Eskiden
bir reklam vardı "Yok aslında birbirimizden farkımız. Ama biz Osmanlı
bankasıyız" diye. İnancı ve düşüncesi ne olursa olsun bu ülkede yaşayanlar
olarak birbirimizin kopyasıyız. Çünkü üzüm üzüme baka baka kararır. Her kesimde
istisnalar vardır. Ama çoğunluk psikolojisi içerisinde yok hükmündedirler.
Zaten böylesi istisna kişiler etkili ve yetkili yerlerde tutunamazlar. Çünkü
durdurmazlar.
Bu
kısa açıklamadan sonra tıpatıp benzeyen yönlerimizin bir kısmını
maddeleştirelim. Göreceksiniz ki sadece Osmanlı Bankası gibi isimlerimiz
farklıdır.
*Kibirli
değilim deriz ama kendimizden başka kimseyi kolay kolay beğenmeyiz.
*Toptancılıkta
üstümüze yoktur. Linç girişiminde hakeza…
*Bütüne
bakmayız. Parçadan bütüne gider ve bir çıkarımda bulunuruz.
*İyi
birer niyet okuyucusuyuz.
*Çok
dürüst olmasak da dürüst geçinmeyi ve görünmeyi çok severiz.
*Nerede
bir dürüst varsa sorumlu bir makamda değildir. İmkanı olmayan herkes dürüsttür.
*Pire
için yorgan yakarız.
*Sevdiğimizi
ölümüne sever, nefret ettiğimizden de ölümüne nefret ederiz.
*Hiçbirimizde
eleştiri kültürü gelişmemiştir. Eleştiri başkasına yapıldığı zaman hoşlanırız.
*Ben
dobra bir insanım deriz. Fakat çoğu farklı yönlerimizi gizleriz.
*Bir
yere getirildiğimiz zaman hak yerini buldu, emanet ehline verildi deriz.
Görevden alınınca bana haksızlık yapıldı deriz.
*Hepimiz
ülkeyi diğer kesime bırakılmayacak kadar severiz. Ülkeyi onlardan kurtarmaya
çalışırız.
*Yerleşmiş
kurum kültürünü sevmeyiz. Her şeyimiz kişilere endekslidir. Varsa yoksa kişi…
*Bir
yerin içine etsek de kolay kolay istifa yolunu seçmeyiz. Çünkü suçlu biz
değiliz. Hep başkasıdır.
*Fırsatını
bulan, gücü ele geçiren her kesimin ilk yaptığı iş kadrolaşmadır. Herkesin
ağzından düşürmediği ehliyet ve liyakat birer edebiyattan ibarettir.
*Kadrolaşana
kızar, ayıplar, eleştiririz. Elimize imkan geçti mi aynısından biz de geçeriz.
*İncinir,
kırılırız. Elimize fırsat geçti mi incitir, kırarız. Bu konuda kısas sahibiyiz.
*Zayıfsak
alttan alır, bir uzlaşı ararız. Gücü ele geçirince tepeden bakarız.
*Okumuşsak
okul hayatında kopya çekmeyenimiz bir elin parmaklarını geçmez.
*Karşıt
kesimlerin birbirine güveni yoktur. İlişkilerimiz güvensizlik üzerine yürür.
Herkes kendi kesimine çok güvenir, en büyük darbeyi de kendi kesiminden yer.
*İtiraza
mahal yoktur. İtaat kültürüne tabiyiz. Yoksa dışlanırız.
*Partiler
yasasını değiştirmeyiz. Çünkü işimize gelmez.
*İstişare
acizliktir bizde. Hayalimizde tek adam olma vardır.
*Elin
gözündeki çöpü görür, kendi gözümüzdeki merteği görmeyiz.
*Torpil,
adam kayırma, adamını bulma tam bizim işimiz. Yaparken de kılıfına uydururuz.
*Her
şeye bir mazeret ve kılıfımız hazırdır.
*Güçlüye
boynumuz kıldan incedir. Zayıfa aslan kesiliriz.
*Çok
konuşur, az iş yaparız.
*Hepimiz
iyi bir siyasetçi, iyi bir öğretmen, iyi bir doktoruz. Ülke meselelerini
çözmede, eğitim ve öğretim işlerini halletmede, hastalık durumlarını tedavi
etmede üstümüze yok. İşi, uzmanına bırakmayız. Çünkü beğenmeyiz. Önerilerimiz
pek çoktur.
*Her
konuda olur olmaz fikrimizi söyleriz. Sanki soran var gibi!
*Sevgi
ve nefretimiz önyargıya dayalı.
*Aynı
dili konuşuruz ama anlaşamayız. Sorunlarımızı şiddete başvurarak çözmeye
çalışırken sorun üretiriz. Şiddete karşıyız ama sorunlarımızı şiddete
başvurarak çözmeye çalışırız.
*Sorun
üretmede seri üretim yapan bir fabrika gibiyiz. Belki de sürekli ürettiğimiz
tek şey budur.
Yetmez
mi bu kadarı? Say say bitmez birbirimize benzerliğimiz. Ne de olsa Osmanlı
Bankasıyız.
* 27/09/2021 tarihinde Barbaros ULU adıyla Anadolu'da Bugün gazetesinde yayımlanmıştır.
Benim şahsım olarak hiç bir benzerliğim yok. Belki de o yüzden yalnızım. Huzursuzum. Neden herkes benim gibi düşünmüyor diye kendimi onlardan dışlarım. İnsanların söyledikleri ile yaptıkları çok ters. Ben buna tahammül edemiyorum. Keskin sirke küpüne zarar misali bu da beni rahatsız ediyor. İnsanları oldukları gibi yani güçsüzken yaptığının güçlüyken tam tersini yapan kimselerle samimi olamıyorum. Allah her anımızda gerçekten dürüst olanlardan eylesin. Allah insanları farklı yaratmıştır. Bu farklılığımızı bir üstünlük olarak göremeyiz. Ama insanlar böyle kullanıyor. Tanışasınız diye farklı yarattık diyor. Farklılığımız zenginliğimiz olmalı. Kimimiz fakir kimimiz zengin, kimimiz düşük makam kimimiz üst makamlarda olabiliriz. Bu gayet normaldir. Ama üst makamdaki alt makamdakini küçük göremez, görmemelidir. Bunlar birer imtihan vesilesidir.
YanıtlaSilAz sayıdaki istisnalardansın Hocam. Varsın yalnızlık bundan dolayı olsun. En güzeli de bu. Çoğu bu imtihan dünyasında sözü ve uygulaması çelişerek yaşıyor. Varsın böylesi hayat onların olsun. Ne cennet gereksiz ne de cehennem. Allah imtihanı kaybetmeyenlerden eylesin.
YanıtlaSil