-Sana birini soracağım. Nasıl biri?
-Hangi yönden soruyorsun?
-Her yönüyle?
-Ben o dediğin kimseyi yeterince tanımıyorum.
-Ben tanıyorum yetmez mi?
-Tanıyorsan bana niye soruyorsun?
- Ben çözemedim. Özelliklerini söyleyeyim. Sen bana değerlendir.
-Tanırım dediğinle alışveriş yaptın mı? Yolculuk yaptın mı? Komşu oldun mu?
-Bir müddet yedim, içtim, birlikte çalıştım.
-Söyle şimdi özelliklerini ve yaptıklarını.
-Çok nazik ve kibardır. Konuşurken mangalda kül bırakmaz. Arkadaş canlısı bir imaj çizer. Seni her konuda destekler. Bilgi ve donanımı güzel.
-İyi bir adama benziyor.
-Dinle biraz... Yanında olmayan kişi aleyhinde atar tutar. Kötüler de kötüler. Ardından hasımvari konuşur.
-Gıybet, dedikodu belki de iftira bol anlaşılan.
-İşin garibi kötülediği insanla telefonla görüşürken ya da yüzyüze görüştüğü zaman başlıyor o kimseyi övmeye. Hemen nazik, kibar ve iyiliksever profili çizmeye başlıyor. Bir türlü anlayamadım; gıyabında kötülediği adam iyi biri mi, kötü biri mi diye.
-Anlattığı adam kötü mü, iyi mi bilmem ama, senin bu dediğin kimse çift kişilik taşıyor. Nabza göre şerbet veriyor. Gününü gün edip vaziyeti idare etmeye çalışıyor. Ama şunu bil ki, senin yanında başkasını kötüleyen, aleyhinde konuşan kişi, başkasının yanında da seni kötüler, aleyhinde konuşur. Bu tiplere güvenme, fazla sır verme. Bu tipler adam yokken mangalda kül bırakmazlar, karşılaştıkları zaman da kuzu kesilirler. Herkesi idare etme yoluna giderler. İki yüzlü, hatta çokyüzlüdür. Belli etmez ama iyi bir hesap adamıdırlar. Aynı zamanda kincidirler. Sana iyi davranması gücüyün devam ettiği kadardır. Senden faydalanamayacağını/zarar gelmeyeceğini kavradığı zaman sana da dişini göstermeye başlar. Yine uzaktan gösterir dişini. Namerttir. Halihazırda sana gülücük dağıtmaya devam eder. Yine böyleleri hayatta risk almazlar. Böyleleri hep beklenti içerisindedir. Bir yere gelmek için sana takoz olmaya çalışır ama geri planda çalışır. Sana karşı da "Efendim şöyle iyisiniz, böyle iyisiniz" yağcılığını devam ettirir. Aslında yerinde de gözü vardır. Dosdoğru hiçbir şeyde gözü yok gibi davranır ama içi koftur. Hele aleyhinde konuştuğu insanı görünce 40 yıllık dostmuş gibi davranması yok mu? Gerçekten tehlikeli biri olduğuna o zaman karar veriyorsun. Kendisi bir beklenti içerisindeyken referans arayışına girer. Aleyhte değerlendirilebilecek davranışlarını törpüler. Geri planda iz bırakmaz. İşi oluncaya kadar da kirli çamaşırlarını örter. Döneklikte de üstüne yoktur. Böyle zamanlarda gerçek düşüncelerini ortaya çıkarmaz. Yanlarında iyi bir tasdikçidir. Asla kendileri olamazlar. İnanmadığı, sevmediği insanların yanında onlardanmış gibi görünmede çok mahirdir.
-Böylelerinin sayısı çok mu toplumda
-Maalesef ganimet gibi.
-Bu tiplere ne denir?
-Onu da sen bul. Çok hazır yiyici olma.
-Bu hastalık yahu.
-Evet hastalık. Adını bilmiyorum ama akıllı geçinme hastalığı olabilir.
-Tedavisi var mı bunun?
-Menfaatın, ikiyüzlülüğün ve beklentinin sonucunda oluşan bu hastalığın maalesef tedavisi yok. Olsa olsa sağlam bir iman tedavi edebilir.
-Bunlar bu yaptıklarının farkında mıdır?
-Adı gibi farkında. Sadece farkına varmadıkları, başkasını kandırmaya çalıştığını başkasının bilmediğini sanması.
-Bu, bir kişilik bozukluğudur.
-Evet.
-Toplum ve İslam dünyası böylelerinden çok çekmiştir. Hala da çekmektedir.
-Hadi bu hastalığın adını söyle.
-Dedim ya söylemem. Sen bul.
-Allah böylelerinin şerrinden korusun cümlemizi.
-Amin...
17/11/2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder