Fırlatılıp atılan bu elma, kafamı sıyırıp geçti. Yol kenarındaki bariyerlere çarptıktan sonra yola doğru yuvarlanıp geldi.
İyice yemeden ve sıyırmadan attığına göre bu elmayı atan domuz olamazdı. Çünkü domuz sıyırıp atmaz, hepsini sünnetlerdi. Atan olsa olsa itibardan israf olmaz diyen, yemi fazla olan, yedikçe azan, azdıkça çevresine zarar verecek bir kıvama gelen insan müsveddesi bir insan azmanı olmalı. İyi aile terbiyesi almış bu insanımızın paylaşımcı yönünü de burada değinmek isterim. Al biraz da sen kemir dercesine atmasından anlıyorum bunu. Belki de kendisi arabayla giderken herkesin arabayla geçip gittiği bu yoldan yürüyen tek kişi olarak beni görünce "Yazık, şu adama! Fakirlikten arabaya binemiyor ve hızlı hızlı yürüyor. Ne kadardır yürüyor, kim bilir. Deli gibi de acıkmıştır. Şu yediğimi ona atayım da yesin" demiş de olabilir. Merhametine ve acıma duygusuna da hayran kaldım. Belki de meyvenin pahalı olduğu günümüzde, bu elmayı atayım da çekirdeğinden yol kenarında elma yetişebilir, gelip geçen yiyebilir diye de düşünmüş olabilir. Bu da onun çevreci olduğuna işarettir. Bu yenmiş ve iyice sıyrılmamış elmadan kurt-kuş da faydalanabilir. İnşallah arabalar ezmez, belediyenin temizlik elemanları da gelip bunu çöp zannederek bu elmayı oradan kaldırmaya kalkmaz. Eğer böyle olursa, bu insanımız geri dönerken eserini attığı yerde göremezse, yaptığı bunca iyiliğe nankörlük yapılmış olur.
Hasılı, bir an için bu elmayı atan insanımıza kızsam da sakin kafayla düşündüğümde, yaptığı bu -ç-işin faydaları saymakla bitmez. Öyle demeyin, attığı taş da olabilirdi. Bereket taş değildi. Arabasında olan bu idi. Başka ne yapabilirdi ki. Bu arada keratanın avcılığı da benden pek iyi not aldı. Başımı sıyırıp geçmesi hareket halinde iken atmasından. Değilse tam isabet.
Rahmetli Hasan Kıvrak'ın deyimiyle bu "Şeddeli yavrum", bana babamı hatırlattı. Babam "Orta yerde çok dolaşma yoksa ayağına tavuk pisliği bulaşır" derdi. Düşünsenize arabada yapıp ettiğini atsaydı... Yapar mı yapar. Daha neler demeyin. Yediği, içtiği, yapıp ettiği arabada elinde mi kalsaydı bu muhteremin? Atacak ki eli boş olacak, arabası da temiz olacak. Elma dediğiniz nedir ki sonra? Çevreyi mi kirletecek sanki? Ayrıca bugün yenmişini atan, yarın yenmemişini atar. Bugün, bugünün en ucuz meyvesini atan; yarın, incir veya kivi atabilir. Düşünebiliyor musunuz? En iyisi ben bu yolu boş bırakmayayım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder