Yürüyüş demişsem, tempolu ve km'si fazla yürüyüşler.
İşe gidiyormuş gibi çıkıyordum evden.
Her gün farklı güzergah olacak şekilde uzun yürüyerek terimi atıp geldim.
Bazen güzergah belirlemeden çıktım evden bazen de güzergah belirleyerek.
Aklımda SÜ Kampüsüne gitmek de vardı. Ha bugün ha yarın derken takvimler 01.12.2022 Perşembe gününü gösterdiğinde ver elini SÜ Yerleşkesi diyerek Konya Gar'ından çıkmıştım yola.
Bir 40 dakika yürüdükten sonra Adakale Caddesinde bulunan bir tanıdığımın işyerinde giderek bir çay içimi kadar lafladım. İki bardak çay içtikten sonra İstanbul Caddesine çıkarak yürüyüşüme devam ettim. Yolun sağında bulunan yaya yolunu takip ederek Buzlukbaşı durağı civarındaki bir caminin WC'sinde lavabo ihtiyacımı gidermek için durdum. Yerleşkenin içindeki SÜ Selçuklu Tıp Fakültesi binasına varınca yürüyüşümü sonlandırdım.
Yürüyüş bittikten sonra elimde taşıdığım hırkayı giyerek tramvaya bindim. Zafer'e kadar tramvayla geldim. Zafer'den de eve yine yürüdüm.
Bu yürüyüşümü sosyal medyada paylaşmışım. Seneyi devriyesinde karşıma çıkınca, o günü tekrar gözümün önüne getirdim. İstedim ki bu Gar-Yerleşke yürüyüş maceram blogumda yer alsın ve bu hatıramı taçlandırayım.
Çıkmadan önce Haritalara bakmıştım. Gar ile Yerleşke arası 19 km gösteriyordu.
Telefonumdaki adımsayara göre yürüyüşüm, 3.36 saat sürmüş. 15 km yapmışım. 26301 adım atmışım. 1181 kalori yakmışım. Vay be...
Şimdilerde kısa mesafeleri temposuz yürüyorum. Bahsettiğim yıllardaki yürüyüş tempomdan çok uzağım. Günlük 8 bin-12 bin arası yürüsem de hamlaştığımı düşünüyorum. Bugün yürümeye kalksam, aynı sürede bu kadar yolu tepemem. Ayrıca bu kadar km yapmayı da gözüm kesmez. O zamanlar bir km'yi dokuz dakikada alıyordum. Bugün herhalde km'yi 12 dakikada kat edebilirim.
Ah gençlik, vah gençlik!
Yorumlar
Yorum Gönder