Bir ilçe belediyesinde çalışan bir işçinin kendini ağaca
asarak intihar ettiğini gazeteler yazdı. Niye intihar ettiğine dair elde bir
yazı, bir şahit olmadığı halde bir partinin bir vekili de intiharın, uygulanan
mobbingten kaynaklandığını açıkladı.
İşçiye mobbing uygulanıp uygulanmadığı inceleme,
soruşturma, tahkikat ve yargılama sonucu ortaya çıktığında işin gerçeğini
öğrenmiş olacağız.
Gerçek ne çıkarsa çıksın orta yerde canına kıymış bir işçi
geri gelmeyecek. Ailesine sabırlar dilemekten başka elimizden bir şey
gelmez.
Mobbing uygulandığı öne sürülen belediye daha önce X
partisinde iken son mahalli seçimle birlikte belediye el değiştirerek Y
partisine geçmiş. Mobbing uygulandığı için intihar etti iddiasında bulunan da X
partisinin milletvekili.
İşin iç yüzünü bilmiyoruz ama belediye el değiştirdiğinde
bir işçiye mobbing nasıl uygulanır? İşçi olmasına rağmen önceki yönetim
zamanında masa başında iş yapan bir işçi temizlik işine verilir. Çünkü genelde
temizlik işinde kimse çalışmak istemez. Torpili olan işçiler de burada pek
çalıştırılmaz. Başka ilçe belediyesinde ne olabilir? Zaten büyükşehir
statüsündeki illerdeki ilçe belediyelerinin belki de tek görevi şehrin çöpünü
almaktır.
İntihar edip canından olan işçi kardeş ile daha önce
görüşmüş olsaydım, ona intihar yerine "Belediyeden falan kimse ya da
belediye başkanı mobbing uyguluyor. Araştırılıp gereğinin yapılmasını arz
ederim" şeklinde bir dilekçe yazarak CİMER'e şikayet etmesini önerirdim.
CİMER ne yapar ne eder, konuyu araştırır, gerekirse sorumluları hakkında
inceleme ve soruşturma açılıp ceza alması için o ilin valiliğin görevlendirirdi.
Sonucundan da şikayetçi kimseyi bilgilendirirdi. İntihar eden böyle yapsaydı,
ondan sonrasını mobbing uygulayan belediye düşünecekti.
Bunun için yani pireye kızıp yorgan yakmadan önce bir bilene
yani eşekten düşene sorsaydı canına da kıymamış olurdu.
Nereden biliyorum. Bir ara bana da mobbing uygulamıştı bir
amir. Daha doğrusu bana mobbing uyguluyor sanmışım. Gelen cevabi yazıda “Şahsınıza
mobbing uygulandığına dair bir bilgiye ulaşılamamıştır” deniyordu. Bu araştırma
sonucunu görünce ben de kendimi bir şey sanıp kendime mobbing uygulandı zehabına
kapılmışım. Halbuki öyle bir şey yokmuş. Bereket devletin ilgili kurumları var ki
gerçek ortaya çıktı. Ya değilse ne yapardım. Haliyle mobbing uygulanmadığına dair
inceleme sonucunu alınca sevindim. Bir taraftan da bana mobbing uyguladı diye amirin
günahını aldığıma üzüldüm. Allah beni affetsin.
Öyle ya baktığım bölümlerle ilgili mevzuat gereği komisyon başkanı
olarak ismimin geçtiği tüm onayları geri çevirmesi, yazının altında ismimi görünce
“İsmini görmeye bile tahammül edemiyorum” demesi hiç mobbinge girer mi? Bir defa
amir bu kadar düşer, işleyişi engeller mi? Şimdi düşünüyorum da boşu boşuna mobbing
uyguluyor diye kendi kendime gelin güvey olmuşum. Amir değil mi ismime de tahammül
edemeyebilir cismime de. Koskoca amir bana tahammül etmek zorunda mı sonra? Ayrıca
iş bu raddeye gelinceye kadar dur bakalım ne yaptım ben ona? İtici bir ismim, cins
bir simam varsa, ismim ve cismimi amirin içi götürmüyorsa amir ne yapsın burada?
