Bir sahibi olmayan, başıboş köpeklerle
başımız dertte. Özellikle sabahın erken saatinde okulun yolunu tutan
öğrenciler, köşe başlarında kümelenmiş sahipsiz köpeklerle yüz yüze geliyor, büyük
badireler atlatıyorlar. Sadece öğrenciler değil, büyükler de geçemiyor
köpeklerden. Çoğu yolunu değiştirmek zorunda kalıyor. Ortalık köpekten
geçilmiyor dense yeridir. Bu sahipsiz köpeklerden veli dertli, öğrenciler
dertli, büyükler dertli. Köyler de böyle, şehir merkezleri de.
Herkesin şikayetçi olduğu bu sahipsiz ve tehlike
arz eden köpekler konusunda, devlet de bigane kalmadı. Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanlığı, 27.12.2021 tarihinde yayımladığı 2021/24 sayılı
Genelge ile sahipsiz ve tehlike arz eden köpeklerle ilgili belediyelerin ne tür
tedbirler alması ve neler yapması gerektiği hususunda, 17 maddelik bir yazı
gönderdi. Her türlü ayrıntının yer aldığı Genelgenin gerekleri yerine
getirildiği takdirde tehlike arz eden başıboş köpeklerle ilgili insanımızın bir
sorunu kalmayacaktır. Çoluk-çocuk, herkes güvenli bir şekilde dışarıya
çıkabilecek ve istediği yerden geçebilecektir. Genelge çıkalı bir aya yaklaştı.
Köpeklerde bir eksilme söz konusu değil. Ne köpek sahibi köpeğini bağlıyor ne
de belediyeler Genelgenin gereğini yapıyor. Genelge çıkaran Bakanlık ve devlet
de sorumlu kıldıklarına, niye gereğini yapmıyorsunuz demiyor. Haliyle vatandaş
için köpekler özellikle bu kış aylarında tehlike arz etmeye devam ediyor.
Garibime giden, bir mevzuatın gereği
yerine getirilmeyecekse, yerine getirmeyen belediyelere bir yaptırım
uygulanmayacaksa bu tür mevzuat niçin çıkarılır, vatandaşa niye umut verilir?
Hoş, bu ülkede her türlü alanda, detaya varan mevzuat var. Maalesef
uygulanmıyor. Sanırım, çıkarılmış olmak için çıkarılıyor. Bu ülkenin en büyük
sorunu ve bahtsızlığı da budur. Şayet mevzuat uygulansa, uygulanıp
uygulanmadığının takibi yapılsa, kurallara uymayan anında cezasını alsa, bu
cezaların bedeli ağır olsa, öyle zannediyorum, bu ülke daha dertli toplu ve
yaşanabilir bir ülke olur. Gördüğüm kadarıyla herkes üç maymuna oynuyor.
Nasılsa vatandaş bir çözümünü bulur diye düşünülüyor olmalı.
Merak ettiğim, Avrupa’da köpek yok mu? Gidip
gelenler cadde ve sokaklarda köpek görmediğini söylüyor. Oranın köpekleri,
burası Avrupa. Burada dışarıda gezilmez diye bir yere kendini kapatıyor mu?
Aklı olmayan köpeklerin böyle bir düşüncede olmadığını hepimiz biliriz. Demek
ki zamanında tedbirler alınmış, konan kurallar tıkırında işliyor. Belki de
Avrupa’yı Avrupa yapan da koyduğu kuralların arkasında olmasıdır. Aynı Avrupalı
Türkiye’ye gelse hemen bizim araziye uyum sağlıyor. Bilir ki burada kurallar
işlemez.
Aslında kuralların uygulanması için çok
öteye gitmeye gerek yok. Zaman zaman bazı tasarruflarıyla tartışmanın odağı
haline gelse de koyduğu kuralları uygulama konusunda Avrupa standartlarını
yakalamış bir kurumumuz var: ÖSYM. Kuralları çok acımasız ve tavizsizdir.
Gerekli veya gereksiz bir kural koymuşsa, o kural görevliler tarafından
harfiyen yerine getirilir. Olur mu böyle şey desek de ÖSYM bugüne kadar hep
bildiğini okudu ve herkes uydu. Uymayanlar da bedelini ödedi.
ÖSYM, acımasız olmaya acımasız. Bunu
eleştirebiliriz. Ama bir hakkı teslim edelim. Bizim gibi kural tanımaz, kendi
kuralını kendi koyan, yasak çiğnemekten haz alan bir toplum için ÖSYM kuralları
gerekli. Bak o zaman nasıl yola geliriz. Bak bakalım, bundan sonra “Yasaklar,
çiğnenmek için vardır” der miyiz?
Buradan devlet yetkililerine, valilik ve
belediyelere seslenmek istiyorum. Bu vatandaşın ihtiyaçlarını gidermek, onların
emniyetini korumak için oralardasınız. Devlet ciddiyeti de bunu gerektirir. Lütfen
çıkarılan Genelgenin gereğini harfiyen uygulayın. Cadde, sokak, park ve
bahçelerde sahipsiz köpek görmek istemiyoruz.
*24/01/2022 tarihinde Barbaros ULU adıyla Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder