29 Nisan 2023 Cumartesi

Din İstismarcılığı

Bir ülkenin içeride ve dışarıda yönetilmesidir siyaset. Birilerinin eliyle yapılması lazım. Seçimler de bunun için yapılıyor. Kim daha fazla oy alırsa ülkeyi bir beş yıl yönetme hakkına sahip oluyorlar.

Bir seçime giderken seçmenin oyunu almak ve onları ikna edebilmek için partilerin kendilerini ifade etmesi, yapacaklarını anlatması demokrasinin gereğidir. 

İyi olanın kazanması istenen bu yarışın eşit şartlarda olması, rakiplerinin birbirini kötüleme yerine kendilerini ifade etmeleri, birbirlerine karşı centilmen olmaları, ağızlarını bozmamaları siyasilerden beklenen davranışlardır.

Siyasilerin uzak durması gereken alanlardan bir tanesi de din ve dince kutsal sayılan değerlerdir. Bu değerleri siyasete malzeme yapmamaları gerekir. Din ticareti, din siyaseti, din silahı ve din istismarı diyebileceğimiz bu durum eşit şartlarda olması gereken siyasetin önündeki en büyük engeldir. Bu değerleri üç beş oy uğruna emellerimize alet etmek ve meze yapmak bu dine ve dinî değerlere yapılabilecek en büyük kötülüktür. Hiç kimsenin bu değerleri malzeme hakkı yoktur.

Din ve dini değerleri işimize, aşımıza, siyaset ve ticaretimize alet etmeden yapmamız gereken siyaset maalesef bu konuda iyi bir sınav vermemektedir. Bazı siyasiler geçmişten günümüze yanlarına din silahını alarak siyaset yapmışlardır:

Miting meydanlarında Kur'an hediye edilip öpülmesi,

Miting meydanında seccade hediye edilmesi ve bu seccade ile şükür namazı kılacaklarının ifade edilmesi,

Kendilerine oy vermeyenlerin patates dininden olduklarının söylenmesi,

Bu seçim sonucunu şampanya patlatarak açanların ile şükür namazı kılacaklarının seçiminin olacağının ifade edilmesi,

Siyasi figürlerin din bilgisinin ve inancının sorgulanması, Fatiha’yı bilmez denmesi,

Cami havlularında konuşma yapılması,

Dini tekeline alıp başkasına layık görmemesi,

Bize oy vereceklerini cennete gidecek denmesi,

Siyasi liderlerini peygamberle eşdeğer gören açıklamalar yapılması,

Bunlar gelirse imam gariplere yeniden kat sayı getirir denmesi,

Başörtülüleri devlet kademesine girdirmezler denmesi vs.

Bu ve benzeri açıklamaları bazen partileri trolleri bazen yetkili kişiler söyleyebiliyor.

Bunlar hoş şeyler değil. Siyasette olmaması gerekir. Siyasiler yaptıkları, konuşmaları ve vaatleriyle değerlendirilmesi lazım. Kimse inancından dolayı ne yargılanır ne tan edilir. Türkiye din üzerinden yapılan ucuz siyaseti bir tarafa bırakıp ülkenin çözüm bekleyen sorunlarına eğilmeli artık. Unutmayalım ki herkesin inancı kendisinedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder