Normalleşme
adımları bir bir sıralanırken Türkiye Futbol Federasyonu da ara verilen liglere
12 Hazirandan itibaren başlanacağını duyurdu. Yapılan açıklamaya göre maçlar
seyircisiz olarak oynanacakmış. Gördüğüm kadarıyla kulüpler, ertelenen ligin
devam etmesini isteseler de maçın oynanmasına çok istekli değiller. Çünkü
seyircisiz de olsa futbolcu ve sporcuların, oynadıkları oyun gereği
birbirleriyle temas etmemeleri mümkün değil. Bu da yüzüp yüzüp kuyruğuna
geldiğimiz salgını yeniden tetikleyebilir ve bir çuval inciri berbat edebilir.
Kulüplerin
endişelerini yerinde buluyorum. Çünkü maçları seyircisiz oynatmakla tedbir
alınmış olmaz. Çünkü takımlar sadece as futbolcularından ibaret değil.
Yedekleri var, maçın gerisinde malzemeciler var. Bir takımda hepsine ihtiyaç
var. Deplasmana giderken takımlar ister otobüsü, ister uçağı seçmiş olsunlar,
sayıları bir otobüsü doldurur. Aynı zamanda misafir takımın yeme, içme ve otel
durumları söz konusu. Maç esnasında temas olmasa bile -ki mümkün değil- seyahat
esnasında virüsün bulaşma riski var.
Bu
durumda yapılması gereken ligleri başlatmamak ve daha önce oynanmış, skoru ve
sıralaması belli mevcut durumu TFF’nin tescil etmesi uygun olanıdır diye
düşünüyorum. Süper Lige göz atarsak takımlar 26 maç yapmışlar. Geriye kalan 9
maç için daha önce oynanmış maçlar bize bir ipucu verir. Bu
durumda takımlar mevcut durumlarına razı olacaklar.
Mevcut
durumun tescili, aleyhlerine olacağı için kulüpler itiraz ederlerse TFF,
penaltı atışlarına karar verebilir. Takımlar geriye kalan maçlarını penaltı
atışlarıyla oynayabilirler. Çünkü penaltı atışında futbolcuların birbirine
teması söz konusu olmaz. Her bir futbolcu sosyal mesafeye riayet eder. Böyle
oynandığı takdirde kulüpler sadece penaltı kullanacak oyuncularını ve
kalecilerini maça götürmüş olurlar. Penaltı usulü maçta her takım 10 penaltı
kullanır. Maçlar bol gollü olacağı için bu sezonki ligimiz, en gollü lig olarak
tarihe geçer.
Takımlar
bu duruma da razı olmazlarsa futbolcular birbirleriyle temas etmeyecek şekilde
uzaktan şut atma yolu uygulamaya konabilir. Bu durumda verkaç, çalım gibi
futbolun içinde olan kurallar uygulanmaz.
Önerdiklerim
tasvip görmez ise geri kalan maçlar için şampiyonluk iddiası süren, Avrupa
kupalarına gidebilme şansı olan ve küme düşme riski bulunan takımlar kendi
aralarında play-off oynayabilir.
Spor
dediğimiz alan sadece futboldan ibaret değil elbet. Her bir spor dalının
kendine özgü oynanışı ve kuralları söz konusudur. Futbol için verdiğim bu
önerilerin benzerleri diğer spor dalları için de uygulanabilir.
Hasılı ligler için hangi uygulamada karar kılınırsa kılınsın, aklımıza gelmemesi gereken tek şey, seyircisiz de olsa normal zamanlarda olduğu gibi maçların oynanması durumudur. Çünkü işin ucunda sağlık vardır ve sağlık her şeyin başıdır. Sağlık önceliğimiz olmalıdır.
***12/05/2020 tarihinde Pusula Haber gazetesinde Barbaros ULU adıyla yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder