28 Mayıs 2023 Pazar

Kıvrak Zeka Ürünü?

Roma dönemi Kudüs şehrinin valisi Pontius Platus'dur. Kudüs'te yaşayan Yahudiler ve putperestler  Hz. İsa'nın yeni yaymaya çalıştığı dinden oldukça rahatsızdırlar. Yahudiler gibi Kudüs'teki Putperest kâhinler de İsa'ya cephe almışlardır. Vali Platus'u kışkırtarak Hz. İsa'yı ortadan kaldırmaya çalışırlar. Nitekim 12 Havari'den birinin ihbarı üzerine Hz. İsa yakalanarak Yahudi inancına göre Yahudilerden oluşan bir mahkeme tarafından yargılanır. 

Yahudiler Mayasız Ekmek Yortusu gününde oldukları için Hz. İsa'ya idam kararı veremezler.  Bunun üzerine Hz. İsa'yı Vali Platus'a götürerek bu kararı onun vermesini isterler. 

Vali Platus halkın talebi üzerine Hz. İsa'yı içeri alarak onu sorguya çeker. Aslında Platus iyi niyetli bir validir. Hz. İsa'nın öldürülmesini istemez. Bir plân düşünür; Yahudilerin bu dini bayramlarında her yıl bir mahkûmu af ettiklerini bildiği için Hz. İsa'yı kurtarmaya çalışır. 

Vali Platus  zindanda yatmakta olan azılı bir hırsız ve cani olan Barabba ile Hz. İsa'yı halkın karşısına çıkarır; bunlardan hangisini af edelim diye Kudüs halkına sorar;

Kudüs halkının kararı oldukça ilginçtir; 

Vali'nin bu teklifi karşısında halk hırsız ve azılı bir cani olan Barabba'nın af edilmesini ister.

Platus, halkın bu kararı karşısında oldukça şaşırır.

Neticede Kudüs'ün en azılı hırsız ve canisi olan Barabba serbest bırakılır.

Ne var ki çok kısa bir süre sonra serbest bırakılan Barabba, işlediği suçlar yüzünden yeniden zindana konur. 

Kudüs Valisi Platus bunu fırsat bilerek Hz. İsa ile Barabba'yı yeniden halkın karşısına çıkarır ve "-Ey Yeruşalim (Kudüs) halkı, bu iki mahkûmdan birini bu kutsal günde yine siz af edeceksiniz, bu sefer hangisini af ediyorsunuz?" der.

Halktan ne cevap gelir bilir misiniz? Halk yine "Barabba, Barabba..." diye bağırır!

Barabba yeniden af edilerek serbest bırakılır.

Kudüs halkı, o günlerin kutsal günleri olduğu için Hz. İsa'nın idam edilmesi yerine, çarmıha gerilmesini isterler. Vali Platus, halkın bu isteği üzerine Hz. İsa'yı getirip, "O halde siz götürüp çarmıha gerin" diyerek Hz. İsa'yı Kudüs halkına teslim eder.

İşte Hz. İsa bu olaydan sonra halk tarafından çarmıha* gerilir!” (Matta ve Yuhanna İncili. Bab: 16-26Günışığı gazetesinden alıntı)

*

Bizde seçimler yüksek gerilimli geçer. Doğru ya da yanlış adaylar birbirlerini bazı ithamlarla suçlar.

Adaylardan birinin diğer aday hakkındaki ithamı terör üzerine. Bu iş ithamlar da kalmaz. Seçime ramak kala montaj olduğu yüzde yüz olan terör bağlantısı bir video servis edilir. Terör suçlaması yapan aday “Allah’tan bir göz istedim, o verdi iki göz” misali montaj olan bu videoyu mitinglere gelen taraftarlarına izletir. Gösterdiği videonun montaj olduğu adaya söylenir. Aday, öyle mi ya bilmiyordum demez. Montaj veya değil. Orta yerde bir video var. Bu video gençlerin kıvrak zeka ürünü şeklinde bir açıklamada bulunur. Aynı adayın sözcüsü de gençlerin kıvrak zeka ürünü demek suretiyle aynı minval üzere açıklama yapar.

Gençlerin bu yaptığına siz ne dersiniz bilmem ama buna kıvrak zeka ürünü falan denmez. Olsa olsa şeytani bir zekanın ürünü olur.

Diyelim ki gençler bir adayın lehine olacak şekilde böyle bir yola başvurdular. Bu videonun etkili ve yetkili kişilerin kullanması hiç etik değil. Diyelim ki montaj olduğunu bilmiyordu. Kullandı. Ardından montaj olduğu ortaya çıktı. En azından montajmış denmesi gerekirdi. Denmediği gibi “böyle bir video var. Ama montaj ama değil” denmek suretiyle yapılandan pişmanlık duyulmadığı anlaşılıyor.

İşin garibi bu montaj işini gençlerin yaptığını da biliyorlar ve anladığım kadarıyla gençler hakkında açılmış bir soruşturma da yok, suç duyurusu da yok. Bunlar olmadığı gibi gençler taltif alıyor.

Diyelim ki kıvrak zeka ürünü gençler böyle montaj bir video yaptılar. İlgili aday da bunu seçim meydanlarında kullandı. Montaj bir videoyu nasıl gösterirsin şeklinde vatandaştan bir tepki gelmemesi çok acı. Elbette herkes kazanmak için yola çıkar. Ama kazanacağım diye her şeyi mubah görmek ne insanidir ne dinidir ne de ahlakidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder