Nedir vefa diyerek
sözlüklere baktım. Nedense böyle bir sözcük TDK’da yok. Onun yerine vefakar
kelimesi çıkıyor. Vefa: Borcunu ödeme, sözünü yerine getirme, sözünde durma; sevgi,
dostluk ve bağlılıkta sebat, sevgide
bağlılık gibi anlamlara geliyor. Görüldüğü gibi kendi küçük ama anlamı
büyük bir kelime.
Günlük hayatta çok
kullanırız. Hatta ‘Ahde vefa kalmamış’ efkarlanınca ‘vefa
kalmamış hiç’ deriz. Yanımızdaki muzip biri de ‘Vefa İstanbul’da bir semtin adı’
diyerek pişmiş aşa su katmaya çalışır. İlçelerin çoğunu bile bilemezken hepimiz,
bu semti görmese de İstanbul’da olduğunu bilir.
Ne kadar vefalıyız?
Başkası ne kadar vefa gösteriyor? Vefayı hak ediyor muyuz? Adına ‘Vefa’ denilen gecelerde ne kadar vefa
var? Vefa kime var? Vefanın içi dolduruluyor mu? Yoksa boşaltılmış mı? İçi
boşaltılıp yerine yenileri mi dolduruluyor? Adına uygun bir gece mi? Biz
soruyoruz da esas bunun anlamını geceyi düzenleyenler bilir. Kalbini yarıp
bakma imkanı yoktur. Biz burada geceyi düzenleyenlerin samimi niyetini sorgulamayalım.
Onları içten kabul edelim. Biz kötü niyetle yazmaya devam edelim.
Geceye davet edilenler
kim acaba? Davaya ilk gününden itibaren emek vermiş, çile çekmiş, dirsek
çürütmüş kişiler mi yoksa makam sahipleri mi çağrıldı? Vefa, makama mı, makam-mansıp sahibine miydi? Ta kuruluşundan beri hiçbir menfaat beklemeden koşturan kimselere plaket verildiyse isabetli olmuş demek lazım. Fotoğraf karelerine bakıldığı zaman masayı dolduranlar içerisinde azımsanamayacak şekilde yeni yüz, yeni makam sahibi veya üst düzey yönetici ve bürokratlar göze çarpmaktadır. Emeği geçenlere plaketin verildiği yerde bu hareketin geri planında kalmış, kabuğuna çekilmiş neferler niye yok? Niçin davetiye tüm üyelere gitmedi? Bu davet herkese açık olmalı değil miydi? Burada eski hizmet etmiş, davanın çilesini çekmiş insanlara plaket verilirken ileride bayrağı devralacak yeni üyeler ve çile çekmemiş neferler de olsaydı hizmetin devam etmesi bakımından daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Çünkü çile çekmemiş üye diyecek ki: "Ağabeylerimin çabası sayesinde bu bayrak buraya geldi, şimdi onlara vefa gösteriliyor, ben de görev alırsam ileride bana da vefa gösterenler çıkar diye düşünecektir. Hatta plaket takdimi esnasında çile çekmişler hayatlarından bir kesit anekdot da anlatarak geceye bir anlam katabilirdi. Fakat davetiye maalesef tüm üyelere gitmedi.
İmkan ve yer meselesi denebilir. Bugün büyük kitleleri alabilecek salonlarımız mevcuttur. Niçin oralar tercih edilmez de, otel salonları tercih ediliyor? Sonra her toplantı ve etkinlikte yemek vermek/yedirmek de neyin nesi? Bu paranın kaynağı nereden? Üyelerden gelen aidatlarla veriliyorsa üyeler bu duruma razı mı? Kimin parasını kime harcıyorsunuz? Aidatın gerçek sahipleri niçin yok orada? Gerçekten öğrenmek istiyorum. Bu işi organize edenlerin mutlaka bir bildiği vardır. 15/02/2017
*** 18/02/2017 tarihinde ladik.biz de yayımlanmıştır.
İmkan ve yer meselesi denebilir. Bugün büyük kitleleri alabilecek salonlarımız mevcuttur. Niçin oralar tercih edilmez de, otel salonları tercih ediliyor? Sonra her toplantı ve etkinlikte yemek vermek/yedirmek de neyin nesi? Bu paranın kaynağı nereden? Üyelerden gelen aidatlarla veriliyorsa üyeler bu duruma razı mı? Kimin parasını kime harcıyorsunuz? Aidatın gerçek sahipleri niçin yok orada? Gerçekten öğrenmek istiyorum. Bu işi organize edenlerin mutlaka bir bildiği vardır. 15/02/2017
*** 18/02/2017 tarihinde ladik.biz de yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder