9 Mayıs 2022 Pazartesi

Dış Kapının Mandalı

Kızın var, evlendirirsen damadın; oğlun var, evlendirirsen gelinin olur. Bu tür evliliklerle oluşan akrabalığa sıhriyet denir. Bu yol ile kan bağına dayalı aile genişler. Evliliklerin temeli sağlam atılır, karşılıklı anlayış içerisinde bir geçim olursa, genişleyen bu ailede sadece huzur olur. Bu durumda damat oğlun, gelinin de kızın olur. Zaten evlilikten maksat da budur. Bazen de diyalog eksikliğinden veya başka nedenlerle evlilikler istenildiği şekilde gitmez. Gitmeyince de ailelerde huzur olmaz. Sorunu tespit etmeyip çözme yoluna gidilmezse, eşler birbirini suçlarsa aile yabancılaşır, birbirinden kopar hatta birbirine düşman bile olur. Bu tür parçalanmış ailelerin çocukları varsa olan çocuklara oluyor. Bundan dolayıdır ki evlilik esasına dayalı sıhriyette huzurlu ailelerin sayısı fazla değil. Zaten çok boşanmalardan da bunu anlayabiliriz.

İster kan bağına dayalı oğlun ve kızın olsun, ister sıhriyete dayalı damat ve gelin olsun, hepsi birer imtihandır. Daha doğrusu hayatın kendisi bir imtihandır. Bazen oğlunla bazen kızınla bazen damadınla bazen de gelininle imtihan olursun ya da onlar seninle imtihan olur. Allah herkese hepsinin hayırlısını versin. Altından kalkılmayacak yük vermesin.

İmtihanın diğer kesimlerini bir tarafa bırakarak damatla imtihan üzerinde durmak isterim. Çünkü damadıyla sorun yaşayan insanların sayısı da az değil.

Damat her ne kadar oğlun gibi aileden biri gibi olsa da bazı konularda belli bir mesafenin konması gerektiğini düşünüyorum. Tamam, gelinsin-gidilsin, izzet-ikramda bulunulsun, damada değer verilsin, kendi öz çocuklarından ayırt edilmesin, el üstünde tutulsun, piknik-gezi vb. yerlere gidilsin, çocukları olur da çocuğumuza bakın derlerse toruna bakılsın, işi-gücü yoksa iş bulunsun, maddi imkanları yerinde değilse desteklensin, görüş alışverişinde bulunulsun, onunla istişare edilsin vs.

Anlatmak istediğim damadınızla aile olun ama damadınızla iş yapmayın. Rektör iseniz, damadınıza veya gelininize üniversitenizde kadro tahsis etmeyin. Bakan veya devlet yönetiyorsanız, bakanlık veya üst düzey görev vermeyin; şirket-holding vb. özel işletmeniz varsa damadınızı işin başına getirerek onu tam yetkili kılmayın. Çünkü kimsenin ağzını büzemezsin. Böyle durumlarda damadınız sizinle, siz de damadınızla anılırsınız ve başınız ağrır. Bu demek değildir ki damadınız bir iş yapmasın veya bir yere gelmesin. Bir yere gelecek veya iş yapacaksa kendi hakkıyla gelsin. Buna kim, ne diyebilir ki. 

Burada damadı hani aileden biri kabul edecektik diyebilirsiniz. Buna sözüm yok. Elbette aileden kabul edilsin. Yalnız bir yere getirdiğinizde damadınız orada başarılı olamazsa bu durumda ne yapacaksınız? Bu durumda olan oğlunuz, kızınız olsa, bırak yavrum, beceremedin diyebilirsiniz. Çocuğunuz size biraz gönül koyar, belki küser ama hayat devam eder. Başarısızlığından dolayı damadınızı alamazsınız. Alırsanız, damadınızın huzursuzluğu eve sirayet edebilir ve kızınızın da huzuru bozulabilir. Haydi, hiçbiri olmadı diyelim. Damadınıza insanlar nasıl bakacak? Kayınpederinden dolayı bu makama geldi denmeyecek mi? Burada damadın da onurunu düşünmek lazım. 

Sanırım ne demek istediğimi anlatabildim. Yazımı sonlandırırken şunu da söyleyeyim. Damada Güneydoğu bölgemizde "Dış kapının mandalı" denir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder