19 Şubat 2017 Pazar

Haberiniz var mı? Savruluyoruz


Siyasi parti, sendika, STK, cemaat, vakıf, dernek, bir oluşum; adına ne derseniz deyin kurulurken çoğunda bir samimiyet, bir hizmet etme anlayışı hakimdir. Kuruluş esnasında bu hizmette ben varım deyip orta yere çıkanlar bin bir sıkıntıya katlanarak gece gündüz  dağ-taş demeden aldıkları görevi ifa etmeye çalışırlar. Oluşum kendisini ispatlamadığı için görev alacak nefer bulmakta da zorlanırlar. Böylesi çalışmalarda bir rant, makam-mevki gibi beklentiler olmayınca çalışan az sayıdaki kişiler arasında bir gönül bağı olur, kenetlenme olur, içtenlik olur, gönül rahatlığı olur. Çünkü bu tür hareketlerde davaya hizmet Hakka hizmet anlayışı vardır.

Ne zaman ki bu hareket büyümeye yüz tutsun, bir gelecek vaat etsin, bir güç olmaya başlasın, hemen etrafını dolduranlarda bir artış olur. İnsanlar buralarda görev almak için yarışmaya başlar. Kuruluşunda cazibe merkezi olmayan oluşumun isimsiz kahramanları ne oluyoruz demeye kalmadan dağdan gelenler tarafından koltuklar doldurulmaya başlanır, suyun ağzı tutulur, davaya hizmet etmek isteyenlerin sayısında müthiş bir artış olur. Zamanında sağlam temeller atılmadan, prensipler ortaya konmadan fahri bir anlayışla yürütülen duygu, düşünce, fikir ve hareket birliği yeni gelenlerle birlikte çıkışındaki samimiyeti kaybetmeye başlar. Çünkü rüzgarın ters esmeye başlamasıyla birlikte hormonlu bir şekilde hızlı bir şekilde büyüyen hareket zirveye çıkmıştır. Zirvedeyken  artık hareketin nimetlerinden, rantından, makam ve mevki dağıtmasından faydalanan yeni bir zümre türer ve bunlar harekete yön vermeye başlarlar. Dünkü isimsiz kahramanlar ise arşive kaldırılır. Makam-mevki dağıttıkça artan üye sayısı yönetimde görev alanların başını döndürür. Bu bizim başarımızdır, biz bu görevi aldığımızda şuradaydık, şimdi ise bir numara olduk. Saltanat sürmek, hareketin nimetlerinden faydalanma zamanıdır artık. Üye bakımından dava büyümüş, emsallerine fark atmış, elindeki güç sayesinde üyeleri belirli makamlarda görev almaya başlamışlardır. Dün esemesi okunmayan fakat samimiyetinden şüphe edilmeyen bu hareket büyüyüp bir güç olunca yapılan bireysel hata ve yanlışlar kurumsallaşmaya başlıyor. Üye bakımından büyümesine rağmen değerlerini kaybettiğini, itibar kaybına uğradığını hissedemez bile. Zaten samimiyet de kalkar ortadan. Herkes geleceğini garanti altına almak, bir yere gelmek, bir yere çıkmak için orayı basamak olarak kullanmak derdindedir. Rızayı ilahi aranmaz artık burada. Geçmişin alışkanlığı olarak her ne kadar dillerinden doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, liyakat ve ehliyet düşmese de pratik tersini söylemeye başlar bu durumda. Çünkü hepsi sözde kalır.

Hem dava itibar kaybeder, hem de hareketi yönetenler. Ama zirve itibar kaybını gölgeler. Hatta insana doğru yolda olduğunu bile söyletir nefis. Çünkü oluk oluk insanlar hareketin bir ferdi olmak için geliyorsa hatanın görülmesi zaten mümkün değildir. Hele bu hareket bir de siyasi bir parti ile dirsek temasına girmişse önünde kimseler duramaz artık. Astığı astık, kestiği kestiktir. Çünkü arkasında koca bir siyasi güç vardır. Devlet vardır. Kim tutar bunları. İstemediği adamları yok eder, üyelerine bir parmak bal çalar. Heveslileri, kendini pazarlayanları teşnedir böyle yerlere. Yukarıdan aşağıya doğru kendinin sözünden çıkmayacak VİP kişilerle donatır kadroları. Kimin ne demesi önemli değil, yapılanlar doğru mu yanlış mı sorgulanmaz artık. Su akarken suyu doldurmak lazım anlayışı hakim olur. Kafasını çıkarmak, itiraz etmek isteyenler de bir şekilde ya makam sahibi yapılarak susturulur, ya da görünen ve görünmeyen bir baskıyla sindirilir.

Çok iyi anlatamadım ama işte ben buna savrulma diyorum. Samimiyetin kaybolmasıdır. Şöhret ve makamın insanları, dava erlerini esir almasıdır. Adaletin, güvenin, itimadın zedelenmesi, yok olmasıdır. Güç zehirlemesidir. Makam, mevki ve şöhretin esir aldığı dava erlerini görünce "Keşke bu dava büyümeyip küçük kalsaydı da dava içtenliğini kaybetmeseydi. Dürüstlüğün timsali olarak parmakla gösterilenler olsaydı" diyesi geliyor insanın. 19/02/2017


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder