“Efendisini çok seven bir ayı, onun etrafından hiç
ayrılmaz. Onu esen rüzgardan bile kıskanmaktadır. Sevgisi o kadar aşırı
ki aşkı, gözünün önünü göremeyecek şekilde kör etmişti.
Onun sevgisi efendisinin de
hoşuna gidiyordu.
Yine bir gün efendisi,
dinlenmek için ağacın altında istirahat etmeye çekilmişken onu rahatsız eden
karasineği, ayı eliyle kovalar. Sinek bu. Kovaladıkça tekrar tekrar gelir.
Sonunda sinek, gözü gibi
koruduğu efendisinin alnına konar.
Ayı, efendisini bir daha
rahatsız etmesin diye eline koca bir kaya parçasını alır, sineği öldürmek için
efendisinin alnındaki sineği hedefler ve taşı atar. Sonuç mu? Tam isabet, sinek
ölür. Tabii efendisi de..."
Burada ayının efendisini ne çok
sevdiği, bu konuda çok samimi olduğu, efendisinin çok çalıştığını kimse inkar
edemez. Bir yerde samimiyet varsa, başka bir şey düşünülemez. Sonunda ölüm hatta
katliam bile olsa. Hele ayıya suçlu diye kızamaz. Çünkü sevgi bu. Sevgisi
gözünü kör etmiş, aklını tam kullanamamışsa, attığı taşın efendisini öldüreceğini
nasıl düşünsün. Onu uçan kuştan korumalıdır. Tüm yaptığı da budur zaten.
Olan olmuştur artık. Bu uğurda ölüm
de haktır.
Bu aşamadan sonra yapılması gereken;
ölenle ölünmez, kalan sağlar bizimdir denmelidir. Ölüye teçhiz, tekfin
işlemlerine dair defin ve cenaze en güzel şekilde son görev olarak
yapılmalıdır. Ayrıca helallik alınmalı ve ardından Fatiha okunmalıdır. Özellikle
helallik önemli.
Bu durumda yapılması gereken, “Efendim, ne hakkımız var da helal
edelim. Varlığımız varlığına helal olsun. Esas biz senden helallik istiyoruz. Çünkü
bizim için çok şey yaptın. Senin olman bizim için bir nimettir. Varsa hakkımız helal
olsun. Uğruna canımız feda” denmelidir.
Ayı da özür dilerse samimiyetine
binaen affedilmeli. Helallik dilerse haklar helal edilmeli. Böyle akıllı ve tecrübeli
ayılara iyi bakılmalı ki onu başka efendilerin hizmetinde de değerlendirmeli.
Bu arada ölüm hak olduğuna göre bir
güzel de salası verilmelidir. Gecikmeye mahal vermemek için kişiler ölmeden önce
de salası verilmelidir. Verilmeli ki hakkında nasıl sala verildiğini bilsin. Yani
ölmeden önce ölsün.
Öldükten sonra da geriye kalanların ölüm ödülü olarak birer ev verilsin ve başlarına talih kuşu konsun. Onlar o evde huzur ve mutlu bir şekilde yaşarken dirisi bir işe yaramadı, kimse yüzüne bakıp adam yerine koymadı ama ölüsü işimize yaradı. Bizi kurtardı. Koyup giden nur içinde yatsın diye dua etsin. Ara sıra Fatiha göndermeyi de ihmal etmesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder