Çarşamba sabah 06.30'da okula gitmek
için Alaaddin durağında otobüs beklerken Milli Eğitim Müdürlüğünden simaen
tanıdığım birisi yanıma yaklaştı.
-Selamün
aleyküm hocam.
-Aleyküm
selam.
-Hocam
çamaşır makinesi bozuldu. Acil bir 50.00 TL lazım.
Elimi
cebime attım.
-Sen
70.00-80.00 lira ver.
-Bende
de fazla yok. Sen şu 70.00 lirayı al.
-Allah
razı olsun hocam. Cuma günü maaş biliyorsun. Paranı cebinde bil. Ama garanti
olsun diye pazartesi diyelim.
Vedalaştık. Bir hafta sonra evrak vermek için daireye
uğradım. Göz ucuyla beni süzen alacaklım benim de kendisine baktığımı görünce
geldi koluma girdi.
-Hocam
sen o gün benim işimi gördün. Allah razı olsun. Oğlan gelsin senin işini
halledeceğim.
-Oğlan
nerede?
-Çin'de
-Ne
işi var orada?
-Hırdavat
malzemesi satmaya gitti.
-Ne
zaman gelecek?
-Bir
ay sonra.
1.5
ay sonra yine Milli Eğitime uğradım. Bizimki bu sefer beni görmezden geldi.
Uzaktan benim kendisine baktığımı görünce sağ olsun yanıma geldi.
-Hocam
ben eskiden ...ilköğretim okulunda çalışırken orada birine kefil
olmuştum. Benim tüm maaşıma haciz koydular. Hacizden bir kurtulayım ilk işim
senin paranı vermek olacak.
-Haciz
ne zaman kalkar?
-Uğraşıyorum.
Yakında kalkar.
Gel zaman, git zaman ben ara sıra daireye gittim geldim.
Zaman zaman karşılaştık. Ne paranı vereyim dedi. Ne oğlan Çin'den geldi dedi.
Ne de haciz kalktı dedi. Adamın başkasının yanında onuru zedelenmesin diye
konuşmak için onu hep ırak yere çağırdım. Bir gün tanıdığım bir şefe, uzaktan
gösterdim. "Bunu tanıyor musun" dedim.
"Tanırım" iyi, sessiz biri" dedi. "Adı ne "
dedim. 1 yıl sonrası şükür adamın adını öğrenebildim. Bir başkasına başka bir
zaman dışarıda sorduğumda, "Hocam dairede dolandırmadık adam bırakmadı.
Demek seni de mi dolandırdı" dedi.
İnsan
sarrafı olduğumu sanan ben 6 ay sonra borç verdiği adamın sahtekar
biri olduğunu nihayet anladı. Paranın çok bir ehemmiyeti yoktu ama adamın önüne
geleni dolandırması zoruma gitmişti.
Yine
bir gün karşılaştım.
-Kardeş
şu parayı ne zaman, hangi yıl vereceksin, şunun adını koyalım.
-Hocam
3 ay sonra ayın 15'inde gelir paranı veririm.
-İyi
de kardeş benim adımı, çalıştığım okulumu bilmiyorsun. Numaram da yok sende. Bu
ilçeden de tayinim çıktı.
-Önemli
değil ben gelir seni bulurum.
3 ay sonra beyefendiyi tekrar ziyarete gittim. Vereceğim de
vereceğim. Bende paran kalmaz, ayıp oluyor dedi ve beni tekrar başından savdı.
Bir gün çarşıda iken yanına uğradım.
-Milli
Eğitim Müdürüne seni şikayet edip seni sürdüreceğim. Ben paradan geçtim. Ama
senden bu parayı alıp bir başka ihtiyaç sahibine vereceğim.
-Aman
hocam, etme hocam. Paranı 3 ay sonra ayın 15'inde vereceğim.
-Al
şu benim adımı yaz, şu da numaram. Eğer günü geldiğinde vermezsen müdürüne
dilekçe vereceğim haberin olsun.
Konuşurken de mermi gibi gelen tükürüklerinden kendimi
sakındırmaya çalıştım. Yine vedalaştık.
3 ayın dolmasına 3 gün kala beni cepten aradı.
-Alo
hocam paranın 60 lirasını çaycıya vereceğim ondan al.
-70
lira değil miydi?
-Biliyorum
borcumu. Sen şimdilik bunu al. Kalanı da sonra ayarlayayım.
Ertesi günü tekrar cepten aradı.
-Hocam
patates lazım değil mi, sana patates getireyim.
-Ben
patates falan istemem. 15'inde param hazır olsun.
-Tamam,
çaycıya 55 lira bırakıyorum. Ondan al.
-Kardeş
60 lira bırakacaktın hani.
-Yahu
bu kadar buldum. Onu bir al.
Ayın 15'inde Milli Eğitimin çaycısına vardım. 55 lirayı
aldım. Çıkarken bizim beyefendi geldi.
-Hocam
aldın mı?
-Aldım
da geri kalan 15 lira ne olacak?
-Yok
bu kadar. Başka yok. Geri kalanı siliver.
-Bak
müdüre çıkarım. Dilekçe veririm sen istedin bunu.
-Çıkarsan
çık. Benim ona da borcum var zaten. Beni o da biliyor.
Benim ikinci şantajım fayda etmedi. Paranın
55'ini kurtardım. Tıpış tıpış ayrıldım oradan hem de arkama
bakmadan. Söylediği "siliver" sözü kulaklarımı çınlattı durdu...Ama
güzel bir söz: Siliver...
Her yanına varışımda utana sıkıla vardım. Alacağım parayı
da istemek zormuş gerçekten. Nihayet 1.5 yıl sonra da olsa paramın 55 lirasını
kurtarmıştım. Ben baya tecrübe kazandım. Alacağınız varsa yardıma hazırım
bilesiniz. Silinecek alacağınız olsun istiyorsanız, bir telefon kadar
yakınım.
Geri kalanı mı adamın dediği gibi siliverdim tabii. 30/11/3015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder