T9’un azizliği
20/02/2016 tarihinde gazetemizde
yayınlanan “ Cinayetlerden katliamlara”
isimli yazıma göz gezdirirken gözüm, ikinci paragraftaki “Sonuç: Masun insanların
hunharca öldürülmesi, geride gözü yaşlı, öksüz ve yetim kişilerin bırakılması,
yaralananların özürlü ve sakat kalması...vs.” cümlesindeki “Masun” kelimesine ilişti.
‘Masum’ şeklinde olması gereken kelime, ‘Masun’ diye çıkmıştı.
Toplumumuzun yapısında hemen karşı tarafın suçlama vardır ya, benimkisi de o
türden. Gazetemizdeki redaktörün bir yanlışını buldum dedim içimden. Ardından
gönderdiğim yazının kendimdeki orijinaline baktım. Yazımı düzenleyen/düzelten
redaktörün suçu yoktu. Çünkü bendeki yazıda da ‘Masun’ şeklinde yazılmıştı.
Halbuki ne de hazırlamıştım kendimi: Sayın hakimim ben masumum diye. Hasılı
yanlış tamamen bana aitti. Burada masum olan gazetemizin redaktörü idi. Burada
ben bir defa daha T9’un azizliğine uğramıştım. Yazdıktan sonra okumuş olmama
rağmen görmeyince görmüyordu göz. Düzeltmeyi
sanaldan yapınca 25. kare dedikleri bu olsa gerek dedim. Çünkü beyin,
saniyede 24 kareyi algılayabiliyorken 25.sinde sos veriyordu yine.
Zaman
zaman yazılarımı yazmaya toplu taşıma araçlarında başlarım. Mesafenin
uzaklığına ve konunun durumuna göre yazımı bitiririm bu ortamda çoğu zaman.
Eş-dost ile haberleşme ya da
mesajlaşmayı bu esnada ve bu ortamda iken hallederim çoğu zaman.
Önceleri yazılarımı cep telefonumdaki
“Super note” adı verilmiş not defterine yazdım. Not defterinin bir sayfalık
kapasitesi küçük, yazılarım da uzun
olunca 8-10 sayfalık bir yazı olup çıkıyordu. Sonra her bir sayfayı
kopyalayarak e-posta adresime gönderiyordum. Nihayet bir gün telefonuma Word
sayfası indirdim. Şimdilerde bu sayfaya yazıyorum. Otobüsün sallamasına
aldırmadan… Yazıyorum yazmasına da yazdıktan sonra T9’un azizliğine uğradığımı
nice sonra anlıyorum.
T9: "Text on 9 keys"in kısaltması
. Yeni cep telefonlarında hızlı mesaj
yazmayı sağlayan sistem. Herhangi bir harf için 1,2,3 ya da 4 kez basmanız
gereken yere bir kez basmak suretiyle yazmak istediğiniz kelime geliyor. Yazmak
istediğin kelimenin yanında o tuşlarla yazılan diğer kelimelerin listesi de
geliyor. Onlardan en doğru olanı seçmek gerekiyor. T9 dedikleri bu.
Gerçekten hızlı mesaj ya da Word
dosyasında yazı yazmada kullandığımız bir sistem. Çoğu zaman her harfe basıp
zaman kaybetmemizin önüne geçiyor. Yazarken istediğimiz kelime çıkınca
keyfimize diyecek yok. Buraya kadar
sorun yok.
Sorun, mesajı ya da bir yazıyı yazıp
gönderdikten sonra ortaya çıkıyor. Yazıyı okuyunca yazdığım kelimenin başka bir kelimeye
dönüştüğünü görüyorum. Sayın: satın, ve: be, Ali:sli, ama; sma…şeklinde olup çıkmış.
Yine bir gün grubumdaki dostlarıma “Hayırlı Cumalar” yazıp ‘Gönder’ butonuna
bastım. Sonra telefonu cebime koydum. O değilden gönderdiğim mesaja bir baktım.
Mesaj: “Hayırlı atmalar” şeklindeydi. Bunu nasıl becerdim diye düşünürken gözüm
tuşlara takıldı, ‘Atmalar’ kelimesinin harflerine baktım; ‘Cumalar’ kelimesine
tekabül ediyordu. Ben böyle düşüne durayım. Gönderdiklerim ne yaptı, ne kadar
düşündüler kim bilir? Biraz da onlar düşünsün.
Evet T9 ile yazmak güzel olmasına güzel.
Ama tamamen aklımızı bu akıllı telefonun akıllı haline terk etmemek lazım.
Aklımızı kiraya verince o bizim kelimeleri istediği şekle dönüştürüyor. Tıpkı,
aklımızı kiraya verdiğimiz insan ve grupların bizi istediği yere sürüklediği
gibi. Sonra, çık işin içerisinden çıkabilirsen?..
Teknolojinin her türlü aracından,
imkanlarından faydalanalım ama dizginleri elden bırakmayalım. Ne telefona ne de
başkasına; asla aklımızı kiraya vermeyelim.
Bu yazıyı da yine T9
marifetiyle yazdım. Bundan sonra da aynı sistemden faydalanmaya devam edeceğim.
Yazım ve imla hatalarım olursa şimdiden affola.
*24/02/2016 tarihinde Anadoluda Bugün gazetesinde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder