15/11/2016 günü derste iken kapı çaldı. Gelen okulun nöbetçi öğrencisi idi. Önüme imzalamam gereken bir evrak uzattı. Okuyup imzaladım. "17/11/2016 günü saat 13.00'da okulun çok amaçlı salonunda ŞÖK toplantısı yapılacağı" yazıyordu içeriğinde.
Bilir misiniz, ya da duydunuz mu ŞÖK nedir? Bilip duyduysanız ne işe yarar bu ŞÖK? Açılımı: Şube öğretmenler kurulu. Aynı şubede giren öğretmenlerin ilgili müdür yardımcısının başkanlığında yaptığı bir toplantı. Bir eğitim ve öğretim yılında üç defa yapılması mevzuatta yer alan bir toplantı çeşidi yani.
Belirtilen gün ve saatte toplantı yerine gittim. Yolda giderken işleyişi bildiğimden bir formalite daha yerine getirilecek dedim kendi kendime. Çünkü birçok okulda kağıt üzerinde hazırlanır ve ilgili öğretmenlere imzalatılır, denetim veya herhangi bir durumda açıp bakmak için klasör içine arşivlenir dedim yine kendi kendime.
Toplantı yerine gittiğimde kapısının kilitli olduğunu gördüm. Tamam, demek ki formalite gereği sirkü hazırlanmış dedim. Yine de bir araştırayım diye okulun altını üstüne getirdim, acaba bu toplantı nerede diye. Bulamadım. Sonunda bir öğretmene sordum. "Toplantının kütüphanede yapılmakta olduğunu öğrendim.10 dakikalık gecikmeyle toplantıya iştirak ettim. 7. sınıfların tümüne girdiğimden toplantının başından sonuna kadar buranın abonesiyim diyerek bir kenara oturdum.
ŞÖK başkanının kısa bir açıklamasından sonra sınıf sınıf şubeler görüşülmeye başlandı. Hangi şubeye sıra gelmişse sınıfın sınıf rehber öğretmeni elinde daha önce hazırladığı dökümanlarıyla birlikte en öne geçiyor. Sınıfı hakkında kısa genel bir bilgi verdikten sonra her bir öğrenci hakkında paydaşlarını bilgilendiriyor. Elinde dökümanları var ama dökümana gerek kalmadan sınıfındaki her bir öğrenci hakkında detaylarına varıncaya kadar açıklama yapıyor sınıf öğretmeni: Öğrencinin anne- babası ne iş yapıyor, anne-baba ayrı mı birlikte mi yaşıyor? Çocuğun velayeti kimde, çocuk nerede oturuyor, dersteki başarısı nedir, ne tür rahatsızlığı var, kazanım değerlendirme sınavlarındaki net sayısı, ailevi durumu, maddi durumu, ders dinleyip dinlemediği, sınıfını rahatsız edip etmediği, dikkat dağınıklığı olup olmadığı, öğrencinin çift ismi varsa hangisi söylenirse hoşlanıp hoşlanmadığı, öğrencinin devam ve devamsızlığı, derse geç gelip gelmediği, ödevini yapıp yapmadığı, başarısının nasıl artırılıp artırılamayacağı...vb çocuğun tüm fotoğrafını çekiyor. Toplantıya katılan öğretmenleri bilgilendiriyor. Diğer öğretmenler, rehber öğretmeni ve müdür yardımcısı kısa kısa notlar alıyor öğrenciler hakkında. Özellikle özel durumu olan öğrencilerin bilgilerini ajandasına kaydediyorlar.
Yeni geldiğim ve birçok öğrenciyi tanımadığım bir ortamda öğretmenlerin sınıfları ve öğrencileri hakkında verdikleri detaya gıpta ettim. Hepsini takdir ettim. Bir formalite daha yerine getirilecek ön yargısıyla katıldığım toplantıdan memnuniyetle ayrıldım. Bırakın formaliteyi, öğrencileri tek tek ameliyat masasına yatırdılar. 13.00'da başlayan toplantı hiç ara vermeden 16.00'ya kadar sürdü. Meslektaşlarım derslerine iyi çalışmışlar, önemsemişler dedim kendi kendime. Öğretmenler öğrencilerinin huyunu, suyunu, damarını, mizacını öyle etüt etmişler ki, hayret ettim. Ailelerinin tanıdığından daha fazla bir bilgiye sahip olduklarını gördüm, birlikte çalıştığım meslektaşlarımın. Helal olsun size dedim tabii yine içimden, şımarmasınlar(!) diye.
Beni üç saat tuttunuz ama inanın değdi. Müstefit bir oldum. Verdiğiniz emeğe, samimiyetinize binlerce teşekkürler. Aldığınız para ananızın ak sütü gibi helal olsun size. Varsın değeriniz pek bilinmesin. İşe yaramaz belki ama ben takdir ettim sizi. Allah yolunuzu açık etsin, sayılarınızı artırsın. 17/11/2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder