Gidip geldiğim yerlere genellikle toplu taşıma araçlarını
kullanırım. Toplu taşıma araçlarında 65 yaşını doldurmuş vatandaşlarımızın
nüfus cüzdanını göstererek ya da belediyenin hazırladığı el kartı okutmak
suretiyle araçlardan ücretsiz olarak faydalandıklarını görüyorum.
Bildiğiniz gibi gün, ay ve yıl olarak 65 yaşını dolduranlar
6495 sayılı kanuna göre toplu taşıma araçlarından ücretsiz faydalanmaktadırlar.
Bazımıza göre bu tasarruf yerinde, bazılarımıza göre değil. Gerekli mi,
gereksiz mi? Bilmem. Ülkeyi yönetenlerin bir tasarrufudur.
Ücretsiz yolculuktan faydalanan büyüklerimize karşı
sürücülerin bir çoğunda ve yolcuların bir kısmında bir memnuniyetsizlik
seziyorum: “Bedavacılar biniyor” şeklinde. Bu durum 65 yaşını dolduran
büyüklerimizi rencide edebilmektedir. Ayrıca bir kısım vatandaşımız da
ücretsiz diye bir durak bile olsa ihtiyacından daha fazla bu araçları
kullanmaktadır. Devletin verdiği bu imkanı kullananlara söyleyecek bir sözüm
yok. Yaşımı doldurduğum zaman bu mevzuat devam ettiği takdirde belki ben
de kullanacağım.
Ulaşımdan ücretsiz yararlandırdığımız büyüklerimiz
gerçekten ihtiyaç sahibi mi? Başka ihtiyaç sahipleri yok mu? Eğer varsa onlar
niçin düşünülmüyor? Ununu elemiş eleğini duvara asmış büyüklerimiz herhangi bir
yere gitmek zorundalar mı? Bildiğim kadarıyla ekseriyeti emekli olmuş;
çoluğunu, çocuğunu evlendirmiş; evini, barkını almış kimselerdir bunlar.
Aldıkları emekli maaşının kendilerine yeteceğini düşünüyorum. Ulaşımda ücretsiz
faydalandırmamız gereken kimselerin başında, okumak zorunda olan çoğu otobüs ve
servisle okuluna gidip gelen öğrenciler olmalıdır. Bu ülkede dar ve orta
gelirli insanımızın sayısı az değildir. Bu ailelerin okuyan çocukları
-indirimli de olsa- her ay yüklü ulaşım bedelleriyle karşı karşıya
kalabilmektedir. Eğer faydalandırılacaksa kıt-kanaat geçimini sağlayan dar ve
orta gelirli kişilerin çocukları bu imkanlardan yararlandırılmalıdır.
Her yapılan ve verilen hizmetin kamuya bir maliyeti vardır.
Bu hizmetlerin yürümesi için mutlaka bir gelire ihtiyaç vardır. Belli bir
kesime ücretsiz kullanma imkanı verildiğinde bu araçların yakıt, yıpranma ve
şoför maliyetleri nereden karşılanacaktır? Ücretsiz verilen bu hizmetin maliyeti,
mutlaka başka kaynaklardan aktarılmaktadır. Bu maliyet de diğer vatandaşların
sırtına binecektir. Daha iyi hizmet alabilmemiz ve hizmetin devam edebilmesi
için bu araçları kullanan her kesimden az veya çok bir ücret alınmalıdır. Sonra
bedava aldığımız hizmetin kıymetini bilmeyiz biz. Sosyal devlet olmanın
bir gereği olarak haydi ücretsiz yaptık. 65 yaşını dolduran herkesi
faydalandırmak doğru mudur? İçlerinde hala ticaretle uğraşan, paraya para
demeyen öyle zenginler var ki aynı imkandan faydalanabiliyor. Bu konuda eşitlik
olmaktan ziyade adalet olmalıdır. Şu kadar gelirin altında kalanlar faydalanabilir
demek daha uygun olur diye düşünüyorum.
Belediye personeli dahil hiç kimse ulaşımdan ücretsiz
faydalanmamalıdır. Eğer faydalandırılacaksa 65 yaşını dolduran büyüklerimizin
maaşlarına, belirlenen miktar, ulaşım bedeli adı altında ilave edilmelidir. Maaşı
olmayan kimseler, bankadan açtıracakları bir hesaptan ulaşım bedellerini
alabilmelidir. Toplu taşıma aracını kullanacak 65 yaşını doldurmuş büyüklerimiz
ise ulaşım araçlarına bu şekilde bedeliyle binebilmelidir. Bu yöntemin onları
taltif edeceğini düşünüyorum. Bu şekilde bir uygulama olduğu takdirde
otobüslerden faydalanan yaşlılarımıza kimse “Bedavacılar” gözüyle
bakmayacaktır. Bindiği araca ücretini ödemek zorunda olacak yaşlılarımız
içerisinde ihtiyacı olmadığı halde gereksiz yere kullananlarda da bir
azalma meydana gelebilecektir.
Bedava kullanımın maliyeti daha sonra bize çok ağır olur.
Yol yakın iken tedbir alalım... 19/05/2016
* 01/06/2016 tarihinde Anadolu'da Bugün Gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder