Yoğun
araç trafiğinde bazılarının acemi sürücü olduğu hemen fark edilir. Arkasında
isen ya şerit değiştirirsin ya da takip mesafeni daha uzun tutarsın. Acemi
arkanda ise hız sınırı dinlemez, basarsın. Yanından geçiyorsan arayı açarsın.
Çünkü gelen ya da gitmekte olanın ne yapacağı bilimin aciz kaldığı bir konudur.
Yine aracının üstünde aday sürücü yazıyorsa, bu kişi sürmeyi yeni öğreniyor,
hata yapabilir, demektir. Çareyi uzaklaşmada bulursun. Bir de kaza yapmaz ama
kaza yaptırır türünden sürücüler var. Bunları da görürsen ve de kaçma imkanın
yoksa kendine bir dikkat çekiyorsun ve teyakkuza geçiyorsun.
Tüm
bunlar, trafiğe çıkan usta şoförlerin zaman zaman karşılaştığı durumlardır.
Peki, şöylesini hiç gördünüz mü? Bilgisayar çıktısı A4 kağıdına “Acemi şoför”
yazdırarak aracının arka camına yapıştıranı gördünüz mü? Siz görmedi iseniz,
ben böylesini ilk defa gördüm.
Karamanyolu’ndan
Uluırmak yoluna girdim. Altıyol’a doğru üç arkadaş gidiyoruz. Arabayı süren
arkadaşa, önünde acemi şoför yazan bir araç var, dikkatli ol, yolun sağından gidiyor,
dedim. Arkadaş hemen yolun soluna doğru geçti. Hep birlikte sağdan gitmekte
olan aracı izlemeye koyulduk. 50-100 metre ileride, sağ tarafa aracını
durdurmuş, içinde sürücünün olduğu bir araca doğru gidiyor bizim acemi. Vurdu,
vuracak derken bizim acemi şoför, ayağını frene basmadan gitti duran araca tak
diye vurdu. Şoför gerçekten yazdığı gibi acemiymiş dedik ve yolumuza devam
ettik.
Altıyol
köprüsünün sağında indim, sabah bıraktığım kendi aracıma binerek Ahmet Özcan
Caddesine girdim ve sağ şeride geçecektim ki bir de ne göreyim. Yine “Acemi
şoför” yazılı bir araç daha. Üstüme iyilik sağlık. Bugün de hep acemilerle
karşılaşacağım galiba derken araca dikkatlice baktım. Araç ve içindeki şoför
tanıdık geldi. Az önce duran arabaya vuran acemi şoförden başkası değildi.
Şaşırdım doğrusu. Vurduğu araçla ne zaman tutanak tuttu da ayrıldı ve
kaplumbağa gidişiyle bizi arkadan yakaladı dedim.
Nasıl
olduysa olmuş, sen buradan kaç, verilmiş sadakan varmış dedim, önü boş olmasına
rağmen trafiği yoğun sol şeridi takip ettim. Önüm açıldıkça bastım. Çünkü gelip
arkadan vurma garantisi vardı acemi şoförün. Zira az önce aynel yakin test
ettim.
Meram
İtfaiyenin ışıklarını geçince derin bir oh çektim. Yoluma devam ettim.
Şimdi
gelelim bu acemi şoförü değerlendirmeye. Uluırmak yolu dar ve trafiği yoğun bir
güzergah. Bu kadar acemi biri nasıl olur da böyle bir güzergahı kullanır. İyi
cesaret gerçekten. Ama ben değil, bana yaklaşanlar ya da benim yaklaştıklarım
benden korksun. Ben acemi olduğumu yazdım, suç benden gitti demiş olmalı. Belki
de ona bu arabayı verenler, sağdan sağdan hiç durmadan git, önüne araç çıkarsa
frene bas dememiş olmalılar ya da şoförümüz frenin yerini bilmiyordu. Önüne
araç çıktıysa bu sürücü ne yapsın, öyle değil mi? Yalnız gördüğüm kadarıyla bir
eksiği var. Arabanın arkasına acemi şoför yazdırmış ama ön tarafa yazdırmayı
ihmal etmiş. Şayet öne de yazdırmış olsaydı, öndeki duran araç, onu görünce
gaza yüklenir, kaçardı.
Neyse,
benim merak ettiğim, sağdan sağdan yavaş yavaş giden ve önde duran araca vuran
bu şoför, ne zaman kaza tutanağı tuttu da benim önüme geçti. İşte bunu
anlayamadım. Öyle zannediyorum, ya vurduğu araçta bir hasar oluşmadı ya
“Tutanak tutmayalım, işte benim cep numaram. Yaptır, parasını ödeyeyim, daha
benim işim var, diğer araçlar beni bekliyor dedi ya da araca vurur vurmaz,
gerisin geri giderek durmadan yoluna devam etti.
Aman
siz siz olun, aracında acemi şoför yazılı aracı ciddiye alın. Mümkünse o gün
trafiğe çıkmayın. Çıkmışsanız, aracınızı güvenilir bir yere park edin. İlla
araca binmeniz gerekiyorsa acemi şoförü görür görmez kaçabileceğiniz uygun
güzergahları tercih edin. Benden söylemesi.
*27/08/2021 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder