27 Şubat 2016 Cumartesi

İlklerin adamıydı

Ömrünü mücadeleye adamış bir dava adamıydı. Ülkesine ve İslam dünyasına hizmetten geri kalmadı. Bilim adamı ve siyasetçi. Dini, ilahiyatçılardan daha iyi bilen biri idi.

Gözlerinin fıldır fıldır etmesi zekasındandı. Bilim adamı ve yüksek mühendis olarak hayatını devam ettirseydi bir eli yağda, diğeri balda olacak, paraya para demeyecek, sıkıntı çekmeyecekti. Leopard tanklarına imzasını attığı gibi yeni icatlara da mührünü basardı.

Memlekete hizmetten başka bir düşüncesi olmadığından rahatı değil zoru seçti. Memleketin gelişmesi için ağır sanayiye ihtiyacı vardı. Önce Gümüş motoru kurdu ve üretimini gerçekleştirdi. Yeterli desteği görmeyince TOBB genel sekreteri, ardından başkanı oldu. Baktı ki; üretim, sanayi siyasetsiz olmuyor.

Bağımsız olarak siyasete adım attı. Tamı tamına 5 parti kurdu. Her kurduğu parti irticanın odağı olarak görüldü. Laikliğe aykırı görülerek kapatıldı. Çoğu zaman siyasi yasaklı hale geldi. Hapiste yattı. Pes etmedi. Yılmadı. Onlar kapattı. Bu yeniden açtı.

Önceleri küçük bir parti iken rakipleri güldü geçti, dalga geçti. Ciddiye almadı. Ne zamanki büyümeye başladı, tehlike olarak görüldü. Tek kişiyle başlattığı siyaset mücadelesinde koalisyon ortağı oldu çoğu zaman. Ağır sanayi hamlesini başlattı. Her bir yere fabrika temelleri attı.  Bize hayal gelen icraatlarını yapmak için didindi durdu.

Rakiplerinin saldırma, yıldırma ve hakaretlerine karşı beyefendi kişiliğini hiç bozmadı. En kötü sözü: “Sizi gidi taklitçiler sizi” idi. Bütün hayat mücadelesini “Biz ve onlar” bandına oturttu. Kendi kesimine kızmışsa “Sakallı Hüsnü” dedi.

Kapatılan, baraj altında kalan partisini iktidara taşımayı bildi. İktidar olur olmaz, “Denk bütçe” yaptı. “Havuz sistemini” getirdi. Rant ve faiz lobisine darbe vurdu. D8'leri kurdu. Memur, hayatında görmediği zammı gördü zamanında. Enflasyon da azmadı.  Silahlı ve silahsız kuvvetler, iktidarına savaş açtı. Hortumları kesilenler onun iktidarına bir yıl dayanabildiler. Okul arkadaşının ayak oyunu ile iktidardan uzaklaştırıldı. Partisi iktidarda iken yine kapatma davası açıldı. Partisinin kapatılmasına karar verildiğini bildiği halde Yüce Divanda saatlerce ayakta partisini savundu. “Savunan adam” olarak tarihe geçti. Partisini  kapatılmaktan kurtaramadı ve partisi aynı zamanda parçalandı.

Rahle-i tedrisinden yüzlerce siyasetçi yetişti.  Talebeleri yıllardır ülkeyi yönetiyor. Kendisine yaptırmadıklarının çoğunu öğrencileri yaptı.

Önce manevi kalkınma dedi. İslam Birliği fikrinden hiç vazgeçmedi.  Bugün hayal gibi görünüyor. Dün hayal gibi görülenler yapıldı. İnşallah! İslam  birliği niçin olmasın.

O, karşıt kesim için “Takunyalı” idi. Bizim içinse ilklerin adamıydı. 85 yıllık ömrüne, küçük boyuna dünyayı sığdırdı.

Kimden mi bahsediyorum. Tabiiki hocamdan. Nur içinde yat hocam... 27/02/2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder