Halen
Mut Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanlığı ve galericilik yapan Mehmet
Ali ACAR, esnaflığının yanı sıra siyasette de bölgesinde tanınan bir
şahsiyetti. Bir zaman MHP Mersin il başkan yardımcılığı ve milletvekili adayı
da olmuştu. 27/01/2022 gecesi, daha altmışına merdiven dayamadan hayata veda
etti. Ömrü mücadele ile geçen Mehmet Ali ACAR’ı erkenden kaybetmenin üzüntüsünü
yaşıyorum. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Sevenlerinin, ailesinin ve
ülkücü camianın başı sağ olsun.
Yakinen
tanıdığım biri hakkında kalem oynatmak zor olsa gerek. Yazmak istiyorum, elim
geri çekiliyor ama ne edersiniz ki dünyanın düzeni bu.
Kendisi
ile tanışıklığım 1980-1981 öğretim yılına dayanır. Orta ikinci sınıfta iken
parasız yatılılık ve bursluluk sınavına girerek aramıza katılmıştı. Acısıyla,
tatlısıyla bir beş yılı aynı sınıfta okuyarak geçirmiş, lise son sınıfa
geçtiğimizde ise aramızdan ayrılarak son seneyi memleketinde bitirmişti.
Ayrılsak
da kopmamıştık birbirimizden. Konya’daki bazı sınıf arkadaşlarımızın gayret ve
özverisiyle, temmuz aylarında, piknik yapmak suretiyle 1985-1986, 7/C sınıfı olarak
bir araya geldik. Bizim bu pikniğimiz covit-19 salgınına kadar devam etti.
Kendisi
Mersin Mut’ta ikamet etmesine rağmen yıllardır devam ettirdiğimiz geleneksel
pikniğimize aşağı yukarı hep katıldı. Gelirken de o mevsimde Mut’ta ne çıkmışsa
bagajına atar getirirdi, yedirmekten hiç kaçınmazdı. Katılamayacağı zaman da
telefonla arayarak mazeretini beyan ederdi.
Hangi
yıldı bilmiyorum. Bir defasında yine bir pikniğimizde “Seneye de pikniğimizi
Mut’ta yapalım, sizleri misafir edeyim” dedi. Konya’dan bir otobüse binerek
topluca Mut’a pikniğe gitmiştik. İlgi, alaka, izzet ve ikramını bizden
esirgememişti.
Aramızdan
ayrılan ACAR, dört yıl önce de eşini kaybetmişti. Bundan sonra da aramızda
hatıralarıyla yaşayacak.
Geriye
dönüp bakıyorum. Hatıraları bir bir sıralandı gözümün önünde. Orta üçüncü veya
lise birinci sınıfta iken giydiği takım elbisesi benim, benim giydiğim takım
elbise de onun hoşuna gitmişti. Şakasından değişelim derken iş sonradan ciddiye
bindi. Ben giydiğim elbiseyi ona, o da giydiği elbiseyi bana vererek değişmiştik.
Sırtımızda eskiyinceye kadar da giydik değiştiğimiz elbiseleri.
Lise
üçüncü sınıfta iken sınıfımızın başkanı idi. Bayrağı bana devretti. Devrederken
de o zamanlar her öğretmenin sınıfa girer girmez, sınıf başkanlarına “Başkan,
bana bir sınıf listesi hazırla” derdi. O zamanlarda e-okul, matbu sınıf listesi
ve fotokopi yoktu. Herkes dersine bakarken sınıf başkanları, tek tek her
öğretmen için sınıf listesi hazırlardı. Bayrağı bana devrederken özene bezene
yazdığı son sınıf listesini de bana vermişti. Yazısı da çok güzeldi. O listeyi hiçbir
öğretmene vermedim. Bende hatıra olarak kalmıştı. Bir pikniğimizde bu listeyi
yanımda götürerek sınıf yoklaması yapmış, Acar, bu listeye bak bakalım, yazı
kimin bilebilecek misin dedim. Görünce doluksudu. Bu yazı benim dedi. Listeyi
hatıra olarak saklamak için istemiş, ben de kendisine vermiştim. Dün akşam
vefat haberini alır almaz, sosyal medyayı tarayarak daha önce paylaştığım o
listeye ulaştım.
İlerleyen yıllarda, Adana’dan dönüşte Mut’ta kendisini ziyaret etmiştim. Yemek yedirmeden salmamıştı bizi ailecek. Eşinin tedavisi için Meram Tıp Fakültesinde refakatçi olarak kaldığı zaman ziyaretine gitmiştim. Daha sonra anjiyo ve ardından açık kalp ameliyatı olduğu zaman da ziyaretçi kabul edilmemesine rağmen odasını bana açmıştı. Kalpten ameliyat olduktan sonra zaman zaman rutin kontroller yaptırırdı. Kalbi teklemeye başlayınca tekrar kontrol amacıyla Meram Tıp Fakültesine yattığını öğrenince aradım telefonla. Sesi iyi geliyordu. En son 24 Ocak günü beni aramıştı. Sesi derinden geliyordu. Dün akşam sesini duyayım diye aramıştım ki telefonuna ulaşılmıyordu. 7/C sınıf grubuna yazarak görüşen var mı diye bilgi almak istedim. Görüşenler önceki günlere aitti. Acı haberi, sosyal medyada gören bir arkadaş geç vakit paylaştı. Maalesef sınıfımızın güreşçi ferdini kaybetmiş olduk. Allah gani gani rahmet eylesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder