Bir siyasimiz kendi dönemlerini ifade ederken
"Çıraklık, kalfalık, ustalığın ardından şahlanış dönemine geçtik.” demişti.
Nasıl şahlandığımızı görmek için önce şahlanmak fiilinin anlamına bir bakalım.
Üç anlamı varmış.
1. At ön ayaklarını yerden keserek
arka ayakları üstünde durmak, şaha kalkmak.
2. Taşkınlık göstermek, coşmak,
kükremek (mecazen).
3. Parlamak, ışıldamak
(mecazen).
Öyle zannediyorum, şahlanmak dönemi derken siyasimizin kastının
“parlamak, ışıldamak” anlamında kullandığını düşünüyorum. Ortaya konan hedef bu
olmakla beraber fiiliyatın “Dört ayak üzerinde durması gereken atın iki ayak üstünde
durması” gibi girdiğimiz yolun bir macera ve serüven olduğunu gösteriyor. “Taşkınlık
göstermek, kükremek” anlamlarını da bu serüvenin içine dahil etmek gerekir. Sonuçları
itibariyle sanki şahlanış dönemiyle kastedilen bu olsa gerek.
Yaşadığımız ve geldiğimiz noktaya örnek vermek gerekirse şahlanış
dönemiyle kastedilen şunlar olsa gerek:
Kronik sorunumuz enflasyonun tüm zamanların rekorunu kırmaya
doğru ilerlediği,
Hayat pahalılığının her geçen gün orta, dar ve sabit gelirliye
hayatı zindan etmeye başladığı,
Bir milletin ve devletin bayrak kadar değerli olması gereken
Türk lirasının döviz karşısında pul olduğu,
Ürün etiketlerinin sürekli yukarıya doğru değiştiği,
Kiraların yanına varılamadığı, tarihte ilk defa kiraların asgari
ücreti geçtiği,
Yıllık bütçenin yetmediği, ikinci ek bütçenin yapıldığı,
Yılda bir belirlenen asgari ücretin yılda iki kez yapılmaya
başlandığı,
Tarihte hiç olmadığı kadar seçimlerde seçim ekonomisinin uygulandığı,
Merkez Bankasının yıl sonu enflasyon ve döviz kuru tahmininin
hiç tutmadığı,
Para babalarına her türlü garantinin verildiği, (Kur garantili
TL, kamu ortak işbirliği adıyla her türlü garantinin verilmesi...)
Ortodoks politikalar yerine heteradoks politikaların izlendiği,
Akaryakıt fiyatlarının
günaşırı değiştiği,
Verginin vergisi diyebileceğimiz ek vergilerin hayatımıza girdiği,
U dönüşünün hiç olmadığı kadar siyasette rutin hale geldiği,
İçler acısı ekonomik tabloya rağmen harcamalar kısılacağı yerde devletin Lale Devri’ni yaşamaya devam ettiği...
*06/09/2023 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Aşır Karye ismiyle yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder