Gazetemizde
yazmaya başlayalı birçok konuda yazı yazmaya çalıştım. Bir spor kalmıştı. Bugün
de yazımı futbol maçlarına yani Konyaspor’a ayırdım.
Futbol
maçlarına gitmem, izlemem, maçtan da anlamam. Defans, bek, santrafor, libero,
ileri üçlü… nedir bilmem. Konyaspor’un yeni stadına hiç gitmedim. Fakat hafta
sonu maçlar bittikten sonra Süper Lig’de hangi takım ne yapmış der maç
skorlarını ve puan durumuna göz atarım. Madem anlamıyorsun
mübarek! O zaman ne diye bilmediğin konuda yazı yazacaksın diyebilirsiniz.
Konyaspor’un bu sezon gidişi/çıkışı göğsümü kabarttı. Anlamasam da çorbada
tuzum olsun dedim. Zira “Kambersiz düğün olmaz” biliyorsunuz.
2015-2016
futbol sezonu yeni açıldığında Konyaspor’un bir yetkilisiyle bir vesileyle
görüştüğümüzde “Hedefiniz ne olacak” diye sormuştu bir arkadaş. Yetkili:
“Hedefimiz küme düşmemeye oynayacağız” demişti. Cevap bize garip gelmemişti.
Konyaspor’un her sezonki yerine baktığımızda ayakları yere basan bir cevaptı.
Sezonun
başında yetkilinin verdiği cevap tevazuundanmış meğer. Çünkü sezonun 27.maçı
oynanmış. Konyaspor 50 puanla 3.sıraya demir atmış görünüyor. Ziraat Türkiye
kupasında 8 takımın arasına girmiş, yarı finale adını yazdırmış.
Nereden
nereye? Takımımız asansör takımdı birkaç
yıl öncesine kadar. Küme düşmemeye oynayan bir takımdı… Küme düşerdi, sonra
tekrar süper lige çıkması da ayrı bir sıkıntı
ve heyecandı. Tüm Konya kenetlenirdi. Çıkmaya çıkardı ama tutunması ise
ayrı bir dert idi. İşte böyle bir Konyaspor bu yıl zirveye doğru bir çıkış
yakaladı. İstikrarın takımı oldu. Hocası, futbolcusu, yönetimi, seyircisi ve
tüm Konya; başarıya inanmış, emin adımlarla yoluna devam ediyor. Bunda stadın
katkısı, hoca istikrarı, yönetimin inancı, mütevazı kadrosu ve seyircinin
faktörü olsa gerek.
Birkaç
hafta önce solunlanmak ve çay içmek için
bir dostumla beraber Merkez Öğretmenevine girdim. Yürümekte zorlanan yaşlı bir
amca yakınımızdaki masaya arkadaşlarının yanına geldi. Bir taraftan da
“Arkadaşlar Konya’nın bugün deplasmanda
Mersin İdman Yurdu ile maçı vardı, ne oldu” diye sordu. Arkadaşları
bilmiyoruz dediler. Amcanın o yaşta
heyecanına hayran kaldım. Hemen skora baktım. Zira maç izlemesem de skor ve maç
sonucu benim işimdi: “Amca! Konyaspor, Mersin İdman Yurdu’nu 2-0 yenmiş” dedim.
Amcanın sevinci görülmeye değerdi. “Eee, amca, müjdeyi verdim. Hani bizim
çaylar. Ben müjdemi isterim” dedim. “Sizin içeceğiniz çay olsun” dedi. Amca
şaka yaptık dedimse de, hemen çaycıya ismiyle hitap ederek çayımızı da söyledi.
Oranın müdavimlerindendi anlaşılan. Amcanın çayını afiyetle içtik. Diyeceğim
maça giden, gitmeyen, benim gibi skoru ve sonucunu takip eden yediden yetmişe
herkes Konya’nın başarısına odaklanmıştı anlaşılan.
Asansör
takım olma özelliğini yok edip 3.lüğe demir atan Konyaspor’un ve Konyalıların
kendilerine öz güveni geldi. 3 büyüklerin ardından 4.büyük takım olan
Trabzonspor’dan sonra geçtiğimiz yıllarda Bursaspor’un gösterdiği performansı
önümüzdeki yıllarda Torku Konyaspor niçin göstermesin.
Yönetimine,
futbolcularına, seyircisine ve teknik heyete Kocaman bir alkış… Teşekkürler ve
tebrikler… 23/03/2016
Yorumlar
Yorum Gönder