Ne kadar çok
partimiz olsa da Türkiye'de dört eğilim vardır. Bunlar merkez sağ, merkez sol,
İslamcı ve milliyetçi eğilimlerdir. Bu dört eğilimin içinde sağ en fazla seçmen
kitlesine sahip. Solun ise belli bir oy potansiyeli var. Ne artar ne de
eksilir. Milli Görüş hareketiyle başlayan İslamcılık ise milliyetçi oylardan
daha fazla kitlenin oyunu alıyor.
Dört eğilimin aldığı
oy oranları 80'den önce böyleydi. 80'li, 90'lı yıllarda ise merkez sağ, ANAP ve
DYP ile merkez sol ise CHP ve DSP ile temsil edildi. Merkez sağda aynı tabana hitap
eden iki parti olunca, 80 öncesi üçüncü parti durumundaki Milli Görüş
çizgisindeki RP, oy yönünden merkez sağ partileri geçti.
2001 ekonomik kriziyle
birlikte kurulan AK Parti, merkez sağın ve İslamcıların oyunu alarak merkeze
oturdu. ANAP ve DYP silindi. CHP'nin de ana muhalefet olmasıyla DSP bitti.
2000'li yıllardan
2023'e kadar AK Partili hükümetler dönemi. AK Parti adeta tüm partileri sildi
süpürdü. CHP oy artıramasa da belli bir kesimin oyunu hep aldı.
İyi Partinin
kurulmasıyla birlikte milliyetçi oylar MHP ve İyi Parti tarafından temsil
edilir oldu. Merkez sağa hitap edeceği iddiasıyla siyaset sahnesinde yer alan İyi
Parti, dağılma sürecine girince milliyetçilik yeniden MHP tarafından temsil
edileceğe benziyor.
Bir diğer milliyetçi
oylar daha var ki bunlar CHP içinden çıkan Kürt oyları. DEM belli bir bölge ve
ırka hitap etmesi yönüyle milliyetçi parti kategorisine konabilir.
İslamcılık ise AK
Partinin içinde ağırlığını koruyor. Yeni kurulan YRP ise İslamcı oylara hitap
ediyor. Şimdiden yüzde yedi oranında bir oya ulaştı. AK Partiden bu partiye oy
akışı olacak mı, bunu da zaman gösterecek.
Kürt ve Türk
milliyetçiliği ise zaman zaman oylarını artırıp düşürse de bazen iktidarı
belirlemede etkin rol oynasa da ne uzar ne kısalır ne iktidar olur ne de yok
olur.
AK Partinin iyice
yıpranmasıyla birlikte CHP 2024 mahalli seçimlerinde birinci parti olsa da
2028'de iktidar olup olmayacağını yereldeki iktidar icraatı belirleyecek. Ya
iktidar olacak ya da kemikleşmiş oy oranı olan yüzde 25'e gerileyecek.
2028
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine kadar hangi parti ne kadar kendini
toparlar hangi parti yıpranır hangi parti yok olur, başka hangi partiler
kurulur, kurulan partiler ne kadar varlık gösterir, seçime hangi ittifaklar ve
hangi liderler ortaya çıkar bilinmez. Ama şu var ki 22 yıllık AK Parti
iktidarının erime sürecine girdiği muhakkak. Erimeyi durdurup tekrar iktidar
olur mu? Bunu da göreceğiz. Yalnız erime sürecine giren sağ partilerin bir daha
kendini toparlaması ve parti olarak kalması zordur. Türkiye'nin geçmiş sağ
partileri buna en güzel örnektir. Çünkü merkez sağ seçmen tabanı hep olsa da
merkez sağ partiler bir CHP gibi değil. CHP Cumhuriyet ile yaşıt ve merkez sağ
partilere göre daha kurumsal. Merkez sağ partiler ise lider partisidir. Bu
partileri lider kurar, lider iktidar yapar, lider yok eder gider. ANAP ve DYP
buna örnektir.
Her ne kadar dört
eğilimi birleştirme iddiasıyla kurulsa da ÖzaL'ın ANAP, bir merkez sağ partisi idi.
Özal kurdu, Özal iktidar yaptı. Parti yıpranma ve erime sürecine girince, Özal
Cumhurbaşkanı oldu. Yerine geçen Mesut Yılmaz ise koalisyon hükümetlerinde yer
alsa da 2002'den itibaren tabela partisi oldu.
Demirel'in kurduğu
DYP ise 91 yılında Erdal İnönü'nün SHP'si ile koalisyon kurdu. Özal'ın
vefatıyla Demirel Cumhurbaşkanı oldu. Yerine geçen Çiller ise tıpkı Mesut
Yılmaz gibi 2002'de partisini baraj altında bıraktı ve siyaseti bıraktı.
Partinin başına geçen Ağar, Cindoruk, Soylu partiyi erimekten kurtaramadı.
Bugün DYP de tıpkı ANAP gibi tabela partisi.
AK Parti kurulup
iktidar olunca da bu parti konjektör parti. Bu da ANAP ve DYP gibi yok olur
dendi. AK Parti yetkilileri ise biz o partiler gibi değiliz dedi. Başında
Erdoğan'ın olduğu parti kuruluşundan bu zamana geldi. Bugün hala iktidar. Bu
partinin de lider partisi olup olmadığını 2028 seçimlerinde alacağı oy
belirleyecek.
AK Partililer biz
konjektör partisi değiliz, Türkiye partisiyiz dese de merkez sağ partilerin
lider partisi olması, kurumsallaşmaması gibi yönleriyle bu tehlikeyi içinde
barındırıyor.
AK Parti önce eriyip
sonra yok olursa merkez sağ kaybolacak mı? Kaybolmaz. Yerine yeni kurulan sağ
parti bu kitleyi temsil etmeye devam eder ama iktidar olarak ama muhalefet
olarak.
Acizane, başında
kurucu lider olmasına rağmen erime sürecine giren AK Partinin, Erdoğan'dan
sonra tıpkı ANAP ve DYP gibi tabela partisi olacağını düşünüyorum. Çünkü sağ
partiler liderle kurulur, liderle büyür, liderle geriler, ardından yok olur. Bu
da merkez sağ partilerin konjektör parti olduğu anlamına gelir.
Yorumlar
Yorum Gönder