Bir araç, motoru ve diğer aksamıyla bir bütündür. En
önemlisi olan motor, kaporta olmazsa bir işe yaramaz. Motor yoksa kaporta da
bir işe yaramaz. Motor ve diğer aksam birbirini tamamlar. Önem sırasına göre
aracın aksamlarını sıralayabiliriz ama her birinin bir işlevinin olduğu
düşünülürse yerine göre hepsi önemlidir. Belki de aracın en önemsiz yeri
aksesuar gibi görünen sileceklerdir. Onun da yağışlı bir havada aracın yol
alması için gösterdiği çaba görülmeye değer.
Siz hiç aracın motor ve diğer aksamının mesela aracın
olmazsa olmaz motorunun diğer paydaşlarına "Ben olmasaydım siz aracı
çalıştıramaz, yola çıkamazdınız. Sayemde bir yerlere geldiniz" dediğini
duydunuz mu? Ya da aracın motor dışındaki aksamı "Biz olmasaydık sen tek
başına bir hiçsin. Seni koruyup kollayan ve bugünlere gelmeni sağlayan
biziz" dediklerini duydunuz mu? Duymadık. Zaten konuşamazlar. Bu şekil
konuşsalar da bu, ancak bir başa kakma olur. Her biri harfiyen kendisine
verilen işini yapıyor, Aracın eskiyen, bozulan yeri olursa ustasına götürülür,
tamiri yapılır. İşlevini yitirinceye kadar hiçbir aksam atılmaz. Kaportada
vuruk kırık ve çarpma olursa düzeltilmeye çalışılır. Çünkü orijinaldir,
orijinale derman yetmez. Son çare kaportadan çarpılan kısım veya iç aksamından
parça, muadiliyle değiştirilir. Değiştirirken de rastgele parça konmaz. Görüntü
ve uyuma dikkat edilir. Motor teklemeye başlarsa yeniden eski gücüne kavuşması
için rektifiye yapılır. Hasılı araç tüm aksamıyla bir bütündür. Biri her biri;
her biri, biri için vardır. Her birinin işlevi ve sorumluluğu farklıdır o
kadar.
Şimdi motor ve arabanın diğer aksamını bir kenara
bırakalım. Pek alakası olmasa da işi siyasete getirelim. Siyasi partilerde de
motorun görevini yapan genel başkanın yanında aracın diğer aksamını yerine
getiren partinin diğer görevlileri vardır. Partide hangisi daha önemli? Elbette
genel başkan. Pekiyi genel başkanın dışında diğer görevleri yerine getiren
önemsiz mi? Hayır. Onların da küçümsenemeyecek görevleri vardır. Parti, genel
başkanından çaycısına varıncaya kadar bir makinenin dişlileri gibidir. Biri
aksadı mı partide aksama meydana gelir. Yani bir parti tüm çalışan
paydaşlarıyla bir bütündür. Hepsi birlikte bir sinerji meydana getirir.
Bu uzun açıklamamdan sonra şimdi geleyim sadede. Bir
partide genel başkan çok önemli, vazgeçilmez görülüp diğer çalışanlar aksesuar
olarak görülür, tüm başarı kolektif akla ve ekip ruhuna değil de tek kişiye
bağlanır ise partiyi birbirine bağlayan ruh kaybolmaya yüz tutar. Hele partide
üst görevlere gelmiş kişilere "Sen bir hiçtin, onun sayesinde bir yerlere
geldin, yaptığın bir nankörlüktür" denirse bu yapılan düpedüz başa
kakmadır. Bunun ne siyasi ahlakta ne de dinimizde yeri vardır. Nankör denilen
kişiler iyi biriler ise bu ithamı hak etmiyorlar. Yok kötü biriler ise
"Arkadaş! Bunlar kötü olduğu halde daha önce verilen görevlere hak etmeden
getirilmişse, o zaman bunlara o görevi niçin verdin, sen insan sarrafı değil
misin" diye sormazlar mı? Bence sorarlar. Zamanında bir ve beraber iken
görev verdiğimiz kişiler bugün ayrıldılar diye onları kamuoyu önünde küçük
düşürecek, onurlarını zedeleyecek şekilde bir imada bulunmak hiç hoş değildir.
Tek başına marifet sizde ise, başarı sizin sayenizde gelmişse buyurun gösterin
tüm yeteneklerinizi. Çünkü motor olarak hala görevinizin başındasınız. Yanı
başında da tümüyle değişen arabanın aksamı var. Başarı göstereceksiniz de
elinizden alan mı var? Hep çekip gidene kızacağımıza "Niçin yanımızdan
çekip gittiler" diye niçin sorgulamıyoruz kendimizi?
Gördüğüm kadarıyla motor dışında aracın tüm aksamının
değişmesi motorun gücünü zayıflatmış, ileri gideceği yerde patinaj yapıyor ve
gerisin geri gidiyor. Demek ki sonradan monte edilenler uyum sağlamadı. Motor
güç kaybetti. Motorun yeniden güç toplaması için rektifiye olmaya ihtiyacı var.
Keşke orijinal motor, yoluna orijinal parçalarıyla devam etseydi…
Orjinal parçalar laşkalaşmış muadilleri de orjinalinin yerini tutmuyor. Adamlara bir makam verild mi kendilerini bir şey zannediyorlar. Belki kendisinde keramet var ama onlar bütün kerameti kendilerinde zannediyorlar. Motor sağlam ama ne kadar da sağlam olsa diğer bütün parçalar muadil olduğu için uyum sağlakta zorlanıyor. Bizim bu araç biraz zor ayağa kalkacağa benziyor. Temenni edelim de tamiratı yapılır yola devam ederiz. Yoksa yolda kalır kurda kuşa yem oluruz. Allah yem olmaktan korusun inşallah.
YanıtlaSilAynen öyle maalesef. Makam, mevki, şöhret, kadın, para vs insanın en büyük imtihanıdır. Maalesef çoğumuz bu imtihanı kaybetmektedir. Ümitler azalsa da çözüm bitmiş değil. Öncelikle kırgınlıklar çözülmeli. Bunun için herkes eteğindeki taşı dökmeli. Karşı tarafı suçlamaktan ziyade tarafların her biri kendisiyle yüzleşmeli. Yeniden bir araya gelme, birlikte hareket etme yolları son ana kadar kullanılmalı. Bunun için iki tarafa da sözünü geçirecek hatırı sayılır insanımız olmalı. İki tarafa da kızmalı. Fakat biz iki tarafa da hakem olacak kimseyi bırakmadık. Baktık bir araya gelme imkanı yok mu? Trk kelimeyle birbirlerine başarılar dileyecekler ve kimse yek diğerinin arkasın dan konuşmayacak şekilde anlaşacaklar. Herkes taraftarına hakim olacak, eski dostlar aleyhne yek kelime edilmeyecek denecek. Herkes yoluna gidecek. Kulvarlarımız farklı olsa da iyilikte birbirimize destek olacağız demeliler.
YanıtlaSil