26 Eylül 2024 Perşembe

İfrat ve Tefritin Sonuçları

Bir şeyin değeri ve önemi nasıl sağlanır ya da bir şeyin değer ve önemi nasıl düşürülür? 

Etki ve tepki ile ya da ifrat ve tefritle. 

Biraz açar mısın? 

Çok açmaya gerek yok. Zaten her şey açık. Yeter ki değer ve değer verilenler üzerinden olup bitenleri şöyle gözümüzün önüne bir getirelim. 

Sen yine de aç. Hatta örneklendirirsen hem daha iyi anlarım hem de aklımda daha kalıcı olur. 

Bir şeyin önem ve değerini artırmak istiyorsan, o değerlere saldıracaksın, baskı yapacaksın. Bu durumda insanlar kenetlendiği gibi saldırdığın şeylere dört elle sarılır. 

Peki, insanların değer verdiği ve önemsediği şeyler nasıl gözden düşürülür?

Değer verilen ve önemsenen şeyleri çoğaltarak ve dilinden hiç düşürmeyerek.

Biraz açar mısın?

Mesela, halk imam hatip okullarını çok mu sevdi, bu okullara aşırı bir talep mi var. Yapacağın şey, halk istiyor diye bu okulların sayısını aşırı bir şekilde çoğaltacaksın.

Halk hafızlığa büyük önem mi veriyor? Hafızlara saygı mı gösteriyor? Her yere hafız yetiştiren okul ve kurslar açacaksın.

İlahiyat fakülteleri için de aynı yolu takip edeceksin. 

Başörtüsünü gözden düşürmek mi istiyorsun? 

Başörtüsünü hiç ağzından düşürmeyeceksin. 

Din, dini değerleri, ahlakı, ayet ve hadisi gözden düşürmek mi istiyorsun? 

Bu değerleri hiç dilinden düşürmeyeceksin. Hep bunları referans göstereceksin. Oturup kalkıp din, iman, ahlak, ayet, hadis vs. konuşacaksın. Hep sureti haktan görüneceksin. 

Bunları konuşmak iyi olmaz mı? 

Yerinde, kıvamında ve kararınca konuşursan, bir de konuştuğunu ve referans gösterdiğini yaşarsan, pratiğe dönüştürürsen iyi olabilir. Yani söz ve eylem birlikteliği olursa, savunulan değerlerin değeri düşmeyebilir. Yalnız söz ve eylem çelişkisi olursa, başkasına telkin verilirken üzümler salkım salkım yenilirse, değerler hamaset ve slogan olarak kullanılırsa, başkasına sopa olarak ve Demokles’in kılıcı gibi kullanılırsa; İHO, İHL, hafızlık, başörtüsü vs'nin sadece satışı yapılırsa, buralar arka bahçe kabul edilir ve bu değerleri kendi mülkü veya tapulu malı gibi görürse, bil ki bu değerler ayaklar altına alınmış olur.  

Bu örnekleri verirken ciddi olamazsın. 

Hem de hiç olmadığı kadar ciddiyim. Zira bu ülkede olup bitenleri sonuçları itibariyle okuma yaparsan, yaptığım tespitlerin doğruluğuna hak verirsin. 

Herhalde baskı yapanlar bu değerler önem kazansın veya dilinden düşürmeyenler değeri düşsün diye yapmıyordur. 

Kimsenin içini bilemem. Zira niyet okuyucusu değilim. Birileri gözden düşsün veya değeri artsın diye belki bir amaç taşımamıştır. Bu değerlere baskı yapanlar, samimi olarak bu değerlerin yok olmasını istemiş olabilir. Aynı şekilde bu değerleri hakim kılmak isteyen de bu değerleri yüceltmek istemiş olabilir ama sonuç ortada. Yani tersi bir durum söz konusu. 

Bunu test için şöyle etrafına bir bak. Çoğunluk hiç olmadığı kadar dinden veya dini değerlerden uzak veya mesafeli. Halbuki dilden düşürülmeyen değerler, açılan İHO ve İHL'ler, ilahiyatlar, hafızlık okulları vs. kurumlar sayesinde, toplumda dindarlığın artması beklenirdi. 

Ne diyeyim, tespitlerinde haklısın galiba. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder