28 Temmuz 2016 Perşembe

Bence hangi tür müdürlük daha iyiydi?

-Üstat, sen 2014 haziranından önce ve 2014 haziranından sonra yöneticilik yaptın. İki müdürlüğü bir değerlendirir misin?
-2014 haziranına kadar yürüttüğüm müdürlük sınava dayalı bir müdürlük idi. Sonrasında yaptığım müdürlükte ise sınav kriteri yoktu.
-Ne demek istiyorsun?
-2014 öncesinde elde ettiğim müdürlük bir emeğin, bir çabanın mahsulü idi. Sonrasında bir emeğim olmadı.
-Biraz daha açar mısın?
-Fıkra sever misin?
-Elbette.
-Gencin birisi bir kızı sever. Kız da onu. Müstakbel kayınpederinden kızını istemeye gider. Kayınpederi: "Damat, kızım da seni istiyor. Önce bizim usullere göre seni sınamam lazım. Geçersen kızım senin. Biliyorsun biz geçimimizi dilencilikle sağlarız. Git akşama kadar dilen. Kazandığını bana getir gel" der. Genç için kolay bir sınavdır bu. Çünkü babası çok zengin. Akşama kadar yatar, akşam babasının parasından biraz para götürür. Kayınpederine teslim eder. Kızın babası: " Bu olmadı damat tekrar topla gel" diyerek getirdiği parayı avucuna aldığı gibi serpiştirir. Oğlan ertesi gün aynı yöntemle biraz daha fazla para getirir. Adam tekrar elindeki parayı atar. Damadına: "Sen gerçekten benim kızımı istiyor musun? Eğer istiyorsan bana baba parasını getirme. Az olsun ama emeğimin karşılığı olsun. Sana son kez bir şans daha vereceğim" der. Damat bakar ki pabuç pahalı. Çıkar akşama kadar dilencilik yapar, çarşıda ve cami önlerinde. Yolda görse elinin tersiyle iteceği bozuk üç-beş kuruşu kayınpederinin avucunun içine döker. Parayı alan kayınpeder elini kaldırıp atacağı zaman damat, kayınpederinin bileğini yakalar: "Sen ne yapıyorsun, benim akşama kadar anam ağladı, onu toplamak için" diyerek parayı attırmaz. Kayınpederi: " Şimdi oldu evlat, sınavı kazandın. Çünkü az da olsa bana kendi emeğini getirdin. Artık kızımla evlenebilirsin" der ve damat mutlu sona ulaşır.
-Yani?
-El hasılı doğru ya da yanlış, iyi veya kötü, isabetli ya da isabetsiz belirlenen bir kritere göre girilen bir sınav için bir emek vardı birincide. Şimdikinde ise belirlenmemiş bir kıstas, CV veya referans var. Birincide koltuğuna oturan daha kendinden emin, daha öz güven sahibi iken ikinci de kişi koltuğun kendisine bahşedildiğini hisseder. Sınava dayalıda koltuk sahibi kimseye minnet etmezken sınavsızda kendisini o makama getirenlere karşı kişi minnet borcu hissedebilir. Başa kakma söz konusu olabilir. Kişi oturduğu koltukta rahat edemez. Beğenmezlerse alınırım/alınacağım endişesi taşır. Bu kıyaslamayı yaparken sınava dayalı gelenler çok iyi müdürlük yaptı, sınavsız gelenler yapamadı anlamı çıkmasın. Sınavlı gelip ağzına yüzüne bulaştıranlar olabildiği gibi sınavsız gelip çok iyi becerebilenler çıkabilir. Ya da tersi. Hem sınava dayalıda hak edenler olabileceği gibi sınavsız seçimde bu işi layıkıyla yapanlar çıkabilir. Bu işlerde iyi veya kötü objektif kriterler belirlenmeli. Kriteri geçen atanabilmeli. Devletin her kademesinde görev yapanlar özellikle koltuk sahipleri önce rehberlik ardından teftiş amaçlı sürekli iyi bir denetimden geçmeli. Denetimler sonucu başarı kriterini yakalayamayanlar asli görevine döndürülmeli. Kamu görevi yapanlar şucudur, bucudur, şunun adamı gibi etiketlerle yaftalanmamalıdır. Objektif kriterlerle ortaya konmayan hiçbir şeyde kamu yararı ortaya çıkartılamaz. Ancak 'yandaş, muhalif, karşı' kişiler algısı oluşur. İnsanlar, 'bizden' ya da 'bizden değil' damgası yer. İnsanları bir yerden alırken de bir yere getirirken de onların onurlarını korumada azami hassasiyet gösterilmelidir. Emek sarf edilmeden elde edilen veya verilen bir şey bedava gelen ulufe gibi bir şey gibi geliyor bana. Piyangodan çıkma gibidir. Bir yere gelmek için birilerini bulma dönemine tekrar girme gibidir.
-Sonuç?
-Demem odur ki, 2014 öncesi ve 2014 sonrası hiç bir koltuk bana zevk vermedi. Oturduğum koltuk bana hep eğreti geldi. Kendimi yabancı hissettim. Mizacıma, kişiliğime tersti bana göre koltukların hepsi. 11 yıldır koltuk mu beni taşıdı, ben mi koltuğu taşıdım bilemedim.
-Bir tercih yaparsan eğer hangi müdürlük dersin?
-Basit veya zor bir emek sarf edilmeden elde edilen koltuk bana daha şık daha etik gelmedi. İşin hülasası budur.
-Eyvallah!... 06.07.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder