27 Temmuz 2023 Perşembe

Mal ve Mülk Bırakmada Aranan Kriterler

80 ihtilalinin ardından birçok il ve ilçedeki okullara darbenin kudretli komutanının ismi verilirken Güneydoğu illerinden bir ilçe de bu furyaya katılır. Yeni yapılan bir okula "... Kenan Evren İlköğretim Okulu" adı konur. 

Yeni açılan bu okula hem ilk müdür hem de kurucu müdür olarak atanan çiçeği burnundaki müdür; acemilik, kalfalık ve ustalık dönemlerini bu okulda müdürlük yaparak geçirir. 

Yirmi yıl civarında aynı okulda kesintisiz görev yapan müdürün sağlığı el vermez. Haftada üç gün diyalize gider. Geri kalan iki gününü de okula hasreder.

Okulun tüm işlerini yapan müdür yardımcısı öğretmen ders programını hazırlarken hem ders programında hem de nöbet günü tercihinde öğretmenlerin görüşünü sorar. Öğretmenler bilaistisna nöbetlerinin diyaliz günü olmasını ister. Çünkü üç gün diyalizde olan müdür, okulda olduğu iki günde öğretmenlerin burnundan getirir. Terör estiriyormuş, orada çalışan bir öğretmenin anlattığına göre.

Sağlığı el vermeyen müdür emekliliği gelip geçtiği halde emekli olmayı da düşünmez. Emekli ol diyenlere de "Emekli olayım olmaya da. Okulu kime bırakacağım. Kimseye güvenmiyorum. Güvendiğim biri olsa emeklilik dilekçesini bugün vereceğim" dermiş. 

Ben 2002 yılında o ilçeden ayrıldığımda bu müdür diyaliz günlerinden geriye kalan zaman diliminde hala müdürlük yapmaya devam ediyordu. Sonrasında ne kadar görev yaptı, zorunlu emeklilik yaşına kadar müdürlük yaptı mı, emekli olurken okulu bırakacak güvenilir birini buldu mu bilmiyorum. Bildiğim vefat ettiği. Allah kendisine rahmet eylesin.

Öyle ya bu devirde kime, nasıl güvenip de mülkünü teslim edebilirsin. Yarın biri gelecek o güzelim okulu yönetimiyle berbat edecekti. Mülkü dedim. Normalde devletin kurumu kimsenin mülkü olamaz. Yalnız şu bir gerçektir ki devlet kurumu da olsa bir yerde bir koltukta uzun süre duran orayı kendi mülkü gibi görmeye başlıyor.

*

Girdiği tüm rekabeti kaybeden, kaybettiği yarışların toplamı uzun bir liste oluşturan, tüm kayıpları aynı rakibe karşı kaybeden, ömrü hayatında oturduğu koltuktan başka başarısı olmayan, bu sefer olacak denen rekabeti de kaybeden kaybetme şampiyonuna içeriden “Artık çekil, seninle olmuyor, yerini bir başkasına, yeni bir yüze bırak...” eleştirileri dile getirilmeye başlayınca, tüm ömrünü kaybetmeye adamış muhterem, “Geçmişi temiz biri olursa koltuğu bırakmaya hazırım” cevabını verir.

Öyle ya geçmişi kirli birine hangi selef koltuğunu bırakır? O koltuğa ancak kendisi gibi geçmişi temiz biri oturmalı. Yoksa yok, benden bu kadar denebilir mi? Böyle bir şey ilmek ilmek işlediği ve rutin haline getirdiği başarısızlığına ihanet gibi bir şey. Etrafında koltuğunu bırakacak geçmişi temiz biri yoksa bu onun suçu mu? Temizlik doğuştan gelir. Kişinin mayası temiz olmalı. Hiç şaibesi olmamalı. Tıpkı kendisi gibi sütten çıkmış ak kaşık olmalı.

Sonra tutturmuşlar bir başarısızlık diye. Bir defa başarısızlık görecelidir. Başa baş rekabet başarısızlık değildir. Rakibi önceki rekabetlere göre zorlamak da bir başarıdır. Bir rekabetin başarısız sayılabilmesi için o rekabetin 60’a 40 şeklinde olması lazım. Gerisi başarısızlık değildir.

Ayrıca başarı ve başarısızlıkta bardağa dolu tarafından da bakmayı bilmek lazım. Hep boş tarafından bakmak iyi niyetle bağdaşmaz. Sorarım size, tüm yarışları kaybettiği halde koltuğunu kaybetmeyen, hala dimdik ayaktayım diyen ve de yıkılmayan kaç kişi var bu dünyada? Niçin diğer başarısızlıklar görülürken bu başarı görülmüyor. Dedik ya etrafı geçmişi kirli insanlarla dolu.

