Bu memleketi ve bu dini kurtarıcılardan kurtarmak lazım. Hep beraber sürekli kurtarıcılar bekliyoruz. Biri çıktı. Baba dendi ona: "Düşün peşime, ben sizi kurtaracağım" dedi. Ülkeyi bir zamanlar yetmiş cente muhtaç etti. Ardından "Ben size iki anahtar vadediyorum" dedi biri. Kurtar bizi ana derken 5 Nisan kararlarıyla ülkeyi en büyük ekonomik krizlere düçar etti. Artık ne babadan ne anadan hayır var, bir de abi ve ablaları deneyelim dendi. Onların da kendisini 'Kainat imamı' diye adlandıran bir başkasının maşası asalak bir kişiye 'Adanmışlık' adı altında kul-köle olduklarını, avladıklarını da aynı yolun hizmetine adadıkları ortaya çıktı. Ülkeyi dar boğaza götüren siyasiler belki ceplerini doldurdu ama en azından halkın diniyle uğraşmadılar. Bu son kesim ise ekmeğini yedikleri, suyunu içtikleri kaba pisleyerek had bilmezlik örneği gösterdiler. Eli kalem tutan, beyni bilgi yüklü, ağzı dualı sandığımız bu bel'am tipler ise kendilerini besleyen insanların üzerine bomba yağdırdılar. Halk kime inanacak bilmiyorum. Halkımız milletin kanını hizmet görünümlü bu parazitlere rağmen, Allah ile aldatanlara rağmen iyi Müslüman kalmış gerçekten. Adamlarda zerre kadar akıl olsa 40 yıldır oluşturdukları müktesebatı bir çırpıda yok etmezler. Mekke dönemini yaşıyoruz, önce iman, bu insanların imanını kurtarmamız lazım diyen insanlarda nokta kadar iman ve ahiret inancının olmadığı ortaya çıktı. Ahiret inancı olan insanlar milyonların hakkını gasp ederek soru çalmaz, kayırmacılıkla işe adam yerleştirmez, kişileri gizli gizli dinleyip servis etmez... Hainlikte zaten üstünüze yok. Yalan gırla. Takiyye mesleğiniz... Hasılı hani deveye sormuşlar ya, "Boynun niye eğri" diye. "Nerem doğru ki demiş" deve. Gerçekten nereniz doğru sizin develer diyeceğim ama deveye hakaret olur. 02/08/2016
Cuma ve bayram namazlarına gidenlerimiz bilir. Hatip hutbeye çıkınca arada Türkçe hutbe olmak üzere başta ve sonda Arapça hutbe irat eder. Hatip ilk yani giriş kısmında içinde Allah'a hamd, peygamberimiz salavat ve kelimeyi şehadet getirir. Ardından "Ey Allah'ın kulları! Allah'tan korkun ve ona itaat edin. Şüphesiz Allah müttekiler ve işini iyi yapanları sever" der Arapça olarak. Sonra okunacak Türkçe kısma/metne temel olmak üzere Kur'an'dan ilgili bir ayet okur. Ayeti "Allah doğru söylemiştir" demek suretiyle tastikler. Akabinde bir hadis okur. Hadisi de "Rasulullah doğru söylemiştir" diyerek bitirir. Buraya kadar sorun yok. Esas sorun buradan sonra başlıyor. Sen sanırsın ki bundan sonra imam, Türkçe metni okumaya geçecek. Bizim imam, "Ve netaka habîbullâh, fîmâ kâl ev kemâ kâl" okumaya devam ediyor. Yani Allah'ın sevgili kulu bu konuda şöyle veya şunun gibi demiştir." diyor. Böyle okuyan birinden aynı konuda
Yorumlar
Yorum Gönder