27 Ocak 2022 Perşembe

Evladımın Yırtması *

—Baba, yırttık.

—Neyi yırttık evlat.

—Aile şirketini ekonomik darboğazdan kurtaracağım.

—Nasıl yapacaksın bunu? 

—Öyle bir yol izleyeceğim ki işletmemize müthiş müşteri akacak. Sürümden kazanacağız. İşlem hacmimiz artacak. Paraya para demeyeceğiz. 

—Söyle artık, nasıl yapacaksan bunu. Amerika'yı yeniden mi keşfedeceksin yoksa?

—Şu bizim ürettiğimiz ürün var ya. İşte onu 14 liradan müşterilerimize vereceğim.

—Maliyetin altında değil mi bu?

—Aynen öyle.

—Zararına satış yapacaksın yani.

—Evet.

—Bizi iflasa götüreceksin demek bu.

—Tam öyle denmez. Piyasayı canlandıracağım.

—Sen şu dilinin altındaki baklayı çıkar hele.

—Şöyle: Şimdi biz ürünümüzü 14 TL'den vereceğiz. Verdiğimiz bu ürünü 26 liradan geri alacağız.

—Nedin lan sen? Sarhoş musun yoksa diyeceğim ama bilirim, içki içmezsin. Sen kendinde misin oğlum yoksa biri kafana mı vurdu? Sana işletmeyi bıraktım, sana kredi açtım diye beni pişman etme. 

—Kızma baba. 

—Kızdığım yok. Yalnız macera peşindesin. Maceradan maceraya koşuyorsun. Yetmedi mi üzerimize karlar yağdırdığın. Hele bu yeni macera tam bir felaket. Bitip tükenmemiz demektir bu. Bitmekle de kalmayız, ödeyemeyeceğimiz borç batağının içine saplanmaktır bu. 

 —Yav baba! 

—Yav deme bana. Kendinde misin sen? Aynı ürünü 14 liraya vereceksin. Ardından aynı ürünü 26 liraya alacaksın. Nereden baksan -12 içeridesin. Senin kârın nerede burada? Külliyen zarar değil mi bu? 

—Öyle görünüyor ama buradaki ayrıntıyı kaçırmamak lazım. Ben 14'e verirken peşin veriyorum. 26'dan alırken veresiye alıyorum. 

—Sonuç, kar yok ve -12 içteyiz. Bana ve aileme kötülüğün ne oğlum? Güvenmekten başka ne yaptık sana? 

—Daha bitmedi baba. 

—Anlat bakalım şu herzeni. Dinliyorum. 

—Bizden 14'e malı peşin alandan biz, 26'ya geri veresiye aldık. Bizden ürünü 14'e alan müşteri, kendi müşterilerine 20-21 vadeyle verecek. Sonra buradan kazandığını 40 lira vade ile satacak. 

—Dur hele. Yanlış anlamadıysam, senden 14'e alan geri sana 26'ya, başkasına 21'e, bir başkasına 40'a verecek öyle mi? 

—Aynen öyle. 

—Bizim kârımız nerede burada evlat? Sen kendi şirketimizi değil, 14’e verdiğin adamı kâra geçirmek için bu ticareti yapıyorsun.

—Piyasayı canlı tutmak için buna mecburdum.

—Sen piyasayı canlı tutarken kendin canlı kalabilecek misin?

—Deneyeceğim baba. Başka çare yok. Olmadı vazgeçeriz. Bu arada bir şey daha yaptım.

—Ne yaptın?

—14’e verdiğim müşteri karşı tarafa yüzde 21 ile veriyordu ya.

—Eee?

—Bunlar bu yüzde 21’den zarar ederlerse üzerini de ben karşılayacağım.

—Şaka yapıyorsun?

—Hiç bile değil. Anlaşmayı yaptım bile.

—Oğlum, senin yırtman bu mu?

—Bu baba.

—Allah’ım, sen benim aklıma mukayyet ol. Bu oğlana da akıl ver.

*05/02/2022 tarihinde Barbaros ULU adıyla Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.

23 Ocak 2022 Pazar

Müflis kimdir?

İşleri tıkırında iken kendini yenileyemediği ve çağı okuyamadığı için önce yerinde sayan, ardından batmamak için sağa sola borç takan, borcunu ödeyemediği için iflas bayrağını çeken ama iflas ettiğini belli etmemek için kendini olduğundan farklı göstermeye çalışan, sıfırı tüketmiş kişidir.

Özellikleri nelerdir?

İflas etmiştir ama iflas ettiğini kabul etmez ve bunu belli etmez. 

Sürekli gündem değiştirir. 

Kendisi ile yüzleşmez.

Yalnız kalamaz. 

Sağa sola sataşır. 

Sakin değildir.

Çabuk ve her şeye olur olmaz kızar.

Üslubuna dikkat etmez. Kırar geçirir.

Sesini yükseltir.

Had bildirir, ayar verir. 

Hırçındır.

Hakaret eder. 

En ufak bir eleştiriye gelmez. Çünkü hepsini hakaret kabul eder. 

Alıngan ve iyi bir niyet okuyucusudur. 

Aynaya bakmaz. Başkasının aynasından da başını çevirmez. 

Prensiplere değil, kişilerle uğraşır. 

Düştüğü bataklıktan ve iflastan kurtulmak için acaba bir çıkış bulabilir miyim diye her türlü argümanı tepe tepe kullanır. Yeter ki oradan kendisine bir ekmek çıkabileceği umudunu taşısın. 

Memnuniyet Araştırması ve Enes KARA (2) *

Ardından bir video ve yazı bırakan Enes, intihar gerekçesinde; “okuduğu okuldan ve çalışmaya başladıktan sonra görevinden çok memnun olmayacağını, ömrünün çalışmakla geçeceğini ve kaldığı yurtta gördüğü baskıdan şikayetçi olduğunu” belirtse de intihar bu kadar basit olmamalı. İzninizle burada bazı sorular ve açıklamalara kısaca yer vermek istiyorum:

1.      Çoğu gencin kazanmak ve okumak istediği tıp fakültesini kazanan bir genç niçin intihar eder?

2.      Cemaat yurdunda namaz kıldırılması, sohbet yaptırılması ve ders çalışmasına vaktinin kalmaması gibi nedenler intihar sebebi olmasa gerek. Belli ki Enes, psikolojik sorunlar yaşayan bir genç. Çoğu insan bu veya başka sebeplerden dolayı böyle sendrom yaşayabilir. Kimininki geçici olur kimininki de kalıcı. Allah kimseyi bu şekil imtihan etmesin ama Enes burada yanlış yapmıştır. Çünkü hiçbir sebep ve neden bize emanet vücudu yok etmeyi gerektirmez.

3.      Bu genç, bu iki konuyu ailesine açamamış, yurtta kalmak istediğini ailesi ile konuşamamış, konuştu ise de ailesi bunu kabul etmemiş. Burada iletişimin her halükarda açık olması gerektiğini ve buna imkan verilmediği takdirde böyle üzücü olaylara kapı aralayabileceğimizi başta anne ve babalar olmak üzere tüm toplum olarak zihinlerimize iyice yerleştirmemiz lazım.

4.     Her yaştan insanın intiharı bu toplumda zaman zaman görülür. Her intihar gerekçesi bundan sonraki intiharların önüne kesme adına bize ibret olması gerekirken bir cemaat yurdunda bu olay zuhur etti diye niçin cemaatleri tefe koyuyor ve tu kaka yapıyoruz? Bir cemaat yurdunda bir olay olduğunda bir tepki veya iddia dile getirildiğinde, İslamcı kesim niçin hop oturur hop kalkar, bu yapılanlar ve saldırılar, cemaatler üzerinden İslam’a bir saldırı diye niçin harekete geçer? Böyle bir anlamı nereden çıkarırlar, insanların niyetlerini nasıl böyle okuyabilirler? İnanın bunu anlamakta zorlanıyorum. Aynı şekilde laik ve seküler kesim de tüm kötülüklerin anası bu cemaatler, psikolojisinden kurtulmalı artık.

5.     Hoşumuza gitse de gitmese de nefret de etsek, bu cemaatler ve cemaat yurtları olmaya devam edecek. Burada cemaatlere atış yapacağımıza bu cemaatlerin ve yurtlarının şeffaf olması ve buraların sıkı bir denetime tabi tutulması için öneriler getirsek ne olur. Herhalde kıyamet kopmaz. Burada cemaatler konusunda üç maymuna oynayan siyasi partileri masaya yatırabiliriz. Bu yapıları oy deposu olarak görmekten vazgeçip çağın gerekleri ne ise bunları yasal bir statüye geçirmek, bu yapıların alabildiğine şeffaf, hesap verebilir ve denetlenebilir olmalarını sağlamak, neyi yapıp neyi yapamayacaklarını devletin belirlemesi lazım. Cemaatler de “Biz bir gücüz. Nasılsa arkamızda sevenlerimiz ve bizi şeksiz şüphesiz savunanlar var” deyip üç maymuna oynamayı bırakmalı. Kendilerini alabildiğine topluma açmalı, şeffaf olmalı ve gizli ajandaları olmadığını açık etmeliler. İnsan ahlakına katkı vermenin ve iyi insan yetiştirmenin ötesinde, insanları kendilerine bende yapmaktan vazgeçmeliler. İkili oynamamalılar.

6.     Cemaatler eğer yurt ya da ev açacaklarsa yapacakları en büyük hayrın, o çocukların okul derslerinde başarılı olmalarını sağlamak, o çocukların nezih bir ortamda barınma ve beslenmelerine imkan vermek olduğunu bir görev bilmeliler. O çocukları cemaatin bir kölesi gibi toplumdan kopuk yetiştirmemeliler.

7.     Cemaat yurdu yetkililerinin, sebep her ne ise yurtlarında kalan bir canın, canına kıymasından dolayı kendilerini sorguladığını, demek ki metotlarında bir yanlışlık olduğunu hesaba kattıklarını, bu olaydan bir çıkarım elde ettiklerini duymadım. En azından böyle bir yüzleşmeyi ben okumadım. Bana göre en azından insan sarrafı değiller. Çocuk, açıklamasında ateist olduğunu söylüyor. Böyle bir çocuğun inanç problemi varken bunlar bu çocuğa namaz kıldırmaya devam ediyorlar. Hiç mi bu çocuğun isteksiz tavrını görüp konuşma ve bu çocuğu anlama yoluna gitmediler?

8.     Anne ve babanın, vah biz ne yaptık, bir fidanımızı kaybettik diye üzüldüğüne şahit olmadım. Hele babanın, oğlunu bırakıp cemaati savunmaya kalkması bir facia. Benim bildiğim baba, cemaatinden önce evladının ölümüne üzülmeli önce. Bunu maalesef baba da göremedim.

9.     Bu çocuğun sınıf arkadaşları bu çocuğun hal ve hareketlerinden şüphelenip acaba bu arkadaşı bu badireden nasıl kurtarabiliriz üzerine hiç mi kafa yordular? En azından ailesine ve fakülte görevlilerine bu durumu açabilirlerdi. Bunu da okumadım. Her ne kadar intiharların çoğu aniden gerçekleşse de bu çocuğun intiharı mektup ve videodan anlaşılacağı üzere nicedir geliyorum demiş.

10.  Üniversite yönetimi veya devletin görevlendireceği kişiler, bu olayın ardından bir güzel inceleme başlatmalı. Çocuğun ailesi, okul-yurt arkadaşları ve yurt yönetiminin bilgisine başvurmalı. Tarafları bir güzel dinlemeli. Çocuğun davranışları ve yurdun işleyişi hakkında  bilgi edinmeli. Hazırladığı raporu aynı zamanda kamuoyu ile paylaşmalı. Niçin paylaşmalı? Bundan sonra başka Enesler intihara yeltenmesin diye bunu yapmalı. Raporu okuyan bizler de en azından şu özellikleri taşıyan kimseler içinden intihar olayları görülebilir deyip çevremizdeki tanıdıklarımız hakkında tedbir almaya çalışabiliriz.

*29/01/2022 tarihinde Barbaros ULU adıyla Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.