Bugüne
kadar ülke olarak en fazla ABD ve İsrail ile karşı karşıya geldik. Her defasında
da elimizdeki ilk ve son kurşun olan boykot silahımızı sahaya sürdük. ABD ve İsrail
mallarını çarşaf çarşaf yayımladık. Almayın, almayalım dedik. Ne kadar boykot ettiğimiz
ürün varsa bugüne kadar hiçbiri batmadı, iflas bayrağını çekip, çekip gitmedi.
Bu
son boykotla, farz edelim ki Yahudi ve Amerikan mallarına uyguladığımız boykot amacına
ulaştı. Ülkemizde fabrikası olan firmalar üretimi durdurdu ve kepenk kapattı. Tazminatlarını vererek çalışanlarını işten çıkardı. Haydi, başınızın çaresine bakın dedi.
İşine
son verilenler kim? ABD ve İsrail vatandaşı mı?
Yöneticileri
dışında öyle zannediyorum, tüm çalışanlar bu ülkenin insanı. Adı Ali, Ahmet, Mehmet.
Yani sen, ben, bizim oğlan.
Ya
sonrası?
Binler,
yüz binler belki de milyonlarca kişi bir anda işini kaybetti. Mevcut işsizler ordusuna
yeni işsizler katıldı.
Bunlar
nerede iş bulacaklar?
Bunlara
kim iş verecek?
Piyasada
çalışabilecekleri iş alanı varsa, hiç problem değil. Gider bir başka firmada çalışmaya
devam ederler, evlerine ekmek götürürler.
Hepimiz,
boykot uygulamaya kalktığımız ürünlerde çalışanlara iş verecek alternatif istihdam
alanlarımızın olmadığını çok iyi biliyoruz.
İş
veremediğimiz gibi her birinin elinden tutup gelin bizim evde kalın, ne pişerse
birlikte yeriz de diyemeyeceğimize ve ceplerine harçlık koyamayacağımıza göre ne
diye boykot da boykot diyoruz. İnanın, anlamış değilim.
Önü,
arkası ve sonrası düşünülmeden bugüne kadar hiç amacına ulaşmayan boykot furyası,
bekara avrat boşamak kolay sözünden başka bir şey değil.
Bir
başka husus, ABD’yi bir tarafa bırakalım. İsrail malı diye servis edilen boykot
listesine bir bakalım. Utanmıyor muyuz bu ürünleri yayımlamaktan. İnan ben bu listeyi
görünce utanıyorum. Niye derseniz? İsrail dediğimiz devlet küçücük bir devlet. Hala
devlet olamamış, kanla ve silah zoruyla devlet olmaya ve devlet kalmaya çalışıyor.
Nüfusu da fazla yok. Bu ürünlere bakınca, toprağımız dışında tüm ürünleriyle İsrail,
ülkemizi işgal etmiş durumda. Tüm ürünler de kalitesini ispatlamış, tereklerde görücüye
çıkmış, albeni diyor.
Bizim
Türk milleti olarak daha büyük bir toprakta daha çok nüfusuyla bu ürünleri aynı
kalitede yapma imkanımız yok mu? Zeka bakımından onlardan daha mı gerideyiz? Niçin
üretmedik bugüne kadar? Bugün tereklerde İsrail ürünlerinin yanına aynı kalitede
Türk malı konsa, hangi birimiz gidip İsrail
ürününü alır? Ürettiğimiz kaç ürün bugün İsrail malları gibi her ülkede tedavülde?
Unutmayalım
ki bugüne kadar uyguladığımız her boykotta bir İsrail ürününü aynı kalite ve markada
üretmiş olsaydık, kendi ürünlerimiz İsrail mallarıyla rekabete girerdi. Rekabete
dayanamayan İsrail firmaları da terki diyar ederdi.
Bunun
yolu; çene yapmayı, sloganı, hamaseti, tembelliği, ucuza kaçmayı ve ezikliği bir
tarafa bırakıp çalışmak ve üretmek için kolları sıvamaktır. Unutmayalım ki ürünleriyle
rekabet edemeyen ülke, hayatın hiçbir alanında o ülkeyle boy ölçüşemez. Sadece boşa
kürek çeker. Her defasında yenilen güreşçi güreşe doymaz misali yenilmeye müstahaktır.
Bir
diğer husus, ülkeye yabancı sermaye girsin diye dokuz takla atarken, bizim yabancı
sermayeyi tu kaka yapmamız ne yaman bir çelişki değil mi?
Hoş, çelişki ve çelişmek bizden bir parça olduğunu unutmuşum. Kusura kalmayın. İyi çelişmeler.
Merhabalar Sayın Öğretmenim.
YanıtlaSilİşte bu konuda söylenecek en güzel söz budur ve onu da siz zaten kaleme almışsınız:
"...Bunun yolu; çene yapmayı, sloganı, hamaseti, tembelliği, ucuza kaçmayı ve ezikliği bir tarafa bırakıp çalışmak ve üretmek için kolları sıvamaktır. Unutmayalım ki ürünleriyle rekabet edemeyen ülke, hayatın hiçbir alanında o ülkeyle boy ölçüşemez. Sadece boşa kürek çeker. Her defasında yenilen güreşçi güreşe doymaz misali yenilmeye müstahaktır..."
Bu kaçıncı İsrail mallarını boykota çağrışımız değil mi? Demek Filistinliler gibi, bizim de hak ettiğimiz, daha doğrusu müstehak olduğumuz şeyler varmış. Dur bakalaım, daha bizim başımıza ne çoraplar örülecek!..
Selam ve saygılarımla.
As, merhabalar. Sözün bittiği yerdeyiz. Aynı delikten defalarca gitmeye devam ediyoruz maalesef. Çok teşekkür ediyorum Recep Bey.
YanıtlaSil