Bereket CİMER vasıtasıyla araştırıldı da mobbing yapmadığı anlaşıldı.
Bu arada boşu boşuna da CİMER’i meşgul ettim. Aslında amire mobbing uyguluyor diye
iftira attığım için ceza bile verebilirlerdi ama muhakkiklerin merhameti beni kurtardı.
Bu arada mobbing uyguladı iddiam gerçekleşmediği ayan beyan
ortaya çıkınca haliyle yalancı oldum.
Nasıl oldu bu derseniz? CiMER’e şikayetim gereği bir mülki amir
görevlendirilmiş. Mülki amir bana mobbing uyguluyor dediğim mülki amire bu durumu
sormuş. O da şahit olarak gösterdiğim kişileri çağırarak bir araya toplamış. Onlara
ben böyle bir şey yaptım mı demiş. Beş vakit namazındaki mümin kardeşlerim de sosyal
demokrat kardeşim de bizim bir şeyden haberimiz yok demişler. Sonuçta ortada baskı
da yok mobbing de yok sonucu ortaya çıkmış. Zira amirin altında çalışanın beyanı
değil, amirin beyanı esas olur bu durumlarda ve her durumda. Kısaca suç da yok, suçlu da.
Hasılı mobbing uyguluyor diye kendimi asmadım ama bu iftira
ve bu yalanımla beni assalar yeriydi. Öyle ya şahitler ve amir yalan söylemeyeceğine
göre yalanı ben söylemiştim, iftirayı ben atmıştım, devletin ilgili kurumlarını
da ben boşu boşuna meşgul etmiştim.
Kısaca bu dünyada yatacak yerim yok bilesiniz.
14 yıl mobinge maruz kalmış biri olarak duruma üzüldüm, bende fabrikadaki tanklara çıkıp aşağıya kendimi atmayı düşünmüştüm, ama sonra psikolojik destek alarak bu düşünceden kurtuldum. Allak mobing görenin yardımcısı olsun, 1 kişi uygularken bie bakıyorsunuz çevresinede 6-7 kişiyi toplamış onlarda bu olaya dahil oluyorlar. Bu kişiye ne yaptım diye düşünüp duruyorsunuz. Bloğumda da bu konuda anılarım mevcut. Bir zamanlar bu konuda tez hazırlayan bayanın Türkiyemobing.net sitesi vardı, ben o bayandan yardım almıştım bu konuda. Lanet olsun böyle insanlara diyorum.
YanıtlaSil14 yıl boyunca mobbinge uğramak ömrün 5-6'da biri. Gerçekten iyi dayanmışsınız. Aklınızdan geçeni de yapmamakta ve destek almakla soğukkanlı ve sağduyulu davranmış, fevri hareket etmemişsiniz. İntihar denilen anlık denir zaten. Size gelmiş geçmiş olsun. Mobbing uygulayan, mobbing gördüğü halde destek olan veya sessiz kalanlar da umarım huzur bulmazlar. Yaptıklarını kat kat çekerler. Bana mobbing uygulayan da kaymakam idi. Çok da umursamadım. Beni en çok üzen de mobbingi bilenler haberimiz yok demeleri. Çünkü baskı uygulamış. Halbuki hepsiyle oturup kalktık. Bir mülki amire doğruyu söyleyemediler. Haliyle Cimer şikayetimden de bir şey çıkmadı. Gerçi zaten bir sonuç alınmayacağını biliyordum. Üst daima haklıdır bilhassa haksız olduğu anlarda denir. Nitekim öyle oldu. Bu arada uğradığınız mobbingleri okumak için bloğunuzu epey bir karıştırdım. Çok yazınız var. Bu arada tebrik ediyorum. Maalesef bulamadım. Allah iyilerle karşılaştırsın.
SilAnı kısmında yazıyor mobbing olaylarım.
SilOkurum inşallah. Tekrar geçmiş olsun.
YanıtlaSil