Bir
şeyin değeri ve önemi nasıl sağlanır ya da bir şeyin değer ve önemi nasıl
düşürülür?
Etki
ve tepki ile ya da ifrat ve tefritle.
Biraz
açar mısın?
Çok
açmaya gerek yok. Zaten her şey açık. Yeter ki değer ve değer verilenler
üzerinden olup bitenleri şöyle gözümüzün önüne bir getirelim.
Sen
yine de aç. Hatta örneklendirirsen hem daha iyi anlarım hem de aklımda daha
kalıcı olur.
Bir
şeyin önem ve değerini artırmak istiyorsan, o değerlere saldıracaksın, baskı
yapacaksın. Bu durumda insanlar kenetlendiği gibi saldırdığın şeylere dört elle
sarılır.
Peki,
insanların değer verdiği ve önemsediği şeyler nasıl gözden düşürülür?
Değer
verilen ve önemsenen şeyleri çoğaltarak ve dilinden hiç düşürmeyerek.
Biraz
açar mısın?
Mesela,
halk imam hatip okullarını çok mu sevdi, bu okullara aşırı bir talep mi var.
Yapacağın şey, halk istiyor diye bu okulların sayısını aşırı bir şekilde
çoğaltacaksın.
Halk
hafızlığa büyük önem mi veriyor? Hafızlara saygı mı gösteriyor? Her yere hafız
yetiştiren okul ve kurslar açacaksın.
İlahiyat
fakülteleri için de aynı yolu takip edeceksin.
Başörtüsünü
gözden düşürmek mi istiyorsun?
Başörtüsünü
hiç ağzından düşürmeyeceksin.
Din,
dini değerleri, ahlakı, ayet ve hadisi gözden düşürmek mi istiyorsun?
Bu
değerleri hiç dilinden düşürmeyeceksin. Hep bunları referans göstereceksin.
Oturup kalkıp din, iman, ahlak, ayet, hadis vs. konuşacaksın. Hep sureti haktan
görüneceksin.
Bunları
konuşmak iyi olmaz mı?
Yerinde,
kıvamında ve kararınca konuşursan, bir de konuştuğunu ve referans gösterdiğini
yaşarsan, pratiğe dönüştürürsen iyi olabilir. Yani söz ve eylem birlikteliği
olursa, savunulan değerlerin değeri düşmeyebilir. Yalnız söz ve eylem çelişkisi
olursa, başkasına telkin verilirken üzümler salkım salkım yenilirse, değerler
hamaset ve slogan olarak kullanılırsa, başkasına sopa olarak ve Demokles’in
kılıcı gibi kullanılırsa; İHO, İHL, hafızlık, başörtüsü vs'nin sadece satışı
yapılırsa, buralar arka bahçe kabul edilir ve bu değerleri kendi mülkü veya
tapulu malı gibi görürse, bil ki bu değerler ayaklar altına alınmış olur.
Bu
örnekleri verirken ciddi olamazsın.
Hem
de hiç olmadığı kadar ciddiyim. Zira bu ülkede olup bitenleri sonuçları
itibariyle okuma yaparsan, yaptığım tespitlerin doğruluğuna hak verirsin.
Herhalde
baskı yapanlar bu değerler önem kazansın veya dilinden düşürmeyenler değeri
düşsün diye yapmıyordur.
Kimsenin
içini bilemem. Zira niyet okuyucusu değilim. Birileri gözden düşsün veya değeri
artsın diye belki bir amaç taşımamıştır. Bu değerlere baskı yapanlar, samimi
olarak bu değerlerin yok olmasını istemiş olabilir. Aynı şekilde bu değerleri
hakim kılmak isteyen de bu değerleri yüceltmek istemiş olabilir ama sonuç
ortada. Yani tersi bir durum söz konusu.
Bunu
test için şöyle etrafına bir bak. Çoğunluk hiç olmadığı kadar dinden veya dini
değerlerden uzak veya mesafeli. Halbuki dilden düşürülmeyen değerler, açılan
İHO ve İHL'ler, ilahiyatlar, hafızlık okulları vs. kurumlar sayesinde, toplumda
dindarlığın artması beklenirdi.
Ne
diyeyim, tespitlerinde haklısın galiba.
Yorumlar
Yorum Gönder