Bu rekabetçinin görmek istemediğimiz bir başarısı daha var: Etrafı ve beraber çalıştığı o kadar kirli insanın içinde kendisinin temiz kalabilmesi. Var mı dünyada bunun örneği...

O yüzden bırakın herkes kendi işini yapsın. Bu tipler de mülküne son günlerini huzurlu ve mutlu bir şekilde geçirsin.

26 Temmuz 2023 Çarşamba

Anlamını Yitiren Deyimlerimiz

Sudan Ucuz

Bir şeyin fiyatının bedava denecek kadar ucuz olduğunu ifade etmek için sudan ucuz deyimi kullanılır. Daha doğrusu bir zamanlar böyle kullanılırdı. Ucuzluğun su ile ifade edilmesi, suyun da fazla pahalı olmadığı anlamına gelir. Yani su ucuzdur. Bu ise sudan da ucuz demektir.

Daha önce görülmemiş, görüldü ise de bu kadar uzun sürmemiş, devam eden, be kadar süreceği belirsiz olan bu hayat pahalılığından sonra sudan ucuz ürün kalmadı. Ki su da ucuz değil artık. Zira evlere gelen şebeke suyu da katmerli geliyor ve cep yakıyor.

Bir zamanların sudan ucuz deyimiyle mukayese edilen su da pahalanınca artık sudan ucuz deyiminin bir anlamı kalmadı. Bu aşamadan sonra bu deyim, Türk Dil Kurumu sözlüğünde, kullanılmayan sözcük ve deyimler arasındaki yerini alacaktır ama kullanılmayacaktır.

Senden Ne Köy Olur Ne de Kasaba

Senden ne köy olur ne de kasaba derken senden bir cacık olmaz, hiçbir işe yaramazsın kastediliyor olsa gerek.

Otuz büyükşehirde köy ve kasabalar kaldırılıp tüm köy ve beldeler mahalle olduğuna göre bu büyük şehirlerde yaşayanlar için de senden ne köy olur ne de kasaba sözünün bir anlamı kalmasa gerek.

Senden bir şey olmaz anlamında kullanılsa da bu büyükşehirlerde büyüyen yeni nesil için köy ve kasabanın bir anlamı kalmadı. Ancak büyükşehir yasasından önce köy ve kasabada yaşayan ya da köy ve kasabanın ne olduğunu bilenler için köy ve kasaba yerleşim yerleri bir anlam ifade eder.

Bu deyim diğer illerde yaşayanlar için kullanılmaya devam etse de otuz büyükşehir için senden bir şey olmaz anlamında köy ve kasaba yerine başka sözcükler bulmak gerekecek.

Gavur Parasıyla Beş Para Etmez

Bir zamanlar büyüklerimiz çok değersiz olan şeyler için bu deyimi kullanırdı. Kullanırdı diyorum. Çünkü şimdilerde bu deyim kullanılmıyor. Kullanmaya kalkan olursa gülünç duruma düşer. Çünkü gavur parası değerli.

Bugün gavur parası olan 1 dolar almak için 6 sıfır atılmış paramızdan 27 lira saymak gerek. Aynı şekilde gavur parası avro almak için 30 lira vermek gerekiyor. Kısaca bizim 27 lira 1 dolara eşit.

Bu yüzden gavur parasıyla beş para etmez deyimi de bugün için bir anlam ifade etmiyor. Bu söz olsa olsa Türk parasıyla beş para etmez şeklinde söylenirse bir anlamı olur.

25 Temmuz 2023 Salı

Hastalanma Zamanı Değil

İlaçlara yüzde otuz zam gelmiş

Bazı ilaçlar ödemeden çıkarılmış

Zamlı ve cepten ödemeden geç

İlacı bulduğuna şükret


Bu zamanda hasta olma diyemem

Zira bunu demek çok kolay

Vücudu zayıf buldu mu virüs

Hasta olmaman elde değil


Hastaneye para vermedim diye sevinme

Eczaneye gitmeyince

Hasta katılım, ilaç bedeli vs. ödeyince

Sağlık bedava değilmiş diyeceksin


Bil ki hastalığın şakası yok

Ne hastaneye git ne de eczaneye

Okursan ilaçların yan etkisini

Ölümü görüp sıtmaya rıza gösterirsin