Bir ülkenin içeride ve dışarıda
yönetilmesidir siyaset. Birilerinin eliyle yapılması lazım. Seçimler de bunun
için yapılıyor. Kim daha fazla oy alırsa ülkeyi bir beş yıl yönetme hakkına
sahip oluyorlar.
Bir seçime giderken seçmenin oyunu
almak ve onları ikna edebilmek için partilerin kendilerini ifade etmesi,
yapacaklarını anlatması demokrasinin gereğidir.
İyi olanın kazanması istenen bu
yarışın eşit şartlarda olması, rakiplerinin birbirini kötüleme yerine
kendilerini ifade etmeleri, birbirlerine karşı centilmen olmaları, ağızlarını
bozmamaları siyasilerden beklenen davranışlardır.
Siyasilerin uzak durması gereken
alanlardan bir tanesi de din ve dince kutsal sayılan değerlerdir. Bu değerleri
siyasete malzeme yapmamaları gerekir. Din ticareti, din siyaseti, din silahı ve
din istismarı diyebileceğimiz bu durum eşit şartlarda olması gereken siyasetin
önündeki en büyük engeldir. Bu değerleri üç beş oy uğruna emellerimize alet
etmek ve meze yapmak bu dine ve dinî değerlere yapılabilecek en büyük
kötülüktür. Hiç kimsenin bu değerleri malzeme hakkı yoktur.
Din ve dini değerleri işimize,
aşımıza, siyaset ve ticaretimize alet etmeden yapmamız gereken siyaset maalesef
bu konuda iyi bir sınav vermemektedir. Bazı siyasiler geçmişten günümüze
yanlarına din silahını alarak siyaset yapmışlardır:
Miting meydanlarında Kur'an hediye
edilip öpülmesi,
Miting meydanında seccade hediye
edilmesi ve bu seccade ile şükür namazı kılacaklarının ifade edilmesi,
Kendilerine oy vermeyenlerin patates
dininden olduklarının söylenmesi,
Bu seçim sonucunu şampanya
patlatarak açanların ile şükür namazı kılacaklarının seçiminin olacağının ifade
edilmesi,
Siyasi figürlerin din bilgisinin ve
inancının sorgulanması, Fatiha’yı bilmez denmesi,
Cami havlularında konuşma yapılması,
Dini tekeline alıp başkasına layık görmemesi,
Bize oy vereceklerini cennete gidecek
denmesi,
Siyasi liderlerini peygamberle eşdeğer
gören açıklamalar yapılması,
Bunlar gelirse imam gariplere yeniden
kat sayı getirir denmesi,
Başörtülüleri devlet kademesine girdirmezler
denmesi vs.
Bu ve benzeri açıklamaları bazen partileri
trolleri bazen yetkili kişiler söyleyebiliyor.
Bunlar hoş şeyler değil. Siyasette olmaması gerekir. Siyasiler yaptıkları, konuşmaları ve vaatleriyle değerlendirilmesi lazım. Kimse inancından dolayı ne yargılanır ne tan edilir. Türkiye din üzerinden yapılan ucuz siyaseti bir tarafa bırakıp ülkenin çözüm bekleyen sorunlarına eğilmeli artık. Unutmayalım ki herkesin inancı kendisinedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder