17-25 Aralık sürecine giderken ve süreç sonrası cereyan
eden kavgayı görünce "Bu kavganın kazananı olmaz. Belki biri galip
gelebilir ama en büyük zararı Müslümanlık görür ve Müslümanlar kaybeder"
demiştim. 6.yılını geride bırakacağımız 17-25 süreci ve 3.yılını dolduran 15
Temmuz hain darbe kalkışması şunu göstermiştir ki bu kavga veya savaşta devlet
galip gelmiştir ama ülke ve insanı büyük darbe almıştır. Bu süreçler bize
güvensizliği miras bırakmıştır. Şu anda cenazesi kaldırılamayacak bir mevta var
önümüzde. Herkes birbirinden şüpheleniyor. Şüphe ve güvensizlik birçok sorunu
beraberinde getirdi. Bu durum bugünden yarına giderilecek gibi görünmüyor. 17-25
ve darbe teşebbüsüne kalkışanların amacı acaba bu mu idi diye düşünüyorum zaman
zaman.
FETÖ kalkışmasının zararlarından bir tanesi de bu
mücadeleden galip gelen iktidar partisine olmuştur. İktidar bu süreçleri
milletin desteğiyle savuşturmuş olsa da 2013'den beri kendi içinde bir yıpranma
süreci yaşıyor. Beraber yola çıktıklarını ve önemli görev ve sorumluluk almış A
takımını kaybetmeye devam ediyor. Parti içinde cereyan eden adı konmamış
sürtüşme sandığa da yansımış, 1 Kasım 2015 seçimleri hariç oy yönünden
duraklama ve düşüşe geçmiş durumda.
Parti içi çekişme, küslük ve dargınlığı beraberinde
getirmiştir. Parti üyesi olmasına rağmen partisinden kopmuş ağır toplar
şimdilerde bir yol ayrımında. Çünkü kılıçlar çekilmiş durumda. Büyük bir
ihtimalle parti kuracaklar. Kurulacak olan parti/ler başarılı olur mu olmaz mı
bilmiyorum. Bunu zaman gösterecek. Yeni kurulacak partiler bir tabana oturursa
ne ala. Yoksa birçok parti gibi tabela partisi olarak kalır. Ama görünen ana
gövde diyebileceğimiz iktidar, kan kaybetmeye devam ediyor.
Hasılı ortalık toz duman. Mesele yeni partilerin kurulması
değildir. Mesele bu ayrışma sürecinde sürecin iyi yönetilmesindedir. Bu
görev de ilk önce ana gövdeye düşmektedir. Bu işi suhuletle halletmeliler. İşi
kavgaya dönüştürmemeliler. Taraflar ayrışmayı körüklerler ise bundan hem
iktidar hem de ayrılıp parti kuranlar görecektir ve sonu nasıl olur bilmiyorum
ama bu kavgadan bir hayır çıkmaz.
Başlık altında farklı iki konu işlemişsin. İkincisine tamamen katılıyorum. İktidar da diğer parti kurucular da zarar görür. Kılıçlar çekilirse kazananı olmaz. İlkine gelince FETÖ elebaşını müslümanlar yakinen tanımış oldular. İç yüzünü ve asıl yüzünü bilmeyenler böylelikle bildi ve tanıdı. İslam kazandı. Çünkü insanlar islamı bu elebaşı ike özdeşleştiriyorlardı. O da islamı tersine tanıtıyordu. Daha doğrusu islam diye hristiyanlığı yayıyordu. Bu durum önlendi. Müslümanlar arasında güven kaybı oldu mu? Evet oldu. Fakat yapacak da başka bir durum yok. Onlara durun denmeliydi ve dendi. Bundan sonrası ince elenip sık dokunulması lazım. Herkese fetö cü gözüyle bakılması tabiki yanlış. Allah bizleri gerçek fetöcülerin şerrinden emin eylesin.
YanıtlaSilYazı, iki farklı konu gibi görünse de Müslümanların içine düştüğü durumu izah etmeye çalıştım. Bu kavgaların galibi oldu ama Müslümanlar kaybetti. Verdiğim tek örnek olan güvensizlik bu durumu anlatmaya yeter. İlk bölümde değindiğim FETÖ ile elbette mücadele edilmeliydi. Kökü kurutulmalıdır. Fakat mücadelede kantarın topuzu kaçırıldı. Bunun sonuçları daha derinleşmedi. Bunu daha fazla hissedeceğiz. Kim ne kadar suçlu bilmiyorum ama izlenen yolda işini, aşını kaybeden, ülkeden kaçmayan kişilerin çocukları devlete düşman yetişecek. Endişem bu. Hem FETÖ hem parti isen kopup yeni parti kurma sürecinde süreç iyi yönetilmez ise bunun da ayrılığımıza etkisi büyük olacak.
YanıtlaSil