Otopark sorunu hepinizin malumu. Ya aracın park edeceği yerde park
yeri yoktur, ya yeterli değildir, ya da park ücreti vermemek için yol,
sokak ve cadde kenarlarına trafiği engelleyecek veya yavaşlatacak şekilde
araçların park edildiğini görürsünüz.
Birçok cadde ve yol kenarlarında park etmek ve durmak yasak
levhası olmasına rağmen aracımızı park ediyoruz. Kimi araçlar da
yayaların geçeceği kaldırıma konmaktadır. Cezalar mı caydırıcı değil,
yoksa ceza verilmiyor mu bilemedim gitti.
Bir gün düğün dolayısıyla bir yerde oturuyorum. Yanımda bir kaç
kişi var. Trafik polisi: “Cadde üzerinde park edilmiş araçlar, lütfen
aracınızı bulunduğu yerden kaldırın” anonsu geçti. Yanımdaki, “ Benim araç da
yol kenarında” dedi. “Git çek aracını, ceza yersin” dedim. “Daha bu anons, 15
dakika sonra tekrar gelir. Bu sefer silecekleri kaldırır. Üçüncü gelişinde ceza
yazar. Yarım saat daha hakkım var. O zamana kadar da ben aracımı çekerim”
deyince şaşırdım.
Meram Eğitim Araştırma Hastanesinin aciline Meram Yeni Yol
tarafından aracınızla geçtiğiniz zaman ortadan bölünmüş dar yolun
kenarlarına park edilmiş araçlardan geçebilirseniz aşk olsun. İşin garibi o
bölgenin her bir yeri ücretli otopark ile dolu. İçleri de bomboş. Vatandaş
hastaneye ya ziyaret ya da muayene için gelmiştir. Hastane kenarlarındaki
parkların ücretli olması doğru mu gerçekten?
Yol kenarlarında ilk yarım saati ücretsiz olan park yerleri var.
Araç girerken trafiği durduruyor. Çıkarken durduruyor. Zafer’den geçen
otobüslerin otobüs durağı bencil sürücülerin park edilmiş araçlarıyla dolu.
Durağına giremeyen otobüs, geriye kalan tek şeritte indi-bindi için durunca tüm
trafik duruyor. Trafiği aksatan yerde trafik polisi işini daha ciddi
yapmalıdır, aksatmayan yerde değil. Rahatına düşkün sürücünün cebini
yakmalıdır. Mübarek gireceğin mağazanın önüne park etmek zorunda değilsin. Az
ileride uygun bir yere park et. Aracını az ileriye park ettikten sonra az
yürüsen ölmezsin gerçekten.
Bizde her şeyin olduğu gibi trafiğin de kuralları vardır. Kural
koymada hiçbir ülke elimize su dökemez. Uygulanmayan kuralın, yapanın yanına
kâr kaldığı kuralları ben ne yapayım? Alın sizin olsun.
Bir yerde otopark olduğu halde oraya park edilmeyip ücretinden
kaçınılıyorsa adama sormazlar mı? Be kardeşim, madem toplu ulaşım
araçları yerine özel aracını kullanıyorsun. O zaman parka gir, ücretini de öde.
Bindiğin aracına göre park ücretinin lafı mı olur?
Mesele uzun, derdimiz çok. Gerekli tedbirler alınmazsa bu çile
yakın zamanda işkenceye dönüşecektir. Gün be gün trafiğe yeni girecek araçları
da düşünürsek gerçekten halimiz nice olur?
Çözüm nedir o zaman? Bence çözüm: Gelirler İdaresi Başkanlığı,
Ocak ve Temmuz aylarında araçlardan yılda iki defa motorlu taşıtlar
vergisi almaktadır. Bu verginin içerisine otopark vergisi adı altında ayrı bir
vergi konmalıdır. Alınan bu vergi bedeli kaynak olarak araç sayısına göre
belediyelere aktarılmalıdır. Belediyeler bu kaynakla ihtiyaç olan her yere
otopark yapmalıdır. Otopark yeri yoksa uygun yeri istimlak ederek otoparka
dönüştürmelidir. Otoparklar belediye tarafından düzenlenmeli ve işletilmelidir.
Vergisini peşin veren sürücü, gittiği her il ve ilçede aracını otoparka
ücretsiz park etmelidir. Özel günlerde bir park dolu ise, görevliler tarafından
sürücü, uygun otoparka yönlendirilmelidir. İşlek yol, cadde ve sokaklarda
araçların park edilmesine asla müsaade edilmemelidir. Park edene yüklü bir ceza
yansıtılmalıdır. Otopark vergisi yatırmayan sürücü herhangi bir parktan
faydalanmak istediği zaman yüksek park ücreti ödeyerek aracını park
edebilmelidir.
Devletimize, belediyelerimize, trafik polislerimize, tüm
yetkililerimize duyurulur.
Araç sahipleri Allah aşkına insanlara eziyet etmeyin. Ne olur?
Bu bencillik bizde oldukça zor dostum zor mu diyorsunuz.
Haklısınız…
*10/01/2016 tarihinde Anadolu'da Bugün Gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder