Zaman zaman sosyal medya üzerinden kısa videolara göz atarım. İlgimi çekenleri dinler ve izlerim.
Bunu yaparken de şunu izleyeyim demem. Bazen müzik bazen futbol yorumu bazen fıkra bazen anekdotlar ekranıma misafir olur.
Dün yine bu tür kısa videolara göz atarken sanatçı Serdar Ortaç'a ait bir video düştü. Dinleyince ardı arkasına Serdar Ortaç'a ait müzik, konser, TV röportajları geldi ekranıma. Daha çok da hayatına dair videolar.
Açıkçası, Serdar Ortaç ne kadar ünlü bir sanatçımız olsa da bugüne kadar ne müziğini dinledim ne de konuşmasına şahit oldum. Ekranlarda gördüğüm kadarıyla sadece simasını biliyorum.
Dinledikçe; üslubuna, kelimeleri net bir şekilde çıkarmasına, Türkçeyi çok güzel ve içten konuşmasına, özeleştirini yapmasına, pişmanlığını ifade etmesine ve doğallığına hayran kalırken düştüğü durumunu ise ibretle dinledim.
Bir zamanların ekranlardan düşmeyen, adından sıkça söz ettiren, paraya para demeyen Serdar Ortaç ne hale gelmiş, nereden nereye dedim.
Çok para kazandığı zamanlarda, edindiği ne kadar dairesi, apartmanları varsa oturduğu ev dışında hepsini kaybetmiş. Daha da ödenecek borcu varmış. Oturduğu evi kaç para eder bilmem ama sattığı takdirde borçlarımı ödeyebilirim diyor. "Borçlarımı kapatabilirsem, ne müzik söyleyeceğim ne beste yazacağım ne de ekranlara çıkacağım. Köyüme döneceğim" diyor.
Özeleştirilerinden anladığım kadarıyla, Serdar Ortaç'ı borç batağına sürükleyen, tüm mal varlığını elinden alan, üzerine de sağlığını kaybetmesine neden olan, yargılanmasına sebep olan ve huzurunu kaçıran şey kumar belası. Bunu da bir videosunda şöyle ifade ediyor o güzel Türkçesiyle: "Hayatta yaptığım en büyük hatadır. Bir daha dünyaya gelsem, yapmayacağım tek şeydir kumar oynamak. Daha büyük bir hata olamaz yani".
Bir diğer videosunda ise şöyle diyor: "Hayattaki en kötü şeydir. Psikolojini bitirir. Maneviyatını bitirir. Para kaybedersin, paranı bitirir. Bir de yukarı uyumaya çıkarsın, uykunu bitirir. Ertesi günü kalkarsın, gününü bitirir. Bitirmediği şey yok kumarın. Bir şeyi açtığını görmedim".
Ekranı kaydırdıkça hep Serdar Ortaç’a ait bu tür kısa videolar gelmeye devam etti. Daha fazlasını izlemeye içim elvermedi. Çünkü sanatçının bu durumuna üzülmemek elde değil.
Ocakları söndürür, insanı sürüm sürüm süründürür dedikleri bu olsa gerek.
Serdar Ortaç düştüğü bu durumunu belki de ibretlik olsun diye ekran ekran anlatıyor. Düştüğü duruma üzülsek de bir amme hizmeti yapıyor. Çünkü vermek istediği mesaj, beni bu hale kumar getirdi. Sakın ola yaklaşmayın demeye getiriyor.
Hutbe ve vaazlarda veya devletin ilgili kurumlarının, kumarın kötülüğüne dair açıklamalarından ziyade, Serdar Ortaç’a ait bu kısa videolar, kumarın ne menem bir kötülük olduğu konusunda daha etkili olur. Bence eşekten düşen ve bu durumu hakkalyakin yaşayan biri olması yönüyle Sayın Ortaç’a ait videolar, kamu spotu olarak tüm ekranlarda belirli aralıklarla yayımlanmalıdır. Özellikle kumara yeltenen, kumara yeni başlayan, kumar oynayan ve bağımlısı olan insanımızı bu bataklıktan kurtarmak için bu tür kamu spotları elzemdir.
Yorumlar
Yorum Gönder