Yabancısı
olduğum bir şeydir dövme. Dövme derken dayak atma anlamında dövmeyi
kastetmiyorum. Vücudun değişik yerlerinde yaptırılan dövme kastım. Benim bu tür
dövme ile işim olmaz ama günümüzde vücuduna dövme yaptıranların sayısı da az
değil. Özellikle bayanlarda moda bu dövme işi.
Dövme
modasına geçmeden dövme ne imiş? Bilgilerimizi bir tazelemeyelim. Dövme, "Vücut derisi üzerine iğne gibi sivri bir
araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak yoluyla yapılan çıkmaz
yazı veya resme" deniyor. Tanımdan anlaşıldığına göre bugün dövme
yaptıran yarın pişmanlık duyup vücudundan dövmeyi kaldırmak istese çıkmıyormuş.
Yani dövme yaptıran dönüşü olmayan bir yola girmiş demek oluyor. İnsanımızdaki
bu sağlam iradeyi görünce şaşırdım doğrusu. Bu iş, iğne vb sivri bir araçla
yapıldığına göre öyle zannediyorum ilk yaptırılırken bu dövme acıtıyor olmalı.
İşin ucunda acı çekme olsa da yaptırıldığına göre demek ki bu işi yaptıranlar,
yaptırdıkları dövmeye ölümüne aşıklar. Çekmedim, çeken bilir ama öyle
zannediyorum bu dövme, bildiğimiz şiddet uygulama anlamına gelen dövmeden beter
olsa gerek. Buna ben gönüllü dayak yeme derim ancak.
İki
günlük gittiğim bir seminerde bize seminer veren öğretmenin de iki kolunda
dövme varmış. Seminerin bitiminde yanımdaki öğretmenin seminer hocasına
"Beşiktaşlı mısın" sorusu üzerine haberim oldu, seminer hocasında da
dövme olduğu. Çünkü öğretmen, hocadaki dövmeyi görmüş. Ellerini uzatınca ben de
iki elindeki dövmeleri gördüm. Sağ bileğine K.Atatürk, sol bileğine de Beşiktaş
Spor Kulübünün amblemini yaptırmış.
Öğretmenin
yaptırdığı bu dövmeleri garipsedim doğrusu. Aynı dövmeleri bir başkasının
vücudunda görsem bu kadar garipsemezdim. Çünkü başta sanatçılar ve sporcular
olmak üzere değişik meslek gruplarında dövme gördüm ama bugüne kadar gördüğüm,
bildiğim öğretmen camiasında bir dövmeye rastlamadım. Varsa da ben görmedim.
Demek ki alışacağız bu dövmelere artık.
İster
öğretmen ister bir başkası, kim olursa olsun, vücuduna dövme yaptırmasını hoş
görmüyorum. Dövmeyi ben slogan ve şekilcilik olarak görüyor ve vücudumuzu
kirlettiğimizi düşünüyorum. Leke tutmayan, tertemiz organlarımızın doğal
kalmasını tasvip ediyorum. Vücut nasılsa benim deyip vücudumuzu bu şekil hor
kullanmaya hakkımız olduğunu düşünmüyorum. Çünkü vücudumuz bize verilmiş bir
emanettir. Keşke böyle yapacağımıza dövme yaptırdığımız kişileri, takımları
veya bir şeyi içimizden sevebilmeyi becerebilsek... Bu, daha içten olur...
Katılıyorum
desenize mübarekler! Yoksa siz de dövme yaptıran, dövmeye saygı gösteren veya
dövme severlerden misiniz?
*18/10/2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
*18/10/2019 tarihinde Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder