Ülkemiz terör ülkesi malumunuz.
Özellikle son yıllarda epey canımız yandı. Her kanlı olayla birlikte toplum
olarak topluca katliamı gerçekleştiren PKK'ya, DAİŞ'e, FETÖ'ye, DHKP-C'ye lanet
okuduk. Zaman zaman yine lanetlemeye devam ederiz. Çünkü olayı ya üstlenmiştir,
ya da suç mahallinde bırakılan iz bizi bu örgütlerden birine götürmüştür.
Nedense terör örgütünü telin ederken esas geri planda onları üzerimize
salanları es geçiyoruz çoğu zaman.
Bilmemiz gereken hiçbir terör örgütü arkasını bir güce dayamadan eylem yapmaz. Bugünün sömürgeci devletlerinin kiralık piyonları var. Bir ülkeye had bildirecekse maşa varken elini kora sokmaz. Hemen devreye her dediklerini yaptırdıkları ayak takımları girer. Ülkede bir olay olmuşsa ilk kınayan da itini üzerimize salan olur. “Türkiye’nin acısını paylaşıyoruz. Terörle mücadelesini destekliyoruz. Faillerin en kısa zamanda yakalanması için işbirliğine hazırız” mesajı verirler. Hatta bu terörist devletler birkaç gün öncesinden vatandaşlarını da Türkiye’ye gitmeyin diye uyarır. Bu modern görünümlü katil sürüleri senaryoyu hazırlar. Taşeronları da hiç aksamaya meydan vermeden filmini oynar. Hatta senaryoya göre bazen terör eyleminde bulunan kişi de yakalanır. Nedense ağzından tek kelime alınmaz. Alınsa da önceden ezberletilmiş şekilde nakarat gibi bir gerekçe söyler. Gerekçe de terör örgütünün amacını açıklayıcı şekilde olur. Aslında biz buzdağının görünen kısmıyla uğraşırken çağımızın medeni canavarlarının planları tıkır tıkır işler.
Üzerimize salınan köpeklerle mutlaka
uğraşılacak. Hatta en acımasız bir tavır içerisine girilecek, onlara göz
açtırılmayacak. İnlerine girip dünyayı dar etmek için çaba sarf edilecek. Tüm
bunları yaparken istihbaratımız gözünü kulağını iyi açacak. Diğer taraftan da
bu terör olaylarının arkasında kim var? Bunun üzerine kafa yorulması gerekir.
Sürdüğümüz iz bizi azmettiriciye götürmesi lazım. Olayın geri planı
irdelenirken hiç kimseye sataşmadan, konuşmadan, meydan okumadan yapmalıyız
bunu. Hatta yanlış iz sürer gibi bir politika da izlenebilir.
Bu konuda en güzel ve doğru sözü "İte taş atarken, biraz da sahibine
bakalım diyorum!" diyerek Emin PAZARCI ifade etmiş. Evet, iti taşlayalım
taşlamasına. Hatta attığımız taş kaşını, başını yarsın. Basiret ve ferasetimizi
takınarak itin sahibini bulup ona laf söyleyelim. İti iyi takip edersek
sahibine ulaşırız zaten. Suçüstü yakalayabiliriz. Bunun için çok yönlü
düşünmemizde fayda vardır. Sadece ite bakmak, onu taşlamak olayı çok sathi
değerlendirdiğimizi gösterir. İz takip ederken de bu terör eylemi kimin işine
yaradı sorusuna da cevap aramak gerekir. Esas katil, olaydan faydalanandır
zaten. Bunun için de olaylara analitik bakıp derinlemesine analiz
yapılabilmelidir.
Olayın perde gerisini okuyamazsak daha
biz çok it taşlamaya devam ederiz. 30/03/2017
* 20/05/2017 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
* 20/05/2017 günü Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder