Gördüm de insanoğlu kadar rahatına düşkün, iş yapmada gözü olmayan bir varlık tanımadım. En kolay ve işine geleni yemek yemek. Onu da biri bölüp parçalasa, hatta çiğnese keyfine diyecek olmaz. Özellikle Müslüman ülkelerde üretim neredeyse yok gibidir. Yatmayı, gezmeyi, laflamayı, dedikoduyu çok severiz. Kendimize de laf söyletmeyiz. Konuştuğumuz zaman dürüstlükte mangalda kül bırakmayız. Mazeret ve bahane bulmada şeytana taş çıkartırız. Eğer bu ülkede biraz üretim varsa onu da yapanlar özel sektör ve bu sektörde asgari ücretle çalışanlardır.
Devlet sektöründe çalışıp da ortaya yere koyduğumuz bir katma değerimiz yoktur. İşe girmek için dokuz takla atarız, bir girebilsek diye. Girer girmez de emekliliği hayal etmeye başlarız. Bulunduğumuz ortamı üretimden ziyade kendi lehimize göre dizayn etmeye çalışırız. Üstelik özel sektöre göre daha fazla çalışan olmasına rağmen. Çünkü çalışmada gözümüz yok. Çoğumuz aldığı maaşı da beğenmeyiz. hep kendimizden yukarıda yüksek maaş alanlardadır gözümüz. Savunulacak ve tutunacak bir yerimiz yok. Bunu biliyorum.
Konya'nın merkezinde herkesin rahatça ulaşabileceği bina ve bahçesi bakımından emsallerine göre bir numara olan devlete ait bir işletme var. herkesin uğrak yeridir. Kullanım ve fiziki yönü itibariyle yine hatırı sayılır artısı var. Güzel bir bahçesi var. İçeride oturma yerleri var. İsteyen satranç oynar, isteyen gazetesini okur, dileyen de arkadaşlarıyla muhabbet edebilir. Sabahtan akşama kadar da müşterisi var. Zaman zaman yetkilileriyle görüştüğüm zaman: "İşletme zarar ediyor, düğünler ve otel kısmı olmasa altından kalkılmaz. Berber zarar ediyor, çay ve lokanta kısmı da zarar ediyor..." şeklinde serzenişlerine şahit olurum. Böyle bir işletme nasıl zarar eder diye düşünmeden edemiyorum. Sadece çay satsa yine kazandırır...
Pek gitmesem de zaman zaman kısa mesafeli soluklanmak için girerim bahçesine. Konfor, görüntü ve muhit itibariyle şahane bir yer. Çay içeyim desen, eleman göremezsin. Kazara bir çalışanı görüp çay istesen: "Az sonra servis yapılacak veya tamam" cevabı alıyorsun. Bekle dur, çay gelecek, veya servis yapılacak diye. çay ocağına doğru bakıp acaba çalışanlar bahçeye bakar mı diye. Ne mümkün efendim. Sanki müşteriye küs. Müşteriyi görmeyecek şekilde sırtını dönmüş ya dikiliyor, ya bir şey yapıyor görünüyor. Lütfedip servis yapılınca tüm masadakiler "Buraya da getir" diye seslenmeye başlıyor. Çay içecek ve çay satacak potansiyel var. Maalesef değerlendiren yok. İnanın burayı özel bir firma çalıştırsa sadece çaydan ihya olur. Kenarda köşede küçük bir dükkanda sadece çay satarak geçimini sağlayan küçük işletmeler var bu ülkede. Nedense koca bahçesi olan bir yerde çay satışından zarar ediliyor. Gerçekten niye edilmesin. Çalışanlar çay satmamak üzere mesaiye gelmişler. Çünkü çalışsalar da aynı parayı alacaklar, çalışmasalar da. Bu durumda bu eleman niye çalışsın, sonra niye kendini yorsun? Akşama kadar iş yapar görünmeyi meslek haline getirmişler. Sorsan niye çay getirmiyorsun diye. Eleman sıkıntısı çekiyoruz cevabı alırsın. Aslında sıkıntı eleman azlığından değil, kafa yapısında. Haydi eleman çalışmadı, çalışmak istemiyor diyelim. Peki bunların sorumluları ne iş yapıyor? Odalarına çekilip misafir ağırlamaktan, sağda solda gezmekten başka. Ara ara bahçeye çıkıp durumu inceleseler ve ona göre tedbirlerini alsalar fena olmaz sanırım. Bizde bir atasözü var: "At sahibine göre kişner" diye.
Burada çalışanların sorumluluğundan daha fazla onların amiri durumundaki kişilerin sorumluluğu vardır. Denetim ve inceleme ve gereğini yapmak durumundadırlar. Buralar yatma ve keyif çatma yeri değildir. Burada görev yaparken amme adına hizmet ettiklerini, bu görevlerin kendilerine bir emanet olduğunu, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olduğunu kimsenin özellikle orada çalışan eleman ve yetkili kişilerin akıldan çıkarmamaları gerekir. Yok ellerinden hiçbir şey gelmiyorsa elemanlara maaş artı prim şeklinde motive edici bir yol izlenebilir. Mevzuatta yeri yok deniyorsa ya yukarıya öneri olarak rapor etmeliler, ya da gayri resmi prim sistemini uygulamalıdırlar. Ya da "Biz bu işi yapamadık" deyip bırakıp gitmelidirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder