İptal
edilen 2022 KPSS ile ilgili kopya çekmeyi önlemek amacıyla ÖSYM tarafından
alınan tedbirlere dünkü yazımızda değinmiş, bu yazımda da ihtimaller üzerine
beyin jimnastiği yapacağımı yazmıştım. İhtimaller:
*ÖSYM’nin
içinden birilerinin para karşılığı yayınevlerine soru vermiş olması ya da soruların
basılması aşamasında matbaadan birilerinin soruları alması söz konusu olabilir.
*Soru
hazırlama komisyonunda olan akademisyen, zihninde ürettiği soruları yayınevine
vermiş olabilir ya da yayınevinin daha önce hazırladığı soruyu aklında tutarak
orijinal soru gibi yazdırmış olabilir. Yayınevi sahibinin açıkladığına göre
KPSS’nin bazı sorularıyla birebir aynı ve benzerlik gösteren soruları 2021
Eylül ayından itibaren MEB’in soru bankasından esinlenerek hazırlayıp denemelerde
sorduğu doğru ise yayınevinin bu soruları alması muhaldir. Ancak öğretim üyesi
almış olabilir. Bir akademisyen de başka yayınevinin sorduğu bir soruyu motamot
sormaz. Bunu değil akademisyen, akıl seviyesi düşük biri bile yapmaz. En
azından kelimelerin ve seçeneklerin yerlerini değiştirir.
*Taraflardan
biri veya üçüncü bir el, motamot bir sorunun KPSS’de sorulmasını sağlayarak merkezi
sınavlarda kopya çekiliyor, işte bu da onlardan biri, algısını oluşturmak
isteyebilir. Böyle yapmak suretiyle siyasi bir rant elde edilmesi murat edilmiş
olabilir. Bu iddianın üzerinde durmaya değer. Çünkü rakiplerini alt etmek için
siyaseten kullanılacaktır.
Biliyorsunuz,
2023 seçimlerine tüm partiler ittifaklarla hazırlanıyor. Bu seçim de tıpkı
diğer seçimler gibi hayat-memat meselesi. Bu seçimin diğerlerinden farkı,
önceki seçimlerde seçimin hangi ittifak tarafından kazanılacağı üç aşağı beş
yukarı belli iken bu seçimde ittifaklar en fazla yüzde 40’a ulaşabiliyorlar. Parti
bazında en yüksek oy alan siyasi partilerin yüzde 30’un altında kaldığı, Türkiye’nin
halihazırdaki en büyük partisinin “hiçbiri” seçeneğini işaretleyen yüzde 30’luk
kararsız bir seçmen kitlesi olduğu dillendiriliyor. 2023 seçim sonuçlarını da
bu kararsız seçmen belirleyecektir. Bu kararsız seçmenin kahir ekseriyeti de “Z
nesli” denilen kesim yani gençlerdir. Yeknesak olmayan bu gençleri ne yapıp etseler
de hiçbir siyasi parti halihazırda yanına çekememiştir. Hoş, siyasi partilerin
bu gençlerin ne istediğini çok iyi analiz edebildiklerini de düşünmüyorum.
Sadede
gelirsem, KPSS sınavına giren gençlerin çoğunluğu “hiçbiri” seçeneğini
işaretleyen yani siyaseten güvenilir bir liman arayan kesim. Burada aklıma şu
soru geliyor. Acaba siyasete yön vermek isteyen birileri, siyaseten kullanmak
ve gençleri yanlarına çekmek amacıyla burada bir rol oynamış olabilir mi? Amaç
bir algı oluşturmak ve algı üzerinden siyaset yapmak, birilerinin lehine veya
aleyhine çalışmak. Biraz daha açayım. Hepimizin bildiği gibi bu ülkede yapılan
her merkezi sınavın ardından kopya iddiaları gündeme gelir. Biraz konuşulur,
ardından unutulmaya yüz tutar. Gençlerin dikkatini çekmek amacıyla siyasi
partilere malzeme lazım. Bunun için de KPSS sınavına giren gençler yani
kararsız seçmen seçilmiş olabilir. Nasıl ki siyasiler için seçimi kazanmak hayat
memat meselesi ise gençler için de bu sınav hayat memat meselesidir. Birileri,
bu sınavın içine daha önce bir yayınevi tarafından deneme sorusu olarak sorulan
bir soruyu aynen yerleştirtelim. Bakalım siyasiler bunu leh ve aleyhlerine
nasıl kullanacak? Hangi siyasi gençlerin yanında duracak? Fark etti iseniz, daha
önce çıkmış sorular ve yayınevinin adı sınavın hemen ardından sanal alemde servis
edilmeye başlandı. Ne ara bu kadar sorunun benzer veya aynı olduğunun tespiti
manidar. Burada muhalefet, “Bak, her sınavda olduğu gibi bu sınavda da kopya
var. Ey gençler, hakkınız yendi. Sizin haklarınızı ancak biz koruruz” şeklinde eleştiri
getirerek gençlerin yanında olduğu mesajını verecek. Kopyanın nasıl olduğu netleşmeden
hükümetin sınavı iptal etmesi de “Ey gençler, bakın en ufak bir kopyaya dahi müsaade
etmedik, gereğini yaptık, sınavı iptal ettik. Sizi ancak biz koruruz” diyecek. Daha
işin başında hükümet ÖSYM başkanını görevden alarak ve sınavı iptal ederek
sınavla ilgili şayiaların önüne geçmiş oldu.
Hasılı
bu sınav ve sınavın iptal edilmesi sınava giren gençleri ve ailelerini derinden
etkileyecek. Bakalım iptal edilen ve yeniden yapılacak olan bu sınav siyasete
nasıl yansıyacak? Etki edip etmediğini de ancak 2023 seçim sonuçlarında
görebiliriz. Absürt bir iddia ama burası Türkiye olunca bu da ihtimaller
arasında düşünülebilir. Umarım inceleme çok sağlıklı yürütülür ve gerçek ortaya
çıkar.
*13/08/2022 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder