Bazı veliler var ki çocuğundan daha çocuk, çocuğundan daha problemli olduğunu anlarsınız. Yeter ki bir görüşme imkanınız olsun.
Veli hakkında karar vermek için öyle fazla zaman ayırmanıza gerek yok. Bir 5-10 dakika yeterli. Veliyi görünce çocuğunun yunmuş yıkanmış olduğunu, bu veliye göre çocuğun çok daha iyi olduğuna kanaat getirebiliyorsunuz.
Bir gün odama ikinci dönem karne haftasında 9.sınıflarda çocuğu olan bir veli geldi. Son hafta okula gelen veli niçin gelir? Konu malum.
"Ben de öğretmenim" diye başladı söze. "Okulunuzun biyoloji öğretmeni çocuğuma 40 vermiş. Zayıf düşüyor, öğretmeniniz liseden benim öğrencim olur, çocuğumun notunu düzeltsin, çocuğumu bu okula gelirken okulunun ikincisiydi. Bu ne böyle. Yemin etmiştim teşekkür-takdir belgesi almadan gelirsen eve, seni alacağım diye. Eğer zayıf düşerse okuldan alacağım, ben alırsam da okulunuz boşalır, kimse kalmaz bu okulda. Çünkü herkes benim arkamda. Burada herkes beni tanır..." şeklinde devam etti. Hocam öğretmenin çocuğunuza kasıtlı not verdiğini, bile bile zayıf verdiğini mi düşünüyorsunuz, dedim. Hayır dedi. O zaman ne yapalım? Çocuğunuz 40'in altında almış sınavlardan. Öğretmen de 50-50 sözlü notu vermesine rağmen ortalama 41'de kalmış. Burası lise. Dersler ilköğretim gibi olmaz. Yeni bir çevre, yeni bir ders, yeni öğretmenler, belki ergenlik dönemi de olabilir çocuğunuzda. Önümüzdeki yıl toparlayacağını düşünüyorum. Sizin istemenizle zayıf not değiştirilirse çocuğunuz her defasında nasılsa babam arkamda, zayıflarımı da düzeltiyor diyerek derslerine yeterince çalışmayabilir. Ya da siz zayıfa tahammül edemeyince babam bana yine kızacak, bu dersi başaramıyorum diyerek derse kendisini iyice veremeyebilir. Çocuğunuza karşı beklentinizi hissettirirseniz çocuğunuz heyecanlanır, stres yapabilir... Yok zayıf olmayacak dersen mademki öğretmenimiz senin öğrencinmiş, öğrencinle görüş, yapabileceği varsa çocuğunun durumunu yeniden değerlendirsin. Ben bugüne kadar hiçbir öğretmenime şu çocuğun notunu düzelt diye söylemedim, söylemem de. Not verme öğretmenin kendine özeldir. Ben olsam ortalaması 41 olan bir çocuğa zayıf vermem. Mutlaka 45'e tamamlarım. Ama her bir öğretmenin prensibi ayrı. Öğretmenimizin kendi takdiridir. Ayrıca çocuğunuz zayıf almaya alışsın, zayıfını da kendisi kurtarsın. Yazın ortalama yükseltme sınavlarına girsin. Orada kurtarsın, öğretmen kasıtlı not verdi dersen dilekçe ver, yazılılarını yeniden inceletelim, dedim. "Ortalama yükseltme sınavından geçer not alınca teşekkür-takdir alır mı" dedi. Sayın hocam, öğretmensiniz. Allah aşkına zayıfı olan bir öğrenci teşekkür-takdir alamaz. OYS'de zayıfını düzeltse bile belge alamaz. Bunu bilmeniz gerekir, dedim. "Dediğim gibi çocuğumun zayıfı düzeltilmeli, ben yemin ettim belgeli gelmezsen okuldan alırım diye. Bu durumda çocuğu alacağım, sizi de şikayet edeceğim. sonuç alıncaya kadar şikayetime devam edeceğim. İldeki ...şube müdürü tanıdığımdır, ona gideceğim. oradan sonuç alınamazsam basına vereceğim," dedi. teşekkür ederim, sayın hocam. Dilediğinizi yapmakta serbestsiniz, dedim.
Bir-iki hafta sonra milli eğitim müdürü bir toplantıda "Bir okul müdürü hakkında cebimde şikayet dilekçesi var" diye konuşmaya başladı. Kim dediysek de söylemek istemedi. Hocam sanırım benimle ilgili dedim. Evet, dedi. Bir kaç gün sonra milli eğitim müdürünü telefondan aradım, meseleyi öğrenmek için. "Seninle ilgili değil, biyoloji öğretmeninle ilgili" dedi. Hocam okula kadar gelebilirseniz öğrencinin sınav notlarına bakalım. Sizin branşının fen bilgisi. Biyoloji dersinin sınavını da anlarsınız dedim. Geldi. Sınav kağıtlarını çıkarıp kendisine verdim. "Ramazan Bey, burada yapılacak bir şey yok. Öğretmen sınavdan fazlasıyla puan vermiş" dedi. Ayrıldı.
Bir kaç ay sonra ildeki şube müdürüyle karşılaştım. Hocam falan öğretmenle tanışıyormuşsunuz, bir ara yanınıza gelecekti geldi mi dedim. "Geldi bir şeyler söyledi, gitti" dedi.
Öğretmenimiz sözünde durdu. Çocuğunu okulda alarak ÇPL'ye nakil yaptırdı. Gittiği okulda biyoloji dersinden sınava girip sınavdan geçer not almış. Çocuğunun sınav notu açıklanır açıklanmaz bizim okulu aramış. Telefona çıkan müdür yardımcısına: "Sizin bir verdiğiniz çocuk bu okulda 4 aldı" diyerek telefonu kapatmış.
"Ben çocuğu alırsam, öyle bir propaganda yaparım ki bu okulda öğrenci kalmaz diyen öğretmenimizin kuru sıkısını kimse dinlemedi. Ne bir şey diyen oldu, ne de çocuğunu almaya gelen.
Burada takdir sizin. Çocuk mu suçlu yoksa veli mi? 18/02/2017
Yorumlar
Yorum Gönder