Zaman
zaman artan, zaman zaman azalan ama bir türlü bitmeyen ve sürekli haber konusu
olan, haberi duyduğumuzda içimizi paralayan bir konu var: Çocuğa taciz ve
istismar olayları.
Uğradığı
tacizi korkusundan gizleyip kimselere anlatamayanlar olduğu gibi uğradığı
tacizi bir vesileyle anlatıp gün yüzüne çıkaranlar da oluyor.
En
fazla taciz olaylarının vuku bulduğu yerler de maalesef yurtlardır. Kendi
kendini korumaktan aciz yumurcaklar ya bir belletmen ya bir yurt çalışanı
tarafından defalarca tacize maruz kalabiliyor.
Yurtlar
ister devlete, ister özel sektöre, ister bir vakıf veya derneğe ait olsun
çocuğa istismar olayları her birinde vuku bulabiliyor. Okusun, iyi bir eğitim
alsın diye anne babaları tarafından başkalarına emanet edilen çocukların
bir kısmı, yurt hayatında tacize uğradığı haberlere konu olmasına rağmen anne
babalar, hala çocuklarını yurtlara nasıl teslim ediyorlar? Çok anlayabilmiş
değilim. Bir anne baba için çocuğunun iyi bir eğitim alması elbette önemlidir.
Ama daha önemlisi çocuğun psikolojisi, mutluluğudur. Çocuğun, başına
gelebilecek bir taciz olayı çocuğun hayatını karartabilir. Hiçbir şey olmasa
bile bu çocuk hayata küser. Belki de içine ata ata büyüyünce psikopat biri
olacak. Nitekim Ordu ilimizde meydana gelen üniversiteli kızı katleden caninin,
mahkemede verdiği ifadede "Yurtta kalırken iki defa tacize uğradığını,
bunu kimseye söyleyemediğini, bundan dolayı yurttan kaçtığını ve bundan sonra
insanlara kötülük yapacağına karar verdiğini" söylemesi bizi taciz
olaylarına karşı düşündürmelidir.
Üniversite
yurdu dışında öğrencilerin -kime ait olursa olsun- yurtlarda kalmasını tasvip
etmiyorum. Haydi diyelim ki lisede de öğrenci yurtlarda kalabilir. Bu yaşta
çocuk kendisini koruyabilir. Ama daha ilkokul ve ortaokul çağındaki çocukların,
yurtlarda kalmasına hiç sıcak bakmıyorum. Daha ana kuzusu bu çocuklar. Kendi
kendilerini koruyamaz, doğru ve yanlışın ne olduğunu bilemezler. Olup
bitenlerden ibret almayan ve ders çıkarmayan anne babalar, hala çocuklarını
yurtlara yerleştirmeyi düşünüyorlarsa böyle anne ve babalar kusura bakmasınlar
ama çocuklarının iyiliklerini değil, istemeyerek de olsa kötülüklerini
istiyorlar demektir. Çünkü yurt ortamlarında taciz riski daima vardır.
Çocuğunu
seven anne baba, şeytanın kol gezdiği yurtlardan mümkün mertebe çocuğunu uzak
tutmalıdır. Eğer bulunduğu yerde çocuğunun iyi bir eğitim alacağı bir eğitim
yuvası yoksa anne baba, gerekirse şehre göç etmelidir. Buna imkanı yoksa
çocuğunu yurda vermektense gerekirse çocuğu cahil kalsın ama yanında tutsun.
Bana cahil bir evlat mı istersin yoksa tacize uğramış bir çocuk mu derseniz,
çocuğumun cahil olmasını yeğlerim. Anne babalar, aman dikkat! Dimyat’a giderken
evdeki bulgurdan olmayalım. Çocuklarımızın hayatıyla oynamayalım.
*08/01/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
*08/01/2020 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder