27 Mayıs 2016 Cuma

Denize nazır bir koltuğa ne dersiniz efendim!

Belediyelere ait toplu taşıma araçlarına binmişseniz, birbirine bakan karşılıklı oturaklar dikkatinizi çekmiştir. İki kişi düzgün oturmuşsa diğer ikisi otobüsün gidiş istikametine ters bir şekilde oturmak zorundadır.

Hangi akla hizmetle  bu oturaklar ters bir şekilde dizayn edildi bilinmez. Çünkü bu oturaklar binenler tarafından tercih edilmeyen yerlerdir. Yüz yüze bakmak zorunda kalan birbirlerini tanımayan insanların karşılıklı oturmaları da uygun olmuyor zaten.  Kafanı kaldırıp karşıya baktın mı karşıda oturanla göz göze geliyorsun, ya pencereden dışarıyı seyrediyorsun, ya da içe doğru bakıyorsun.  Yaşlıları bu tür ters koltuklara oturtmak zaten mümkün değil. " Ben ters oturamam, başım döner, içim bulanır" serzenişlerini duyarsınız devamlı.  Kazara mecburiyetten oturmak zorunda kalırlarsa gözü düz koltuk oturanlardadır." Kalk ben oraya oturayım" der gibi. Karşılıklı oturakların tek iyi yönü dört kafadarın  karşılıklı oturup muhabbet edebilmeleridir.

Bugün karşımda ikili ters koltuk olan tekli bir düz oturağa oturdum. İki yaşlı teyze bindi otobüse. Arka tarafta düz koltuklar olmasına rağmen karşımdaki ters koltuğa geldiler oturmak için. Biri oturdu, diğeri ise sırtı bana dönük ayakta bekliyor, bir taraftan da: " Ben ters oturamam, başım döner" diye duyacağım şekilde mırıldanmaya başladı. Arka taraftaki düz koltuklara da gitmedi. Anlaşılan benim oturduğum yere göz dikti. Geç de olsa anladım, kalkmaya davrandım. " Hay Allah razı olsun senden" dedi. Bana ters bir şekilde ayakta durmasına rağmen kalktığımı nasıl gördü bilmem. Ya arka tarafı da gören iki gözü var, ya da yan yan benim kalkmamı  gözetlemiş göz ucuyla. Ya da keramet ehli. Düz koltuğumu vererek duasını da aldım teyzenin. Kısa günün karı bu olsa gerek. Keşke elimde imkan olsaydı da teyzeye denize nazır bir koltuk ayarlayabilseydim…  Be teyze! Otobüse binince yer bulduğumuza şükretmek lazım. Otobüs bu.  Binince  sallar, frenlerde öne arkaya doğru savruluruz, çukur ve tümsekler geldi mi havaya doğru hoplar, içimiz dışımıza çıkar zaten. Çoğu zaman da bu vasıtalar ayakta duracak yer olmayacak şekilde tıka basa dolar. Bu yolculukta konfor aranmaz.

Ters binince bir gariplik oluyor insanda. Başka bir yere gidiyormuş gibi hissediyor insan kendini. Bunu biliyorum. Ama baş dönüyor mu, dönmüyor mu bilmem. Sakın bu baş dönmesi psikolojik olmasın. Ben de uzun süre yürüyen merdivene binmedim, ayağımı kaptırırım diye. Millet dikildiği yerden yukarı çıkarken ben tabana kuvvet der, merdivenlerden çıkardım. Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş zaten.  Sonunda baktım olmayacak, korkunun ecele faydası yok binmeye başladım o yürüyen merdivene.  Ayakta dururken üstelik sağı solu da seyrederek çıkıyorsun yukarıya. Bu nasıl bir psikoloji demeyin. Unutmayın ki bir siyasimiz de yürüyen merdivenin ters gidenine binmeye kalkmıştı da medyanın diline düşmüştü.

Gelelim yeniden ters koltuklara. Haydi bu koltuk düzenini  otobüslere veren verdi. Yetkililerimiz de aldı. Vatandaş  karşılıklı koltuklardan bu kadar dertli iken  bu tür otobüsler niçin hala alınmaya ve kullanıma sürülmeye devam ediliyor. Bizim yetkililer zaman zaman yeni otobüs alınacağında gruplar halinde yurt dışına gider, otobüs beğenir, siparişi verir, gezer, tozar gelirler. Vatandaşın bu derdini niye dikkate almazlar. Firmaya biz şu özellikte otobüs istiyoruz diyemezler mi? Anlaşılan demiyorlar. Çünkü böyle bir dertleri yok. Çünkü bu otobüsleri beğenen, satın alan yetkililerimiz maalesef bu otobüslerle yolculuk yapmıyor. Bu yüzden vatandaşın özellikle yaşlılarımızın feryadını işitmiyorlar. Neyse bütün işlerimizdeki terslik varsın bu karşılıklı otobüslerle sınırlı olsun. Ne diyelim? 

Teyze! Sen de otobüse binince sızlanma. Çünkü seni sadece ben duyuyorum. Oğluna, eşine, torununa söyle de bu senin derdini yukarıdaki yetkililere dilek ve şikayet olarak bildirsinler. Bak bir daha karşılaşırsak koltuğumu vermem sonra. Çünkü fazla naz  beni de usandırır bir gün. 27/05/2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder