"TÜBİTAK'ta çalışan Yüzbaşı Yücel Kenter (32) ile mühendisler Ercan Kuruoğlu (31) ve Mustafa Aktekin'i (54) taşıyan minibüs, 14 Temmuz 2004 günü Çanakkale'de bir traktörle çarpıştı. Bu kazada üçü de vefat etti. Bu üç ismin üzerinde çalıştıkları projeye dair detaylar ulusal güvenlik gerekçesiyle tam olarak bilinmese de "kripto çözümleme sistem ve yazılımları" üzerine çalıştıkları; kazanın olduğu gün ise Çanakkale'de yeni geliştirilen bir askeri cihazı denemek üzere bulundukları ve dönüş yolunda oldukları söyleniyor".
"ASELSAN'ın milli tank projesinde görevli mühendis Hüseyin Başbilen, 5 Ağustos günü ortadan kayboldu. İki gün sonra ise evinden 50 kilometre uzakta aracının içinde ölü bulundu. Bilekleri ve boynu kesilmiş halde bulunan Başbilen'in ölümü kayıtlara 'intihar' olarak geçti".
17 Ocak 2007 tarihinde bir başka ASELSAN mühendisi olan 30 yaşındaki Halim Ünsem Ünal, aracında ölü bulundu. F-16 savaş uçaklarının modernizasyonu, komuta kontrol ve şifreleme sistemleri üzerine çalışan Ünsem'in, kafasına aldığı tek kurşun darbesiyle hayatını kaybettiği bilinirken onun ölümü de kayıtlara intihar olarak geçti.
"26 Ocak 2007'de bir diğer üzücü haber yine ASELSAN mühendisi olan Evrim Yançeken'den geliyor. ASELSAN'da mikrodalga ve sistem teknolojileri üzerine çalışan Yançeken'in 7. kattaki evinden atlayarak intihar ettiği; psikolojik sorunları olduğu iddia edildi.”
ASELSAN'ın en başarılı mühendislerinden Burhaneddin Volkan, 07 Ekim 2007 günü görev yaptığı Bando Okullar Komutanlığı’nda silahla intihar etti. Volkan, Komuta Kontrol ve Haberleşme Yazılım Mühendisliği'nin Uçak Komuta Kontrol Merkezi bölümünde çalışıyordu".
“2007'de tüm diğer acı haberlerin yanında, Türkiye çok değerli 6 bilim insanını bir uçak kazasında kaybetti; 30 Kasım 2007 günü İstanbul-Isparta seferini gerçekleştiren bir Atlas Jet uçağı, inişe geçtikten sonra düştü. Uçağın içerisinde 7 mürettebat ile birlikte 57 kişi vardı. Bu 57 kişi arasında Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi ve dünyaca ünlü parçacık fizikçimiz Prof. Dr. Engin Arık, araştırma görevlisi Özgen Berkol Doğan, Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve araştırma görevlisi Mustafa Fidan ile yüksek lisans öğrencisi Engin Abat yer alıyordu. Türkiye’de kurulması için çalışılan Türk Hızlandırıcı Merkezi projesi üzerine çalışıyorlardı.”
Başarılı bir ODTÜ mezunu elektrik-elektronik mühendisi olan ve ASELSAN'da bir milli savunma projesinde ve Leopard tankların yazılımları üzerine çalışan Oluk'un, askerde iken 'trafo tamiri yaparken' elektrik çarpması sonucu 10 Mayıs 2008 tarihinde hayatını kaybettiği söyleniyor. Ailesi ölümün sıradan bir kaza olmadığını düşündüklerini söylerken ölüm raporlara kaza olarak geçti”.
"Hakan Öksüz 15 yıl boyunca ASELSAN'da görev yapmış; pek çok önemli projede yer almış bir mühendisti. Güncel olarak ise mikro elektronik güdüm ve elektro-optik grubu projelerinde çalışıyordu. 25 Ocak 2013 tarihinde ASELSAN'da çalıştığı tesise uğrayıp kısa süre kaldıktan sonra çıktı. Ardından bir kaza geçirerek hayatını kaybetti".
"F-16 savaş uçakları, İHA, tank ve savaş silahları gibi milli projelerde görev yapan ve manyetik alan projelerinde çalışan bir diğer ASELSAN mühendisi olan Erdem Uğur, 16 Ocak 2015 tarihinde Ankara'daki evinde ölü bulundu. Genç mühendisin ölümü kayıtlara gaz zehirlenmesi olarak geçti".
“ASELSAN'da yerli savunma sistemleri üzerinde çalışan elektronik yüksek mühendisi Kerem Parıldar, 21 Kasım 2017 tarihinde evinden 15 kilometre uzaklıkta bir binanın 14. katından atlayarak intihar etti. Olayın ardından şüpheli bulunan durum soruşturulmaya başlandı ancak olay kayıtlara intihar olarak geçti”.
Bilim insanlarımıza dair ölümü kaza, intihar ve şüpheli olarak yer verdiğim bu bilgileri https://www.webtekno.com/turk-bilim-insanlari-supheli-olumler-h133097.html adresinden alıntı yaptım.
Kanser üzerine araştırmalar yapan, ‘Yüzde 75 çözüm buldum’, ‘Ömrüm yeterse tüm kanser türlerini tek kalemde bitireceğim’ açıklamasıyla bilinen emekli doktor Mustafa Savan Günay 16 Haziran 2025 günü Eskişehir’deki evinde ölü bulundu. Hastanede yapılan otopside ölümü şüpheli görüldü.
Bilim insanlarına dair yer vermek istediğim son haber, İsrail’in İranlı 14 bilim insanını suikastla öldürmesi hala sıcaklığını koruyor.
Bilim insanlarının şüpheli, suikast, kaza vb. yollarla kaldırılması verdiğim örneklerden ibaret değil. Yaz yaz bitmez.
Anlamadığım, düşünüp kafa yormaktan ve yeni bir şey ortaya koymaktan başka bir suçu olmayan bilim insanları, bir şekilde ortadan niçin kaldırılır niçin hayatlarına son verilir niçin onlardan herkes gibi yaşamak esirgenir? Ömrünü laboratuvarda geçiren, ülkesine ve insanlığa hizmet olan bu insanların kaderi, ölüm ve öldürülme olmamalı. Eğer bir kavgamız varsa bunun yolu, bilim insanlarını ortadan kaldırmak değil, bilakis onları yaşatmak olmalı. Maalesef biz onlara nefes almayı bile çok görüyoruz.
Tüm bu verdiğim örneklerden benim anladığım, dünyaya yön veren üç beş çakal; sermaye, para, mal, enerji vb. şeyleri tekellerinde bulundurduğu gibi bilim, ilim, teknoloji ve icat da bizim tekelimizde olsun istiyor. Birileri tekerlerini çomak sokunca de bedelini bedenleriyle ödetiyorlar. Yuh olsun sizin insanlığınıza!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder