90'lı yıllarda kullandığımız saatler vardı, Casio F-91W marka. Geri kalmaz, ileri gitmez, alarmı olan, ışığı yanan, ekranında tarihini, saniyesini ve gününü gösteren bir saat.
Sağlam olmaya sağlam, kullanışlı ve hafif, üstelik su geçirmez.
1997 yılında sünnet olan 3 çocuğuma sünnet hediyesi olarak bu marka saati almaya karar verdim. Zira 92-93 yılında aldığım bu saatten ben çok memnundum.
Konya'da tanıdığım bir saatçiye girdim. Saatin tanesi yanlış hatırlamıyorsam 17 milyon idi. Şimdinin 17 lirası. Bir akrabamla beraber gittim saatçinin yanına pazarlık yapması için. Çünkü Konya'da alışverişlerde mutlaka pazarlık yapılır. Pazarlığın yapılacağını bilen esnaf fiyatı yüksek söyler, sonra indirir. Bu adeti bilen müşteri de mutlaka pazarlık yapar. Esnaf: "Efendim, bu saat normalde şu kadar ama size şu fiyat olsun" der. İn aşağı, çık yukarı derken çatır çatır pazarlık yapılır.
Bizimle ilgilenen satıcı 17 milyondan bir kuruş aşağıya inmedi. Sonunda kendisini uzaktan tanıdığım patronları yanımıza geldi. Bana: "Sana öyle bir fiyat vereceğim, bu fiyatı bugüne kadar kimseye vermedim. Bu fiyatı sana üç nedenden dolayı veriyorum: 1. Sen Karasınırlı olduğun için, 2. Ö. K.'nun ve Sefer'in akrabası olduğun için, 3.Hafız olduğun için... Çünkü ben Karasınırlıları severim, hele de hafızları" dedi. Allah razı olsun Hacı Ağabey dedim. Bu kadar neden saydığına göre bana bu saatler çok ucuza gelecek diye geçirdim içimden. Belki de bedava verecek. "Saatin tanesini sana 16 milyona vereceğim" dedi. O kadar saydı saydı indire indire 1 milyon indirmişti. Hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur. Acı acı gülümsedim. Çaresiz uzattım kredi kartını, "Lütfen buradan çekin" dedim. Bana: "Kredi kartı mı veriyorsun? Olmadı şimdi. Mecburen 17 milyon çekeceğiz. Çünkü ben sana peşin para söyledim, karta çektiğimiz zaman fiş de kesmemiz gerekecek." dedi. Sonunda satışını yaptıkları fiyata geri dönmüş olduk. Pazarlık için o kadar dil dökmüştük halbuki. Kıran kırana bir pazarlıktı bizimkisi. Sonuç elde var sıfır oldu. O kadar çabamız da boşa gitti.
20 yıl geçmiş bu kirli çamaşırları nereden çıkardın derseniz, bilin ki; pazarlık konusunda tecrübeliyim. Eğer bir alışverişte pazarlık yapacaksanız mutlaka haberim olsun.
Şunun da bilinmesini isterim ki çocuklarımı 2000 öncesi sünnet ettirince, çok büyük hediye almama gerek kalmadı. Birer Casio saatle bu işi hallettim. Acaba bugünkü nesil, şimdi sünnet olunca saati hediye olarak kabul eder mi? Sanmıyorum. Çıta yükseldi artık. Hediyenin en küçüğü sanırım, tablet olur, cep telefonu olur, bilgisayar olur... Öyle değil mi?
Sanmayın ki pazarlık konusunda hep tecrübesizim. Çocukları sünnet ettireceğimde Kahta'da bir sünnet memuru ile görüştüm. Sünneti 2 milyona yaparım dedi. Toptan olursa ne kadar olur dedim. Kaç kişi dedi. 3 çocuk deyince, 2 milyondan yapayım dedi. Gördünüz mü pazarlığı. Neredeyse pazarlıkla bir çocuğu daha sünnet yaptırabilecekmişim. Bakmayın siz Konya'dan toptan saat alışverişi yaparken indirim yaptıramadığıma.
Bu arada -antrparantez- 92-93 yılında aldığım saati halen kullanmaktayım. 14/05/2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder