Herhangi
bir sebeple başka bir vilayete gidince eğer o ilin plakasını bilmiyorsam park
ya da seyir halindeki araçların plakalarına bakar, değişik değişik plaka
numaraları gözümün önüne gelir. 5-6 aracı bu şekilde izleyince aynı plakadan
bir kaç aracın plakasını görünce o ilin plakasının kaç olduğu hakkında bir
bilgiye sahip olurum. Şimdi de sanal alemi açınca acaba başka bir ülkenin,
başka bir dilin sayfasına mı girdim diye düşünmeden edemiyorum. Çünkü yeni bir
merak ve moda başladı paylaşımlarda.
Sanal
alemin yeni modası: Genelin konuştuğu dil ya da yazdığımız alfabe değil.
İnsanımız vermek istediği mesajı Türkçe değil; Arapça, Osmanlıca olarak vermeye
başladı. Kimi de İngilizce olarak yapıyor bunu. Bazısı da Kürtçe olarak
yazıyor. Okuyan okuyabiliyor, anlamını bilen: " Biliyorum ben bu işi"
diyor. Uğraşıp çözemeyen ne anlama geldiğini soruyor. Nihayet paylaşımcı biraz
meraktan sonra meramını anlaşılır şekilde yazıyor. Kimi de yazdığı dilin altına
"Çevirisine bak" yazdırmayı da ihmal etmiyor.
Bazılarımız,
Osmanlıca yabancı dil değil, bizim öp öz Türkçemiz diye bir eleştiri
getirebilir. Aksi iddiam yok zaten. Bazımız da bu toplumun ekseriyeti Kürt
kökenli. Bu dil de bu toprağın insanlarına ait diyebilir. Buna da itirazım olmaz.
İsteyen istediği dil ile meramını anlatsın. Zenginliğimiz olarak görürüm
bunları. Fakat bu garibi de düşünmek gerekmiyor mu? Bu garip Latin harfleriyle
yazılan Türkçeden başka bir dil bilmez. Bu dili de bildiğimi sanırım. Zira
cümleyi öğelerine ayırmaktan, imla ve yazım kurallarına dikkat etmeye
çalışmaktan Türkçe konuşmaya ve anlamaya sıra gelmedi. Bu dili çok iyi
bildiğini söyleyenin konuşma ve yazmasından onlarca yanlış bulunabiliyor.
İnsanlara anlayacağı şekilde seviyelerine inerek konuşmak/yazmak daha uygun
olmaz mı?
Çoğumuz,
ortaklaşa bildiği günümüz Türkçesiyle bile doğru-dürüst anlaşamazken,
birbirimize meramımızı anlatamazken, niyet okumaktan öte birbirimize karşı
körler ve sağırlara oynarken bu toplumun çoğunluğunun Fransız kaldığı Osmanlıca
Türkçesi, Arapça, Kürtçe, İngilizce, Almanca gibi paylaşımları nereye koymamız
gerekiyor? İnsan duygu ve düşüncesini sanalda niye paylaşır? Doğruluğuna
inandığı fikrini herkese ulaştırmak, herkesin istifadesine sunmak diye
düşünüyorum. Madem herkes niyet okuyor bu ülkede. Müsaadenizle bu tür
paylaşımlarda bulunanların niyetini sorgulayacağım. (Yine de neyi
kastettiklerini paylaşımcıların kendisi bilir.)
*Ben Türkçenin dışında bir başka dil de
biliyorum, başka bir alfabeyle de yazabiliyorum. Bilmiyorsan gör... (Çobanın
biri ıssız bir yerde kendi halinde namaz kılarken onu gören iki kişiden
biri: "Bak adam ne güzel, samimi bir şekilde namaz kılıyor, görüyor
musun" deyince bu sözü duyan çoban namazı bırakır, geri döner: " Ben
aynı zamanda oruçluyum" diye seslenir.)
*Çok maharetli ve yetenekliyim. Hünerlerim say say
bitmez.
*Türkçe yazıyorum, anlamıyorsunuz, bir de başka
dilden yazayım. Belki o zaman anlarsınız.
*Benimki tamamen merak, okuyabiliyor muyum diye çabalıyorum.
Sen okuyamasan da olur.
*Ben bu halimle başka şekilde yazabiliyorsam sen
de çabala, sen de öğren.
*Yazdığım hemen okunur ve anlaşılırsa başkasını
oyalayamam. Hiç olmazsa takipçilerim sayfamda biraz oyalanır, kafa yorar. Hele
okumaya çalışan, bana doğrusunu sormak için bir de yorum yazarsa keyfime
diyecek yok.
*Herkesin
anlayabileceği dilden yaza yaza sıkıldım. Biraz da çeşitlilik olsun.
* Paylaştığımın ne anlama geldiğini ben biliyorum,
ne yaptığımın da farkındayım. Başkasının ne düşünmesi önemli değil. Onları hiç
ırgalamaz. Beni anlayanlar bana yeter.
*Anlaşılmaz olmak iyidir. Hemen anlaşıldığın zaman
değerin bilinmiyor.
*Ben paylaştığım bu dilin ve alfabenin önem ve
değerinin farkındayım. Bu dili ve alfabeyi geri plana itenlerin gözüne sokmaktır
niyetim.
*Biraz
entel takılmak iyidir.
* Ben bu
dil ve alfabeyi seviyorum, sevmeyenler çatlasın. Beni eleştirenler
kıskandıkları için çekemiyorlar.
* Bu paylaşımı ben yapmıyorum, hazıra kondum.
Değer verdiğim birinin şablonudur. Anlamını bilmesem de yazamasam da
paylaşımını aldığım kişi yanlış bir şey paylaşmaz.
*Bu vesileyle millete değer verdiğim dil ve
alfabeyi öğretiyorum.
*Daha
dikkat çekici oluyor.
Gördüğünüz
gibi epey bir niyet okuyuculuğu yaptım. Ne kadarını tutturdum, ne kadarını
attım bilinmez. Bildiğim bir şey var; zamanın diliyle konuşmak, insanların
seviyelerine inmek, onların derdine tercüman olmak daha iyidir diye
düşünüyorum. Keşke farklı farklı alfabe ile yazınca birbirimizi anlayan duygularımız
ve ülkülerimiz olsa. Bu durumda farklı yazmak, farklı konuşmak bizim zenginliğimiz
olarak kalırdı.
*21/06/2021 tarihinde Barbaros ULU adıyla Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder