Tecrübeme dayanarak söylüyorum. Nazarımda iki tip dünyalı var. Biri tüm kurum ve kurallarıyla oturmuş, bir sistemi olan, yaşayan herkesin bir hayat standardı olan ülkelerde yaşayanlar. Diğeri de oturmuş bir sistemi olmayan, hayat standardı olmayan, hayatta kalabilmesi tesadüflere bağlı olan ülkelerde yaşayanlar.
İlkinde devlet her şeydir. Bu her şey vatandaşı içindir. İnsanının hayat standardını yükseltmek ve geliştirmek için bir devlet kültürü vardır.
İkincide kişiler içindir devlet. Bir grup azınlıktır buradaki kişiler. Vatandaş ve devlet bunlar için yaşar. Bunları ayakta tutar. Bunları söz sahibi yapar.
İlkinde yönetenler hesap verir. La yüsel değildir. İkincide yönetenler hesap vermez. Çünkü la yüseldir.
İlkinde devleti yönetenler kişisel hareket edemez. Çünkü işleyen sistem onları da kontrol eder.
İkincide devleti yönetenler kişisel hareket eder. Çünkü işleyen bir sistem ve yöneteni kontrol edecek ve denetleyecek bir sistem yoktur.
İlkinde kurumlar vardır. İkincide kişiler.
İlkinde kurumlar insanının rahatı ve konforu için vardır. İkincide kurumlar kişileri ayakta tutmak için vardır.
İlkinde at ve sahibi birbirine uyum içindedir. Karşılıklı birbirlerini denetler. Her birinin yapması gereken belli görevleri vardır. İkincide at sahibine göre işler.
İlkinde kurum kültürü kadar eleştiri kültürü de vardır. Yanlış yapan yönetici eleştirilir, protesto edilir. İkincide kurum kültürü olmadığı gibi eleştiri kültürü de yoktur, protesto da edilmez.
İlkinde her şey usulüne uygun yürütülür. İkincide her şey formaliteyi yerine getirmek veya kitabına uydurmak için yapılır.
İlkinde en ufak bir hatada istifa mekanizması işler. İkincide istifa asla düşünülmez. Çünkü kimse kendini suçlu görmez.
İlkinde suç varsa suçlu da olur. İkincide suç olur ama kimse suçu üstlenmez. Birileri günah keçisi ilan edilir ya da karşılıklı suçlamalarla suçun sahibi olmaz, suç ortada kalır. Siyasi malzeme olarak kullanılır.
İlkinde suç varsa suçlu da vardır. Sonucuna katlanır. İkincide tüm yetkililer yunmuş yıkanmış olduğu için suçu asla üzerlerine almaz. Kimse de suçlusun demez. Hatta destek verir.
İlkinde akıl, mantık, sağduyu, soğukkanlılık ve gerçekler vardır. İkincide hamaset, slogan ve algı oluşturma vardır.
İlkinde plan, program, öngörü ve denetim vardır. İkincide günübirlik yaşanır. Yarına dair bir plan yoktur. Denetim mekanizması rakibin kellesini almak, kendisinden olanı korumak için yapılır.
İlkinde lider kültü yoktur. İkincide lider kültü vardır.
İlkinde devletler bakidir. Zirvedeki yerini korumaya devam eder. Çünkü devlet olmanın gerekleri yerine getirilmektedir. İkincide devlet ebet müddet dense de devletlerini kendi elleriyle yıkarlar, yerine farklı isimle yenisini kurarlar.
İlkinde devlet halkındır. İkincide devleti yönetenlerindir.
İlkinde üretim vardır. Fazlasını ihraç vardır. Bütçeleri ya denktir ya da fazla verir. İkincide üretim öylesinedir. İthal ürünlerin tüketicisidir. Kendi kendine yetmez. Hep cari açık verir, borçla yaşar.
İlkinde yönetenler için insanı bireydir ve değerlidir. İkincide yönetenler için sürüdür ve değersizdir.
İlkinde rant yoktur. Hayatın gerçekleri vardır. İkincide insanın dışında her şey ranttır.
İlkinde yapılan her şey insanı yaşatmak içindir. Her şey onların güvenlik ve güvenilirliği içindir. İkincide yapılan her şey insanını öldürmek içindir. Yapılan her hizmet vatandaşına mezarı olarak döner.
İlkinde vatandaşın hayatı tesadüflere bağlı değildir. Yerleşik düzene göre hayatını yaşar. Hayatta kalması mucize değildir. İkincide tesadüf kabul edilmez, tevafuk vardır dense de vatandaşın yaşaması tesadüflere bağlıdır. Yaşaması ve nefes alması mucizedir.
Aynı dünyada yaşayan iki tip dünyalıya dair örneklere yer verdim. Herhalde bu iki dünyanın hangileri olduğu verdiğim örneklerden anlaşılmıştır. İlki Batı dünyası, ikincisi Doğu dünyası.
Bu dünyanın ilkinde mi yaşamak istersiniz yoksa ikincisinde mi bilmem ama tekrar söyleyeyim. İlkinde tesadüflere yer yoktur. İkincide her şey tesadüflere bağlıdır. Yaşaman da ölümün de.
Yazıyı okuyan, objektif gözle değerlendirirse doğru, bu dünyada böyle iki tip dünya ve dünyalı var. Ne yazık ki biz ikinci dünyalıyız diyerek bir hakkı teslim eder. Yok, bu yazıda Batıya özenti var diyorsa, bilin ki bu kişi ikinci tip dünya insanıdır ve halinden memnundur. Halinden memnun insan için ise bu yazı gereksiz bir yazıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder