17 Ocak 2023 Salı

Gençlik Dine Mesafeli mi?

Gençlerimizin ne kadarı ateist ne kadarı deist bilmiyorum. Gördüğüm, zaman zaman sokak röportajlarında bazı gençlerin ateist olduklarını söylemeleri. Ne kadarı kendini bu şekil ifade ediyor ne kadarı toplum ne der baskısı hissederek içindekini dışa vurmuyor, bunu da bilmiyoruz. Bunda, salgınla beraber oluşturulmak istenen yeni dijital düzende dinlere ihtiyacın olmayacağı şeklindeki yorumların etkisi olabilir mi? Yapılmış bir araştırma olmadığı için bu yorumların etkisinin olup olmadığını da bilme imkanımız yok. Ama şu var ki inkar etmese de gençliğin çoğu dine mesafeli. Sadece gençler değil, büyüklerin bir kısmında da bu mesafe dikkatlerden kaçmıyor.

Burada gençliğin dine niçin mesafeli olduğuna dair sebepler üzerinden bir değerlendirmede bulunacağım. Bu değerlendirme için elimde bir veri olmasa da acaba şunlar olabilir mi diye kendi penceremden cevap aramaya çalışacağım.

1. Dini yapıların etkisi olabilir. Bildiğimiz gibi son yıllarda cemaat görünümlü bir yapının darbe teşebbüsü sonucunda dini yapılara dair eleştiriler ayyuka çıktı. Halkımız eskiye oranla cemaat ve grupların ev ve yurtlarına çocuğunu vermemek için eskiye oranla daha titiz. Çünkü yarın şu grup da terör örgütü kapsamına alınır mı endişesi taşıyor. Bunda cemaatlerin gizemliliği, kamuoyuna randıman bazı açıklama ve nahoş görüntüler de etkili olsa gerek. Çoğu insanda cemaat ve grupların gizli ajandası olabilir düşüncesi hakim.

2. Dini bilginin kaynağına herkesin kendi imkanlarıyla ulaşabilir olması. Eskiden dini bir konuda sorular hocalara sorulurdu. Şimdi buna ihtiyaç kalmadı. Çünkü tüm müktesebat dijital ortamda var. İnsanımızın hocası Google oldu artık. Bu alemde ilk defa duyulan ve insanımızı şaşırtan ve ezber bozan bilgiler var. Bu da gençliğin kafasını karıştırmaktadır. Gençlik anlatılanlardan, gördüklerimden ve de okuduklarımdan hangisi sorusunu sormaya itiyor.

3.Son günlerde pek olmasa da dini bazı konuların ulu orta televizyonlarda tartışılması, birinin ak dediğine diğerinin siyah demesi.

4.Tartışma ortamında din adına söz söyleyenlerden bazılarının kırıcı olacak şekilde kaba ve hoşa gitmeyen bir üslubu kullanması,

5.Farklı söz söyleyenlere tahammülsüzlük yapılması. Adeta linçe tabi tutuluyorlar.

6. İktidarda dindar, mütedeyyin ve İslamcı bir partinin olması olabilir. Burada sorun böyle bir partinin olması değil, bu partilerin bazı kesimlerce hoşa gitmeyen bazı tasarruf, söylem ve icraatlarının dibe ve dini anlayışa mal edilmesi. Her ne kadar kişilerin yaptıkları İslam’a mal edilmese de bu toplumda böyle bir anlayışın olduğu gerçeği inkar edilemez.

7. Bazı dindar, mütedeyyin ve İslamcı olanların söz ve eylem çelişkisi içerisinde olması. Bu çelişki toplumun her kesiminde olmakla beraber halkın algısı, bunu herkes yapsa da İslamcılar yapmamalı anlayışına sahip.

8. Bazı dindar ve mütedeyyin insanların denendikleri makam ve mevkilerin hakkını tam verememesi olabilir.

9. Bazı din görevlilerinin alenen siyaset yapması olabilir.

10. Bürokraside, makam ve mevki tevdiinde bazı okul mezunlarının tercih sebebi olması olabilir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder