Enerya
Konya Gaz Dağıtım Anonim Şirketi, 09.01.2022 tarihinde okunup 13.01.2022’de
düzenlenen doğal gaz faturamı, 14 Ocakta e-posta adresime göndermiş. Kaç para
gelmiş diye merak ettim. Telefonumda açamadım. Remi bir kurum bilgisayarında
açmayı denedim. Kurum sakıncalı bulduğu için sayfayı engelledi. İki gün, gelen
faturamın meblağını görmeden işime gücüme koyuldum. Sonunda ne zamandır
açmadığım evdeki bilgisayarımı açarak faturaya baktım. 547,89 TL’yi görünce
sevindim. 550,00 lirayı görmemişim dedim. Ama sevincim fazla sürmedi. Çünkü
benim gördüğüm ara toplammış. Faturanın toplamı 645,00 lira imiş. Ara toplama
KDV eklenmiş. Bu da 98,62 lira tutmuş. Bu vesileyle devletin doğal gazdan
aldığı verginin yüzde 18 olduğunu öğrenmiş oldum.
Alınan
bu yüzde 18'lik dolaylı vergi, bana fazla geldi. Her daim vatandaşını yanında
gören devlet, ısınma gibi zorunlu olan doğal gazdan bu kadar yüksek vergi
almayarak vatandaşının yanında olduğunu pekâlâ gösterebilir, faturaların yüksek
geldiği kış aylarında bu oranı yüzde 8'e düşürebilir, yaz dönemlerinde bu oranı
yeniden yüzde 18'e yükseltebilirdi. Sembolik olan TRT payını kaldırıncaya kadar
doğal gazdaki vergiyi asgariye indirebilirdi. Bu da vatandaşın bir derdine
derman olurdu. Devlet bunu yapamaz mıydı? Yapardı. Yeter ki dert
edinsin. Gördüğüm kadarıyla devleti yönetenlerin böyle bir derdi yok. Dertlendikleri
başka alanlar ve sektörler var ki onların vergilerini hemen indirebiliyor,
öteleyebiliyor.
Burada
devlet vergi almasın mı diyebilirsiniz. Alsın elbet. Zira devlet vergiyle
ayakta durur, hizmetleri vergiyle yürütür. Ama makul olan vergiden uzaklaşmamak
gerek. Dolaysız vergiden doğru dürüst vergi alamıyorum, kayıt dışından vergi
kaçıranlarla mücadele edemiyorum diye tüm yükü, dolaysız vergi yoluyla
vatandaşın sırtına yüklemek hakkaniyete sığmaz. Hele fiyat istikrarının
olmadığı, ürünlerin fiyatlarının sürekli yukarıya doğru güncellendiği, bundan
doğal gazın da nasibini aldığı günümüzde, şu vatandaşa bir de ben vurayım
demeyecek devlet. Hoş, bizden yüzde 18 değil, yüzde yüz vergi de alsa bu aldığı
vergi, devletin dişinin kovuğunu bile doldurmaz. Çünkü bu tür vergilerle devletin
borcu ödenmediği gibi alınan borcun faizi bile ödenmez.
Neden
böyle diyorum. Çünkü doğal gazda uygulanan % 18'lik verginin dışında devletin
aldığı vergi çeşitleri o kadar çok ki say say bitmez. Elini veren vergiden
kendini kurtaramaz. Devletin gözünü tıpkı şu hadiste olduğu gibi ancak toprak
doldurur: "Âdemoğlunun iki vadi dolusu altını olsa üçüncüsünü ister. Onun
karnını ancak toprak doldurur...” (Buhârî, Rikâk 10).
Burada
devletin vatandaşlardan aldığı vergilere kısaca değinmek isterim. Devlet iki
çeşit vergi almaktadır. Bunlar dolaylı ve dolaysız vergilerdir. Dolaylı vergiler:
“Katma değer vergisi (KDV),
özel tüketim vergisi (ÖTV), gümrük vergileri, banka ve sigorta muameleleri
vergisi (BSMV). Dolaylı vergilerin özelliği, yansıtılması kolay
vergilerdir. Kazanç veya gelir yerine, harcamalar üzerinden alınırlar. Verginin
şahsileştirilmesi güçtür. Başka bir deyişle, dolaylı vergilerde vergiyi
yüklenenin gelir düzeyi, medeni durumu ve benzeri şahsi özellikleri dikkate
alınamaz”. “Dolaysız vergiler, kişilerin gelir veya kazançları üzerinden
alınan vergilerdir. Gelir vergisi, kurumlar vergisi dolaysız veya doğrudan
vergilere örnektir. Bu vergilerin yansıtılması dolaylı vergilere nispeten
güçtür”. Dolaylı ve dolaysız vergileri kıyaslarsak, “Genel olarak dolaysız
vergilerin, dolaylı vergilere kıyasla daha adil oldukları kabul edilir.
Bunun nedeni ise; dolaysız vergilerin, yükümlünün ekonomik gücüne göre
vergilendirme olanağının daha fazla olmasıdır. Ancak dolaylı vergilerin
yükümlüsü anonim olduğu için, bu vergilerin şahsileştirilebilmesi mümkün
değildir.”
Yukarıda
da değindiğim gibi devlet vergi alsın. Yalnız devletin adalet ayaklarından bir
tanesi de vergidir. Devleti yönetenlerin vergi konusunda adaleti gözetme gibi bir
yükümlülükleri vardır. Dolaysız vergi adıyla aldığı vergilerde, kişilerin
kazancının hesaba katılmadığını düşünürsek, zenginimiz de fakirimiz de aynı
vergiyi ödüyor ve bu bir haksızlıktır. Bunun ayrımı zor olsa da adaletin gereği
olarak devlet, insanların gelirine göre ÖTV ve KDV ayarlaması yapabilir;
zenginden daha çok, fakirden daha az vergi alabilir. Devlet isterse bunu
çözebilir. Yeter ki dert edinsin.
*19/01/2022 tarihinde Barbaros ULU adıyla Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder