşkına benimle uğraşma, kendine de başka bir iş bul. Bak bir de Allah’ın adını verdim sana. Ben böyle yazdım ama biliyorum sen yine göndermeye devam edeceksin. Çünkü senin görevin okumak, kendine bir pay çıkarmak değil, sürekli göndermektir. Umarım gönderdiğin bir fil yerine bundan sonra ikinci fili de göndermezsin. Bak tekrar ediyorum, ne olur! Allah rızası için bana mesaj gönderme!

Son söz de "Birkaç mesajı bu kadar abartacak ne var" diyenlere! Bana eşekten düşen getirin... 

Yazdığım bunca yazı, yaptığım bu kadar yakarış, rica boşa giderse whatsapp'ımı kapatmadan önce son çare whatsapp' icat edeni bulmam. Ne mi yapacağım? Cevabı başlıkta... 30/08/2017



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder